Canımız ciğerimiz Morrissey çoğunuzun bildiği gibi 7 Aralık’ta İstanbul’da büyük bir konser verecek. Nefeslerimizi tutup geri sayıma başladığımız şu günlerde çıkan konserle ilgili bir haber ise büyük yankı uyandırdı: Morrissey’in isteği doğrultusunda konser öncesi, sırası ve sonrasında hiçbir şekilde konser alanı ve çevresinde et ürünü satışı olmayacak.
Her ne kadar Morrissey’in ricası üzerine böyle bir karar alan organizasyon şirketine tepkiler yağmaya devam etse de sıkı bir Morrissey hayranıysanız kendisinin büyük bir hayvan hakları koruyucusu olduğunu, PETA ile ortak projeler yaptığını ve veganlığın en ateşli savunucularından biri olduğunu biliyorsunuzdur.
Hatta hatırlarsınız Morrissey ile The Smiths’in yolları ayrılmadan önce grubun “Meat is Murder” isimli bir albümü bile vardı ve o günden bugüne hiçbir şey değişmedi; Morrissey hala et yemeyi bir cinayet olarak görüyor. En son konser öncesi Morrissey Hürriyet’e verdiği röportajda şöyle diyor: “Hayvan eti yiyorsan verdiğin mesaj belli, beni kandırmaya çalışma, yalan söylemeye kalkma: Hayvanlardan nefret ediyorsun. En çok da kucağında köpeğini taşıyan kürklü kadınlara gülüyorum. Hayvan, hayvandır. Et endüstrisinde çalışanların şu an Yahudi öldüren Nazilerden farkı yok.”
Morrissey’i sevmek için 50 neden diye bir liste yapabiliriz; çünkü kendisi müzik dünyasının en yetenekli adamlarından, en iyi söz yazarlarından biri, bundan kimsenin kuşkusu yok. Üstelik İstanbul diye bir şarkı yazmış bir adamı nasıl sevmeyez ki? Ama bunun yanı sıra Morrissey’in müzik dünyasının en atarlı ve dobra abilerinden biri olduğuna da kabul etmek gerekiyor. Hiç sakınmadan önüne gelene verip veriştiren, savunduğu ideallere karşı düşen herkese karşı iğneli laflar kullanmaktan hiç çekinmeyen Morrissey’in bu yanını da yadsıyamayız.
Et tartışmalarının üzerine, İstanbul konserinde çakmakları yakıp Morrissey’e eşlik etmeden önce yetenekli müzisyenin şimdiye kadar sarfettiği en sert sözlerden bazılarını bir araya getirelim de neyle karşıya karşıya olduğunuzu bilin istedik. “Morrissey’dir ne yapsa yeridir” diyoruz ve sizi Morrissey’in eşsiz bir müzisyen olmasının yanı sıra dobra bir abimiz olduğunun kanıtlarıyla baş başa bırakıyoruz. İşte Morrissey’in dobra açıklamaları…
1. 1984’te Margaret Thatcher’a suikast girişiminin başarısız olması üzerine Morrissey: “Brighton Otel bombalamasının en üzücü tarafı Thatcher’ın yaralanmadan kurtulmuş olması.”
2. Morrissey The Cure’a karşı: “Robert Smith tam bir mızmızdan başka bir şey değil.”
3. Morrissey’in yardım kuruluşu Band Aid ve kurucusuna sataşması: “Bob Geldof mide bulandırıcı bir karakter. Band Aid ise popüler müzik tarihindeki en bencil platform.”
4. Morrissey dans müziğinden de nefret eder: “Dans müziği zeka geriliği olanlar için bir sığınak. Sıkıcı insanların sıkıcı insanlar için yaptığı bir müzikten başka bir şey değil.”
5. 1994’te Avustralyalı bir öğrencinin Galler Prensi’ne ateş açması üzerine Morrissey: “Keşke Prens Charles vurulmuş olsaydı; böylece dünya daha ilginç bir yer olabilirdi.”
6. Madonna’ya laf yetiştirmekten bıkmayan Morrissey 1997 yılındaki bir röportajında şöyle der: “Madonna absürd ve rahatsız edici her ne varsa bunların hepsini güçlendiriyor. Çaresiz bir kadınlık çabası. Madonna organize hayat kadınlığına bu dünyadaki her şeyden daha yakın.”
7. The Importance of Being Morrissey belgeselinde Morrissey’in hedefi bu sefer Elton John olur: “Bana Elton John’un kellesini getirin. Bu etin cinayet olarak kabul edilmeyeceği tek durum olabilir.”
8. Morrissey 2009’da Coachella’da sahneden inerken: “Yanan hayvanların kokusu beni iğrendiriyor. Şu an yanan et kokusu alıyorum ve umarım şu an yanan bir insandır.”
9. 2011’de 77 kişinin öldüğü Norveç katliamının ardından Morrissey: “Bu, her gün McDonald’s ve Kentucky Fried Chicken’da olanın yanında hiçbir şey.”
10. Yine aynı sene Billboard’a verdiği bir röportajda Morrissey Lady Gaga’ya verir veriştirir ve tarzının “erotiğin tam tersi ve tam bir sahtekarlık örneği” olduğunu söyler.
11. İngiliz kraliyet ailesinden hoşlanmadığını her seferinde belli eden Morrissey 2012’de bir konsere tüm grup üyeleri ile birlikte “We Hate William and Kate” yazan tişörtlerle çıkar.
12. Popüler kültürün her türlüsünden anında nefret edebilen Morrissey bu sefer Beckham çiftine sataşır ve onları “The Peckhams” olarak nitelendirir. Bununla da kalmayan atarlı abimiz Morrissey Beckham’ların katlanılmaz olduğunu ve eşek sudan gelene kadar dövülmeleri gerektiğini söyler.
13. Bu sefer de kurban Beyonce olur: “Gergedanların soyunun tükenmesinin sebebi küresel ısınma falan değil; asıl sebep Beyonce’un çantaları.”
14. Ünlü aşçı Jamie Oliver da Morrissey’in hayvan sevgisinin kurbanlarından: “Jamie Oliver hayatta oldukça bu dünyada hayvanlar için hiçbir umut yok.”
15. Müzik endüstrisi de Morrisey’in eleştiri oklarının hedefi olur: “İngiltere’de yapılan pop müzik artık sadece çocuklara hitap ediyor. Bir sanatçı iyi değilse onu neden sürekli yüzümüze vurup duruyorsunuz?”
16. En taze Morrissey atarlanması da Şükran Günü sebebiyle Barack Obama’ya. Thanksgiving’i Thankskilling olarak nitelendiren Morrissey: “Şükran Günü adına 45 milyon kuşun vahşi bir şekilde öldürülmesine izin veren Başkan Obama örneğini lütfen görmezden gelin. Milyonlarca kuş öldürülüyor; Obama gülüyor, haha gerçekten çok komik!”
Morrissey’in ülkemizdeki Kurban Bayramı gerçeğini duymadığını düşünüyoruz, yoksa 7 Aralık’lar hayal olurdu sanırız.