Çocuk aklı dediğimiz bir şey var, pek çok noktada yetişkinlerin aklından daha net çalışan. İşte bu çocuk aklı kavramının saflığını bize kanıtlarcasına saklambaç oynayan çocuklara denk geldik, sizlere de bir gösterelim dedik. Sadece saflık değil, inanmışlık ve komiklik de bir arada.
Asla nerede olduğunu tahmin edemeyeceğimiz bir silüet çalışmasıyla başlayalım, bacakları demiyorum bile
Ayak altında dolaşırsa yakalanacağını anlayamamış bir başka kardeş
Az daha oluyormuş dedirten, favorilerimizden biri, duvara tırmanan timsaha saklanmak
Üç boyut kavramını tam olarak kavrayamadığı her halinden belli bir kardeşimiz
Bir başka az daha oluyordu dedirten, ayakları dışarıda unutmuş sadece
Dünyaya tamamen ayrı bir pencereden bakan “gözden ırak gönülden ırak olurcu” kardeşimiz
Ebe beni bulana kadar öğleyi kaza edeyim diyen imanlı genç kardeşimiz
Soldaki şapşal sanki çok başarılı gibi bir de eli cebe atmamış mı!
Özellikle o “yılların abajuru” duruşuyla en iyiler arasına giren bir saklanma
Bizce genel olarak başarılı bir saklanma, hızlı davransaydı sobelerdi bile
“İnş cnm yha” dediğimiz bir küçük kardeş
Düşünce çok iyi ama uygulamada dış etkenlerden doğan sıkıntılar mevcut
Gönlümüzün bir numarası, ebe olsak bulamayacağımız
Haydi diyelim ki seni görmedik peki gölgeni ne yapacağız canım kardeşim?
O elle perdeyi tutmasaymış gayet iyiymiş
Bu arkadaşa oyunu bir kez daha anlatırsak iyi olabilir
2 sene sonra dünyanın en iyi saklambaç oyuncusu olacağı her halinden belli
Tamirci tarzı saklanma dediğimiz, çıkışı yanlış yerde arayan kardeşimiz
Gönlümüz el vermese de yapacak bir şey yok bonusu: Sobe!