Yağmurda dalda asılı kalmış ıslak bir serçe gibi acıdık onlara. Annesini kaybetmiş titrek bir kedi yavrusu kadar acıdık. Vekillik hayalleri suya düşmüş Tuğçe Kazaz, istediği olmayınca yaradana sığınan Osman Gökçek kadar acıdık. Genelde Yeni Şafak tipindeki gazete olduğunu iddia eden şeyleri gülerek takip ederdik, bugün çok kötü olduk. Valla çok acıdık. 🙁
Cahil cesaretinin, “cahilliğin 1001 tanımını” yapmış insana gelip çatması asrın kazasına yol açtı. Yeni Şafak gitti kendi özgür iradesiyle İlber Ortaylı’ya bulaştı. Ne talih. Tam da “eceli gelen köpek cami duvarına işermiş” hesabı. Hem de gitmiş koca Sultanaahmet Camii’ne işemişler.
Muhtemelen bundan 40 – 50 yıl sonra o zamanın dedeleri nineleri bu olayı torunlarına şu şekilde anlatacak: O an denizlerden sular çekildi… Ayın yüzü kıpkırmızı oldu. Şimşekler gökyüzünü titretti, balıklar karaya çıktı, kuşlar çılgın gibi bağrıştı… İlber Hoca’ya cahillik yapılmıştı!!!
İlber Ortaylı kendini telefonla arayan aklın yapısını, anladıkları dilden bozdu. En sevdiğimiz şey. Ciddi açıklama yapılsa “entel, monşer, elitist” vb. denilecek. Ortaylı da muhatap olmadı ve çok iyi bildiği Osmanlı’nın tokatından 3-5 adet çaktı. Hem de okkalısından. Bugünün şerefine hocanınki kadar olmasa da aklımızda kalan ya da anlatıla anlatıla tarihte yer edinmiş inanılmaz ayarları derledik sizlere. Cami duvarına gitmeden önce bir kere daha düşünülmesi dileğiyle. Ya da boş verin düşünmesinler böylesi daha güzel. 🙂
Ayar denince akla hemen onun adı gelir Bernard Shaw
Ünlü oyun yazarı ve eleştirmen Bernard Shaw, tiyatro tarihinin önemli oyunlarından Pygmalion’un galası için Winston Churchill’e bir davetiye gönderir ve klasik İrlandalı alaycılığı ile şu notu da ekler:
-“Davetiye iki kişiliktir. Bir dostunuzu da getirin, eğer varsa…”
Winston Churchill de boş adam değil yapıştırır cevabı
-“Galaya değil ama ikinci oyuna gelirim, tabii sahnelenirse…”
Denizde kum Shaw’da ayar bitmez
Ünlü yazar Shaw aynı zamanda fikirlerine hayli önem verilen bir müzik eleştirmenidir. Bir gün soylu bir hanımefendi Shaw’u bir keman dinletisine çağırır. Anlatılanlara göre kemanı çalan çocuk soylu hanımın himayesindedir. Kadın Shaw’a büyük bir heyecanla fikrini sorar:
– Nasıl buldunuz Mr. Shaw?
– Bana Victor Hugo’yu hatırlattı.
– İyi ama Victor Hugo keman çalmazdı ki!!!
– Bu da çalmıyor…”
Adam Napolyon beyler
Napolyon hayatını tükettiği savaş meydanlarının birinde bir generali esir alır. General kızgınlıkla haykırır: Siz para için savaşıyorsunuz biz ise şerefimiz için savaşıyoruz!!
Napolyon: Doğru, herkes kendisinde olmayan şeyler için savaşır…
Zavallı kız oracıkta can vermiş…
Türkiye’nin ilk Müslüman kadın oyuncusu olan Bedia Muvahhit’in başından geçtiği söylenen bir olay da akıl yakan ayarlar listemizde kendine haklı bir yer edindi. Döneminin en ünlü yüzlerinden olan Bedia Muvahhit’i gören genç bir kız şaşkınlık içinde ünlü oyuncunun yanına gelir ve der ki:
-Ben de sizin gibi aktrist olmak istedim; ama annem “orospu olursun” diyerek izin vermedi.
Bedia Muvahhit kıza şöyle bir bakar ve konuyu kapatır: Peki sonra nasıl oldun?
Kim en solcu
Rivayete göre Çin Halk Cumhuriyeti ile SSCB arasında gergin dönemde bir görüşme geçer. İki devletin başı Çu En Lay ve Kruşçev son bir görüşme yapacaklardır.
Kruşçev söze iddialı başlar: “Tarihin cilvesine bak ki benim gibi bir maden işçisinin oğlu ile senin gibi bir toprak ağasının oğlu, dünyanın en büyük iki sosyalist ülkesinin liderleri olarak karşı karşıya geliyor ve uluslararası komünist hareketin sorunlarını konuşuyor.”
Çu En Lay, Kruşçev’in imasını anlar ve kapağı kapatır: “Haklısınız, üstelik sınıflarımıza ihanet etmiş olarak.”
Fransa’nın en önemli liderini bakkala yollamak
François Mitterrand’dan sonra Fransa’da en uzun süre Cumhurbaşkanlığı yapan ve ülkenin en önemli yöneticilerinden olan Jacques Chirac bir programa katılacaktır. Konu ABD’nin Irak’ı işgali ve Körfez Savaşıdır.
Chirac konuyla ilgili düşüncesini şöyle açıklar: Kanımca savaş her zaman için başarısızlık demektir. ”
Programcı: Fransa söz konusu olduğunda, haklısınız.”
Rush Limbaugh adlı talk show sunucusu Fransa’nın dünya savaşında düştüğü duruma da gönderme yaparak ünlü siyasetçiye unutulmaz bir cevap vermiştir.
Ruhi ile Fuzuli arasındaki efsane atışma
Olmuş mudur bilinmez ama anlatıla anlatıla bugünlere kadar gelmiş bir taşlama vardır. Rivayete göre Bağdatlı Ruhi ile Fuzuli yolda yürürlerken önlerinden bir köpek geçer.
Ruhi lafı sokmak için atılır: Bu it burda Fuzuli…
Fuzuli ortayı alır ve voleyi çakar: Sık boğazından çıksın götünden Ruhi.
Abdülkadir Selvi’nin yüzüne felç indiren ayar
Bu sefer ne rivayet ne söylenti elimizde belgelerle geldik efenm. Abdülkadir Selvi’nin aklı sıra yılların tecrübelisi Nazlı Ilıcak’a laf atması sonucu aldığı “hırsızları da size sorsunlar” cevabı karşısında zihninin bir süreliğine kısa devre yapmasını izledik. Selvi’nin “Iıghh onnarı da sorsunlar, ııgh tabi” şeklindeki çaresiz ıkınışları, tıp fakültelerinin travma sonrası stres bozukluğu teşhisinlerinde örnek olarak gösteriliyor.
Orhan Boran ile nezaket dolu dakikalar
Türkiye’de Stand Up’ı başlatan ünlü televizyoncu ve mizah ustası Orhan Boran’ın izleyicilerinden birine her zamanki dokunaklı ve kibar üslubuyla verdiği ayarı atlamak olmaz. Boran’ın, Stand Up Showlarından birinde bir seyirci protokolden kalkar ve etrafı rahatsız ederek , sağa sola çarpa çarpa çıkışa doğru yönelir…
Orhan Boran: Tuvaleti mi arıyordunuz beyefendi?
– evet…
Orhan Boran: Efenm buradan çıkın sağdaki ilk kapıda “gentlemen” yazıyor. Aldırmayın, girin.
Bu ayarın kaynağı: Ekşiden ozan sezgin
Dünyanın en büyük yapay zekası George W.Bush’a Muhammed Ali’den “salak yemnderim gerzekalı bu çocuk” ayarı
Olay ABD’nin tanıtımına hizmet etmiş kişilere madalya töreni esnasında yaşandı ve tüm dünyada yüzlerce defa gösterildi. Bush’un dünyada en çok nefret edilen liderler arasında olması o dönemlerde de sürpriz değildi. Muhammed Ali milyonlarca insanın duygusuna tercüman oldu.
Bush, Ali’nin kulağına eğilip kanka edasıyla bir şeyler söyler ve o Amerikan cüretiyle ona meydan okurcasına şakalar komiklikler yapma derdine düşer. M. Ali’nin eline kafasına götürerek yaptığı hareket o kültürde “gerizekalısın sanırım” anlamına gelmektedir. Haber bültenlerinde olay: Evet Sayın Başkan, sakın aklınızdan bile geçirmeyin! Şaka yapmıyoruz! Denilerek yayınlanır.