Hükümet ‘Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi‘ni TBMM’ye sundu ve internet sansürü tartışmalarının yeniden önünü açtı. 5651 Sayılı Kanun kapsamında yapılan değişiklikler ise, hem okuyucular/kullanıcılar hem de içerik sağlayıcılar açısından kritik noktalar barındırıyor.
Peki nedir bu değişiklikler ve biz neden hep birlikte hayır demeliyiz?
Çünkü içerik sağlayıcısı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın talep ettiği bilgileri vermek zorunda
Yani içerik sağlayıcıları bundan sonra kullanıcıların bütün bilgilerini devletle paylaşmak zorunda.
Çünkü hukuka aykırı içerik siteden kaldırılacak ve site erişimi engellenecek
Yani içeriğin kaldırılması yetmeyecek bir de cezai işlem devreye girecek.
Çünkü içerik sağlayıcısı yurtdışında olsa bile içeriği yurtiçinde yayınlanmayacak
Yani içeriğe bile neredeyse pasaport alınacak.
Çünkü maksimum 10 bin lira olan para cezası 50 bin liraya çıkartılacak
Yani mümkünse kapat dükkanı git.
Çünkü yasaklı sitelere DNS değiştirerek girmek mümkün olmayacak
Yani internet toplamda 3-5 siteden ibaret olabilecek.
Çünkü içeriğin kaldırılması için site yerine direkt mahkemeye gidilebilecek
Yani içerik sağlayıcısına başvurmaya gerek bile kalmayacak.
Adres tabanlı (URL) yasaklama/engelleme gelecek
Yani attığınız bir tweet, yazdığınız bir post yüzünden sosyal medya hesaplarınız kapanabilecek.
Çünkü içerik ya da yer sağlayıcısı iki yıla kadar içeriği saklamak zorunda
Yani içerik sağlayıcılarının ekonomik külfeti artacak.
Çünkü kurulan Erişim Sağlayanlar Birliği’ne üye olmayan içerik sağlayıcılarına lisans verilmeyecek
Yani ekonomik anlamda girişimci olmanın halihazırda zor olduğu memlekette işler şimdi daha da zorlaşacak.
Lütuf bonusu: İçerik sağlayıcılarının hapis cezasına çarptırılması kaldırıldı
Yaaaani.