Oğlak burcunun derdinden ancak başka bir Oğlak anlar. Öyle ki Oğlak’ların kendi aralarında “Olm biz Oğlak’ız, hep bu yüzden geliyor başımıza bunlar” diye konuştuklarını duyabilirsiniz. Bir Oğlak olarak söyleyeyim, haksız da değiller. Başlarına ne geliyorsa anlaşılamadıklarından geliyor bu küçük keçi kardeşlerin.
Gelin bakalım Oğlak olarak doğmanın başımıza açtığı bahtsızlıklara.
İşkoliklerdir, çalışmaktan evde kalırlar
Ofise en erken gelen, en geç çıkan, “İşler bitmiyor cnms ya” diye saçını başını yolan, stresten bilumum hastalıklara yakalanmış ve bu sebeple muhtemelen malulen emekli olma yolunda ilerleyen kişiler halk arasında Oğlak burcu olarak bilinirler. İşi hayatlarının ilk sırasına koydukları için bu zavallıların aşk hayatları yoktur, oysa ki hayat çok kısadır, yazıktır, günahtır.
Abartılı bir sorumluluk hissi ile kendilerine Çin işkencesi yapmaya bayılırlar
Sadece iş hayatında değil hayatın her alanında sorumluluk düsturuyla hareket eden bu manyaklar kendilerini strese ve mutsuzluğa sürüklemekte bir dünya markasıdırlar. Annem, babam, kardeşim, işim, evim diye düşünmekten kafaları yerler, sonra efendim “Ben niye mutsuzum?”
İlk tanışmada buzdolabı damgası yiyerek yalnızlığın dibine dibine vururlar
İddia ediyoruz: Oğlaklar dünyanın en eğlenceli insanları olabilirler. Ama maalesef ki ilk tanışmada bu yanlarını göstermek yerine insanları ters açıya yatırıp olabilecek en kıl insan olabiliyorlar. Ya zaten kara kışın ortasında doğan bir insanın hiç tanımadığı bir insanın karşısında Hawaii dansı yapmasını mı beklionuz napıonuz?
Soğuk insan damgası yiyen sevgili Oğlaklar ikinci buluşmada bu imajlarını ters çevirebiliyor. Ama kim bu buz gibi insanla ikinci kez buluşmak ister ki? Böhüüüy.
Tutumludurlar ama cimri damgası yerler
Ay sonunda parası kalan tek canlı olan Oğlaklar paralarını oraya buraya savurmayı sevmedikleri için çevreleri tarafından “Iyy cimriii” damgası yemekten kurtulamazlar. Ama aslında bu cimrilik değil tutumluluktur; gel de anlat.
Severse tam sever, silerse yine bir kalemde: Platoniklik ve aşk acısı onlardan sorulur
Dışarıdan pek aşk insanına benzemelerse de onların da kalbi var dostlar. Hatta aşık olmayı bu kadar seven ama bir yandan da aşk acısını bu kadar yoğun yaşayan insan zor bulursunuz. Flört etmeyi pek beceremedikleri için aşık olunacak insan gözüyle pek bakılmayan ve bu yüzden genellikle platonik aşkın son kaleleri olarak hayatlarına devam etmek zorunda kalan Oğlaklar aşık olduklarında sonuna kadar sürünseler de o “son damla” geldiğinde arkalarına bakmadan çekip giderler. Al sana bir bahtsızlık örneği daha.
Mükemmeliyetçilikleri ile başlarına olmadık dertler açarlar
Oğlaklar her şeyin yolunda gitmemesi durumunda kısa devre yaparlar. Onlara göre her şey plana göre tıkır tıkır işlemeli, olması gerekenler mutlaka gerçekleşmeli, her şey mükemmel olmalıdır. Olmadı mı al başına belayı. Hem etraflarına hem kendilerine büyük sıkıntı verir, gereksiz kuruntulara sürüklenirler.
O kadar doğaldırlar ki herkese yaranamazlar
Bir Oğlak ya çok sevilir, ya da direkt sevilmez. Sebebi çoğu kimse gibi maske takmamasıdır. Ne hissediyorsa öyle davranır, aklına gelenleri çat diye söyler, doğal doğal takılır. Ama bunu da herkes kaldıramaz. Doğal olmak suçsa suçluyuz hakim bey.
Bu inatçı keçiler hayatları boyunca asi bir ergen gibi takılırlar
Oğlak diye yazılır, inatçı keçi burcu olarak okunur. Oğlaklar adından da anlaşılabileceği gibi inatçı mı inatçıdır. Diyelim biri bir Oğlak’a “Onu öyle yapma” dedi; emin olun onu inadına inadına yapacaktır. Bu yönleriyle de çevrelerinde asi bir ergen olarak algılanma yazgılarından kurtulamayacaklardır.
Mantıkları ağır bastığı için duygusuzlukla suçlanırlar
Oğlak’a duygusuz diyen taş olur taş. Dedik ya sevdi mi tam seviyor Oğlak kardeşler. Ama gündelik hayatta karar verme mekanizması işin içine girdiğinde Oğlaklar için “Duygu mu, mantık mı?” sorusunun cevabı hep mantık oluyor. Sonrasında adı ise duygusuza çıkıyor. Olacak iş değil.
Hırslı ve otoriter olmaları yüzünden dominant teyze olarak algılanırlar
Hırs her zaman kötü bir şey olmak zorunda değil sevgili halkımız. Bir Oğlak’ı kamçılayan şey hırsıdır. Başarısını da hırsına borçludur. Ama bu hırsı çevredekilerine zarar vermez ama kendisinin dışarıdan baş öğretmen olarak görülmesine sebep olur.
Sınıfın en çalışkanı olduklarından hep kıskanılırlar
Hırslı, sorumluluk sahibi, işkolik bir insanın başarısız olma olasılığı epey düşük farkedersiniz ki. Ee bir de buna zeka eklenince okul yıllarında sınıfın inek öğrencisi olarak anılıyor çoğu Oğlaklar. Durum böyle olunca da kıskanılmak kaçınılmaz oluyor.
Benjamin Button aslında Oğlak’mış
Oğlaklar çocukken yaşlarından olgun, büyüdükçe de yaşlarından küçük gösterirler. Şarap gibidirler vesselam. Ama işin kötüsü kimseye yaşınızı inandıramazsınız. Algı-yaş uyumsuzluğundan ise nice sevgili adayını kaçırır, hüzünlere kürek çekersiniz. Sonrası Oğlak için hep hüzün, hep hüzün 🙁