Kimileri için gözlerden kalpler çıkaran, kimileri içinse kapitalizmin elini cebimize zorla sokmaya çalıştığı, hiçbir anlam ifade etmeyen o malum gün geldi de çattı. Evet, 14 Şubat! Hangi kategoriden olursanız olun işinize yarayacak bir liste hazırlamak boynumuzun borcuydu bugün. Ve o liste şu an itibariyle bizden çıkıp sizin ellerinize doğru akışa geçiyor.
1. Once
Başta müzikleri olmak üzere, iç ısıtan hikayesi, baş rollerin naif oyunculukları ve enerjisiyle 14 Şubat akşamı izlenecek filmler listemizde ilk sırada yer alıyor Once. Filmi izledikten sonra elektrik süpürgesini peşinizden sürükleyerek sokaklarda gezmeye başlayabilirsiniz. Dip not: Film, 2007 yılında En İyi Orijinal Şarkı dalında Oscar sahibi oldu.
2. Me and Earl and the Dying Girl
Çıktığı yıl Sundance Film Festivali’nde ‘Jüri Büyük Ödülü’ kazanan Alfonso Gomez-Rejon imzalı yapım, aynı zamanda birden fazla duyguyu bünyeye aşılayabilen filmlerden. Gayet eğlenirken birden hüzünlenip gözleriniz dolabiliyor. Sonra birden tekrar gülmeye başlıyorsunuz. Annesi tarafından yeterince sosyalleşmediği düşünülen Greg, yakın zamanda kanser teşhisi konulan sınıf arkadaşı Rachel ile zoraki arkadaşlık etmeye başlar. İşin içine bir de Earl girince görülmesi ender dostluk hikayelerinden birinin fitili ateşlenmiş oluyor.
3. The Little Death
Filmin temelini sıradan mahallelerinde yaşayan bir grup evli çift oluşturuyor. Cinsel hayatlarının sıradanlığından şikayet eden ya da aslında istediklerini söyleyemeyen çiftler, cinsel hayatlarına renk katayım derken olaylar pek de düşünüldüğü gibi gitmeyecektir.
4. Kontroll
Macar sinemasının değeri yeterince atfedilmemiş filmleri arasında bulunan Kontroll, yukarıda herkes gibi bir yaşam deneyen ancak bunu beceremeyince yerin altında, metroda devam eden bilet kontrolörlerini izliyor. Kontrolü elimizden kaçırırsak ne olur ki?
5. Paterson
Jim Jarmusch şairaneliğiyle aynı yastıktayız bu filmde. Sıradanlığın şiirle buluşmuş hali Paterson ve Laura çok farklı karakterlerine rağmen evliliklerini yürütebiliyorlardır. Paterson’ın şöforlüğünü yaptığı otobüsü kullanırken aklından geçen şiirleriyle şehri turlamaya ne diyorsunuz?
6. American Honey
Yaşadığı sıkıcı ve zor hayattan kurtulmak isteyen Star, aniden karşılaştığı Jack ve evsiz grubuyla kapı kapı dolaşıp magazin üyeliği satmak için yola çıkar. Bu yolculuk sırasında Jack ile arasındaki çekime engel olamazken yeni hayatında hem kalabalık hem yapayalnız kalır.
7. Her
Spike Jonze’un yakın gelecekte el yazımı mektuplar yazan Theodore’un modernizm, teknoloji, aşk ve yalnızlık dolu hayatını anlattığı filmi manidar şekilde tam 14 Şubat’ta vizyona girmişti.
8. Vavien
Vavien, zorlu ve hüzünlü aile hayatını otomatik kapı arkasından izleten muhteşem bir yurdum kara komedisi. Senaryosunu canımız ciğerimiz Engin Günaydın’ın yazdığını, yönetmenliğini Durul – Yağmur Taylan kardeşlerin yaptığını, baş rollerinde Binnur Kaya, Engin Günaydın ve Settar Tanrıöğer’in oynadığını eklersek yeterli olur sanıyorum. Filmi ‘hala’ izlememiş olanlar varsa, bu akşam için biçilmiş kaftan olacağına eminiz.
9. Sevmek Zamanı
Usta yönetmen Metin Erksan’ın aşkı farklı boyutlardan anlattığı 1965 yapımı film, surete aşık olmanın siyah beyaz örneği gibi. Müşfik Kenter’in dünyalar yakışıklılığı da cabası.
10. Call Me by Your Name
Yıl 1983, yaz mevsimi. Yerimiz İtalya’nın kuzeyindeki 17. yüzyıldan kalma bir villa. Burada 17 yaşında klasik müzik yaparak günlerini geçiren Elio’nun tatili, babasına yardım etmek için yaz stajyeri olarak evlerine gelen Oliver ile unutulmaz bir yaza dönüşecektir. Film, izleyenleri bayılanlar ve nefret kusanlar olarak iki uca fırlatırken Oscar’a aday olma yolunda biraz daha ilerledi.
11. Blue Is the Warmest Color
Ergenlikten kadınlığa geçiş maviye boyanırken Adele ve Emma’nın gerçek aşk ve benlikleriyle tanışma hikayesini izliyoruz.
12. Nostalji bonusu: City of Angels (Melekler Şehri)
13. Nostalji bonusu 2: Sweet November (Kasımda Aşk Başkadır)
14. Nostalji bonusu 3: Gülen Gözler
