Doludizgin İstanbul ajandasında yolunuzu bulmaya çalışırken kaybolmayın diye sizler için naçizane on bir tane etkinlik seçtik. Maksat işiniz görülsün, vaktiniz size kalsın. Plan yapacağım diye ajandalara gömülüp ortamlardan, sosyal medyadan, çok kademeli akıllı telefon oyunlarınızdan geri kalmayın. İstanbul etkinlik rehberimizden bir güzel seçin, gezin, eğlenin.
İyi haftasonları, iyi haftalar..
1. Müzik – Monkey Safari / 21 Kasım
Cue İstiklal / saat 22.00
Avrupa’nın en eğlenceli DJ ikilileri arasında gösterilen Monkey Safari, köşede bucakta kalmış farklı müzik tarzlarını bir araya getirmeleri ile tanınıyor. Kabine geçtiklerinde, melodik müziklerden house’un en derinine, el atmadıkları tarz kalmayan ikili; Alman kulüp kültürünün de en şenlikli temsilcilerindenmiş. Efsane o ki; Monkey Safari’nin girdiği ortamdan, asık yüzle ayrılan olmazmış.
2. Konser – Spiritual Front / 21 Kasım
Peyote
Neo-folk diye tabir edilen janr’ın parmakla gösterilen isimlerinden Spiritual Front’u bilir misiniz? Dinlerken, boğazınıza kadar karanlık ambiyanslara akacağınız, kederli tempolarda salınacağınız bir nevi folk grubu diyelim. Kendilerini ‘nihilist intihar pop’ olarak etiketleyecek kadar da ‘deneysel’ kimseler.
Roma’dan çıkıp, Scott Walker ve Nick Cave ile karşılaştırılacak kaidede kültleşen Spiritual Front’un esas adamı Simone ‘Hellvis’ Salvatori, aşırı karizmatik akustik performansı ile ilk kez İstanbul sahnesine çıkıyor. Tam kadro olmasa da, kaçırılamayacak kadar müstesna bir gece olacağı kesin.
3. Konser – Brazzaville / 21,22 Kasım
Beyoğlu Hayal Kahvesi / saat 22.00
Memleketeleri Los Angeles’tan çok Türkiye’de tanındıklarını ve sevildiklerini düşündüğüm Brazzaville yeni bir Türkiye turnesi kapsamında şehrimizdeler. Yazdıkları İstanbul ilintili birkaç şarkıdan da anlaşılacağı üzere, onlar da bize karşı boş değil. Biliyoruz. Arayı açmadan tekrar tekrar geliyorlar zaten sağolsunlar.
Bossa nova dokunuşlu yumuşacık pop şarkıları ile haftasonuna dingin bir başlangıç yapmak isteyenler, özleyenler ve (hani olmaz ya!) hala görememiş olanlara hatırlatmış olalım.
4. Konser – Cat Power / 22,23 Kasım
Babylon / saat 22.00
Melankolik vokaller, aşırı ağır ritimli gitarlar, elektronik yedirilmiş folk melodiler, kederli şarkılar… Binbir çeşit hissiyatın müzikte vuku bulmuş sureti, serin duruşlu gencin mağrur stil ikonu… Amerikan metropollerinden uzak kırsallara, müzikal yaratıcılığın delilik hali…
Kendisini evvelden izleyip de doyamayanlar, ve hiç görememiş olanlar; duyduk duymadık demeyin. Cat Power hanımefendi tam iki gece üst üste, İstanbul sahnesini şereflendiriyor efendim.
5. Müzik – Huntleys + Palmers / 22 Kasım
minimüzikhol / saat 23.00
Türkiye’nin kıymetli elektronik müzik dergisi EDHID, cumartesinizi şahlandıracak iştah açıcı bir Huntleys + Palmers gecesine imza atıyor. Andrew Thomson ve Tolle (Murat Demircioğlu)’nun da katılacağı gecenin asıl sürprizi DJ Mehmet Aslan. Huntleys + Palmers’ın son büyük keşiflerinden Mehmet Aslan, Türkiye asıllı İsviçreli bir müzisyen. Kendisi Berlin sahnesini ve dolaylı olarak Avrupa kulüplerin sallamakla meşgul şu günlerde. Yepyeni EP’si ‘Mechanical Turk’un lansman turunda kendisini İstanbul’da dinlemek pek heyecan verecek.
6. Festival – 26. İstanbul Uluslararası Kısa Film Festivali / 20 – 27 Kasım
Fransız Kültür Merkezi, İtalyan Kültür Merkezi
Yaratıcılığın konsantresi, sinemanın dinamizmi; envai çeşit kısalar başlıyor. Kurmaca, belgesel, canlandırma, deneysel… Dünyanın bilimum kentlerinden derlenmiş, yine pek lezzetli ve yepyeni kısa film seçkisi ile Kısa Film Festivali başlıyor. Katılım her zaman ki gibi ücretsiz.
7. Performans – In Between: WaMD (Words and Music Destroyer) / 22 Kasım
Oyun Salonu – Salon İKSV / saat 20.30
Evvel zaman içinde ‘MaDD’ (Music and Dance Destroyer) projesi ile avangard çevrelerin ilgisini çeken In Between, yeni projesi ‘WaMD’ ile Avant Art Festival kapsamında sahne sanatlarında deneyselliğe yeni boyutlar katıyor. Özel yapım enstrümanlardan video art görsellerine, müziği bir gösteri sanatına dönüştürecek performans; yaratacağı çok sesli cevval kafa karışıklıkları ile izleyiciyi de manipüle etmekten geri durmayacak.
Etkinliğin, bu senemizi afiyetle onurlandıran Polonya – Türkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yıldönümü kutlamaları kapsamında gerçekleşeceğini de belirtelim.
8. Sergi – Şahin Kaygun / 20 Kasım – 15 Şubat
İstanbul Modern
‘Disiplinlerarası’ henüz ülkemizde pek bilinirliği olan bir kavram değilken; fotoğraf, resim ve grafik gibi farklı alanları özgün tekniği ile birleştiren Şahin Kaygun bugün Türkiye’de fotoğrafçılık sanatına öncülük edenlerin başında geliyor.
Polaroid çalışmalardan deneysel tekniklere, sanatını; ‘fotoğraf çekmek değil, fotoğraf yapmak’ olarak tanımlayan Şahin Kaygun, İstanbul Modern’in yeni sergi konusu. Sanatçının çalışmaları, 1992’de vefatından sonra ilk kez bu kadar geniş kapsamda ele alınıyor. Sindire sindire gezmek lazım.
9. Tiyatro – Öykülerden Oyunlar / 25 Kasım
garajistanbul / saat 20.30
Neslimizin pek sevilen yazarlarından Emrah Serbes’in öyküleri, Tiyatro Keyfi tarafından sahneye transfer ediliyor. 1985’te kaybetiğimiz oyuncu Savaş Başar’ın anısına hazırlanan yapım, prömiyerini bu Salı akşamı gerçekleştiriyor.
Erken kaybedenler, paramparça hikayeler… Emrah Serbes’in dimağından yayılanları bir de sahnede görelim.
10. Konser – The Lost Fingers / 26 Kasım
Babylon / saat 21.30
Bir yangın sonucu iki parmağı felce uğrayan çingene caz gitaristi Django Reinhardt’tan ilhamla The Lost Fingers adını alan Kanadalı topluluk, ‘çingene caz’ müziğinin en başarılı temsilcilerinden.
Rengarenk kostümleri, eğlenceli sahne performansları ve kendilerine özgün yorumlarıyla uyarladıkları 80’lerin en meşhur şarkıları kendilerini canlı canlı izlemek için cezbedici bahaneler. Çarşamba akşamı için akıllarda olsun.
11. Sempozyum – Şehri Hayal Etmek: Sanattan Hayata İstanbul Temsilleri / 21 – 22 Kasım
Pera Müzesi
Çok katmanlı tarihler, sınırlardan taşan kültürler, sayısız kimlikler, dört naldan gelen geçmiş ve dört nala giden bir gelecek… Birbiri ile kesişen ve birbirine teğet geçen nice kavramın biçimlendirdiği İstanbul, edebiyattan sinemaya sanatın ve yaşamın birçok alanında farklı imgelerle tanımlandı bugüne dek.
İşte ‘Şehri Hayal Etmek’ de; sinemadan edebiyata, sosyolojiden mimariye farklı bakışlarla hayal şehir İstanbul’un peşine düşüyor. Ayrıntılı programdan konu başlıklarını inceleyebileceğiniz sempozyumda bir de 1966 yapımı Yeşilçam klasiği ‘Ah Güzel İstanbul’ gösterilecek.