16 yıl önce bugün, zihnimiz 7.4 şiddetinde sallandı, aklımız korktu. Gece yatarken annemize küstük, babamızla konuşmuyorduk ve yarın bizim için sadece bir gündü.
Sonra bir şey oldu. Öyle bir şey ki, o sıradan bir gün olan 18 Ağustos herkes için kıymetli hale geldi. Herkes, 18 Ağustos’u görebilmek için kenetlendi. Battaniyeler çıktı, radyolar açıldı, kayıp listesinde tanıdık bir isim duymamanın getirdiği cılız umuda tutunuldu.
“Sesimi duyan var mı?” Vardı. Umut bağırıyordu, günler geçiyordu ve yaralar sarılıyordu. Tüm afet buluşma alanları ranta açıldı, kimse de ders almadı. Kısacası, olan gene garibana oldu. Neydi 17 Ağustos?
Sadece bir tarih değildi, bizden arkadaşlarımızı aldı
Sadece bir tarih değildi, bizden evlerimizi aldı
Sadece bir tarih değildi, bizden güvenimizi aldı
Sadece bir deprem değildi, bizden hayatımızı aldı
Yönetenler açısından bir şey değişmese de, insanların bilinci değişiyor elbet.
1.
https://twitter.com/ArmaanVEVO/status/633175309269995520
2.
45 saniye bu kadar uzun ve acı dolu olabilir miydi! #17Ağustos1999 pic.twitter.com/nM8HWVkl4e
— izmirgibiyiz 🇹🇷 (@izmirgibiyiz) August 17, 2015
3.
"Sesimi duyan var mi? " Hala bir deprem olsa ne yapacağını bilmeyen kac kişiyiz? #17Ağustos1999 #17AğustosDepremi
— Pelin Ayan (@pelinayan) August 17, 2015
4.
https://twitter.com/stajyer_/status/633175779350827008
5.
https://twitter.com/sokakharekati/status/633175633426841600
6.
#17Ağustos1999
Kırk beş saniyeyle ülkemizdeki en uzun geceydi.
Derinden gelen bir ateş yaktı uykulu yüreğimizi.#gce pic.twitter.com/GhCpAPRBjK— Pandasal Şiirler (@pandasalsiirler) August 17, 2015
7.
https://twitter.com/omeroinn/status/633166724058214400