Bazı iyilik ve kahramanlık hikayeleri vardır ki, tarih sayfalarında yer alsa da basın sayfalarında yer almaz. O iyilikleri yapan kişiler bunu cümle aleme duyurma peşinde olmak yerine, yaptıkları iyiliklerle bir ömür boyu yaşarlar kimselere bahsetmeden. Sir Nicholas Winton’ın açığa çıkmamış fedakarlıkları da onun hikayesini kısaca özetliyor. O 669 çocuğu kurtardığında eşi de dahil olmak üzere, kimse bundan haberdar değildi. Çatı katında bulduğu bir defterle, eşinin yıllar önce yapmış olduğu ve asla günyüzüne çıkarmadığı bilgilere ulaşan Grete, onun için bir sürpriz hazırladı.
Sir Nicholas Winton 1909 yılında yahudi bir ailenin çocuğu olarak Londra’da dünyaya geldi.
Ailesi o doğmadan iki yıl önce Almanya’dan Londra’ya taşınmıştı.
İngiltere’ye uyum sağlamak için Almanya’daki soyadlarını bırakıp, Winton soyadını aldılar ve Hıristiyanlık dinine geçiş yaparak küçük oğlu Nicholas’ı vaftiz ettirdiler.
29 yaşına kadar yaşantısında değişen hiçbir şey yoktu. Ta ki Naziler yahudi soykırımı yapana dek…
Winton, yahudi çocukların Naziler tarafından yok edilme tehlikesine karşılık merkezi Prag’ta olan ve faaliyetlerini gizlice yürüten bir yardım ve kurtarma heyeti kurdu. Almanya’da Naziler “Kristal Gece” olarak da bilinen Yahudi evlerine gerçekleştirdiği kanlı saldırıyı gerçekleştirdikten sonra İngiltere Hükumeti ile bu konuda ortak faaliyet yürüterek, çocukları Almanya topraklarından çıkarmaya çalıştı.
Fakat önlerindeki en büyük engel, İngiltere’ye ulaşmak için Hollanda’dan kalkacak feribotlara güvenli bir şekilde ulaşmaktı.
Büyük bir cesaret örneği göstererek bir şekilde kurtardığı çocukları sınırdan dikkatlice geçirip, feribotlara bindirerek İngiltere’ye sağsalim ulaştırdı.
Birkaç kez bu şekilde çocukları bölgeden kurtardıktan sonra, 250 çocukluk son seferi 1 Eylül 1939’da çıkarmak üzere planladığında Hitler aynı gün Polonya’yı işgal ederek savaşı resmi olarak başlatmış oldu.
Bölgedeki savaştan 250 çocuğu kurtarmaya çalışan trenden yalnızca 2 çocuk sağ çıkabildi.
Cesaretli olduğu kadar mütevazı bir kişiliğe de sahip Winton başta eşi Grete olmak üzere hiç kimseye göstermiş olduğu kahramanlıkları anlatma gereği duymadı.
Ta ki 50 yıl sonra eşinin çatı katında, o dönem yaptıklarını bulduğu belge niteliği taşıyan bir defteri bulana dek.
Grete bulduğu defteri bir gazeteciye verdi ve kocasının yaptıklarına karşılık duyduğu şükrandan dolayı ona bir sürpriz hazırlayarak, BBC’ye çıkardı.
Winton BBC ekranlarında bir programa konuk izleyici olarak katıldığında hiçbir şeyin farkında değildi fakat yanında oturmakta olan eşi onun gizli kahramanlığını canlı yayında herkesin bilmesini istiyordu.
Eşi Grete’nin hazırladığı sürpriz yalnızca bununla da sınırlı değildi; canlı yayında konuk olarak oturan diğer çocuklar Winton’ın kurtarmış olduğu çocuklardı.