“bana göre büyülü, istanbul içinde örnegi çok az kalan olağanüstü güzel yerlerden beri. uzun zamandır belediyenin gözü orada. iskana açıp rant sağlamak istiyor. ancak birinci derecede sit alanı olduğundan beceremediler. bu kez de sit alanlarının kullanımının belediyeye devredilmesi hakkındaki kanun taslağı onlara bu yolu açacak gibi gözüküyor. umarım kabul edilmez.”
…diye yazmış astro adlı ekşi sözlük kullanıcısı, 18 Mayıs 2005 tarihinde, saat 23:30’te.
Bugün 22 Ekim 2014’teyiz. Günlerdir Validebağ sakinleri hukuksuz bir şekilde, olabilecek en uygunsuz saatlerde, çaktırmadan hatta yangından mal kaçırırcasına hareket eden dozerlere karşı çok uzun süredir tetikte uyanık duruyorlar. Neden mi? Validebağ Korusu’na zarar verilmesin diye…
“Peki Validebağ Korusu neresi? Orada neler oluyor? Koru neden önemli?” gibi kafamızda dönen deli soruları cevaplandırmaya çalışalım. #ValidebağKorusu bizden yardım bekliyor.
Validebağ Korusu Üsküdar Altunizade’de bulunuyor ve 354.000 m2’lik alanıyla Anadolu yakasının ikinci en büyük yeşil alanı olma özelliğine sahip
1927’den bu yana Milli Eğitim Bakanlığı’nın kullanımında olan koru; Adile Sultan Kasrı, Abdülaziz Av Köşkü, Çamlı Köşk gibi tarihi eserleri bünyesinde barındırıyor
Evet evet yanlış hatırlamadınız, fotoğrafta gördüğünüz Adile Sultan Kasrı, Hababam Sınıfı’nın içinde yer aldığı o efsane okul.
Ayrıca Sağlık Meslek Lisesi ile Üsküdar Devlet Hastanesi ek birimleri de korunun sınırları içinde hizmet vermekte
Korunun dramı 80’li yıllarda içindeki anıt ağaçları, bitkileri, böcek ve kuş türleriyle birlikte kaderine terk edilmesiyle başlıyor
90’lı yıllarda karşımıza deresi kurutulmuş, çevresindeki inşaat alanlarının arasında kalmış, her bahar konuk ettiği leyleklerinin bile ondan yüz çevirdiği bir koru vardır
Ah zavallı kuşlar…
Yine de özellikle sabah sporu, koşu, yürüyüş, gezinti gibi amaçlarla yoğun olarak kullanılan koru ekosistem olma özelliğini korumayı sürdürebilmiştir
Hakkında ülkece her türlü önlemi istisnasız aldığımız (!) deprem konusunda ise 99 depreminde binlerce çadıra ev sahipliği yapıp doğal sığınak olmuştur koru
Bölge sakinleri ve STK’ların çabalarıyla koru 99’da İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu (KK) tarafından I. derece doğal SİT alanı ilan edilmiştir
İçindeki tarihi binaların da tescillendiği koruda “kanunen” Koruma Kurulu onayı olmaksızın hiçbir faaliyet yapılamaz
Neler olduysa kanunu hiçe sayılmanın gün geçtikçe rutinleştiği şu son günlerde oldu, ortalık tekrar hareketlendi
Bölgeye “park” yapacağız denildi, insanlar deli gibi yüklendi “Koru (yani doğal bir park) yıkılıp park yapmak ne demek?” diye
Bölgeye “park” yapacağız denildi, insanlar deli gibi yüklendi “Koru (yani doğal bir park) yıkılıp park yapmak ne demek?” diye
Cami yapılacak denildiğindeyse ise iş işten geçmişti, “Hayır efendim!” diyen herkes din karşıtı kara propagandaya maruz bırakıldı (bırakılmaya da devam ediliyor)
Doğruluğu hakkında hiçbir kanıt olmaksızın bölge halkının cami talep ettiği öne sürüldü.
Bölgede sürekli sabahın kör vakti ya da gecenin bir yarısı en beklenmedik anlarda beliren iş makineleri şanlı şöhretli Çevik Kuvvet ekipleriyle yüreğimizi ağzımıza getiriyor…
…bu kanunsuzluğa dur demek için orada bulunan bölge sakinleri ve vatandaşlara da yine alışılmış şekilde zulmediyor2>
Bilirkişinin “yürütmeyi durdurma” kararına karşın bugün hâlâ orada çalışan iş makineleri ve kolluk güçleri…
Girişini ve imzaların üstündeki bir kaç satırı okumanız kâfi.
…bize gerçekten de Muz Cumhuriyeti’nde ve kesinlikle hukuksuz bir rejimde yaşadığımızı bir kez daha hatırlattı
Şimdi zaman koruyu koruma zamanı, Validebağ‘a sahip çıkma zamanı; bu ranta karşı verilen bir nefes alma mücadelesidir
Nefes alacak yerleri beraber koruyalım ki hepimize yetecek kadar oksijen olsun. Çünkü rant sonucu ortaya çıkan lüks siteler, camiler, yapay parklar belli ki sadece bir kısmımıza yetecek…
İlgili kampanya için buraya buyurun.