Karakterlerinin gelecekteki yaşamlarından bir kesit sunan Pottermore’daki yeni hikaye Harry, Ron ve Hermione’yi ne kadar özlediğimizi hatırlattı. Harry Potter sayesinde öğrendiğimiz hayat dersleri büyürken bize çok yol gösterdi.
İster 13, ister 35 yaşında olun; herkese bir şekilde dokunmayı başarabilmiş olan kıymetli kitapların yayınlanışının 17. yıl dönümüne girerken, J.K. Rowling’e de bir kez daha saygı duruşunda bulunuyoruz. Bir şekilde her birimize bir kıvılcım katabildiği için.
Neden pırlanta gibi peki o hayat dersleri?
Çünkü kitapların içindeki dünyalara dalmak ne kadar da değerlidir
Çünkü bazen her şeyin çözümü bir arkadaşın tavsiyesinin arkasında saklıdır
Gözümüzün önünde durduğu halde göremediğimiz bir şeyi görmek için iyi bir arkadaşın bakış açısından daha iyi bir şey yoktur.
Çünkü sevebilme gücü hayatta her şeyden önemlidir
Aynı Harry’nin Voldemort’un sahip olmadığı en büyük güç olan sevme yeteneğinin onu ölmekten, kalbinin kötülükle dolmasından koruduğu gibi. Hani, hayat sevince güzel ya, işte öyle bir şey.
Çünkü 279 kere okumuş olsanız bile tekrar tekrar okuyacağınızı bildiğiniz 7 tane yoldaş gibi kitabınız hep başucunuzdadır
Çünkü kendinizi bulabileceğiniz bir karakter mutlaka orada, o sayfaların arasında gizlidir
Çünkü hayatta sihrin olabileceği fikri her zaman mutluluk vericidir
Pantolonunuzun arka cebinde bir asa bulundurmak hiç fena olmazdı hani.
Çünkü aslında umutsuzluğa düştüğümüz anda tek ihtiyacımız olan şey ailemizdir
Çünkü bazen süpürgeye atlayıp camdan uçma fikri ne de çekicidir
Çünkü bazen gerçekten insanın yardıma ihtiyaç duyduğunu kabul etmesi gerekir
Ve bunda yanlış olan hiç, ama hiçbir şey yoktur. Hermione’nin dediği gibi: “Her şeyi tek başına yapmak zorunda değilsin, Harry.”
Çünkü bir annenin sevgisi dünyadaki en büyük güçtür
Lily’nin oğlu için yaptığı eşsiz fedakarlık, bu gücün en büyük örneği.
Çünkü çizgilerin dışında olmak dışlanmak demek değildir
Herkesin deli gözüyle baktığı Luna Lovegood’a bakın. Kimse onun ne kadar cesaretli, korku verecek derecede açık yürekli ve dürüst olduğunu göremedi değil mi? Sonunda ne farklı bir insan olduğunun, ne de sıradan insanların karakterine sahip olup olmamasının bir önemi kalmadı. Ne kadar büyük bir kalbi olduğunu kanıtladı.
Çünkü kimseyi hikayesini ve geçmişini bilmeden yargılamamak gerekir
Snape’in Harry’den bu kadar nefret etmesini hepimiz çok haksızca ve bencilce bulduk. Ama sonunda öğrendiğimiz şey ölesiye sevdiği kadını sonsuza dek kaybetmiş yalnız bir adamın çaresizliğiydi. Ve sevdiği kadının ardından kalan en büyük hatırayı, -her ne kadar o hatıra ona kaybettiği her şeyi hatırlatsa da- canı pahasına korumaya çalışması ise, sadece hayranlık verici.
Çünkü korkularımıza karşı savaşmak, yine de savaşmak önemlidir
Ancak o zaman onlarla yüzleşebiliriz.
Kitaplara gömülmek inek olmak demek değildir
Çünkü yine de kendinizi maceranın ortasında bulabilirsiniz.
Çünkü 1114 sayfalık bir kitabı 1 haftada bitirmek mümkündür
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı’ndan bahsediyoruz tabii ki. Edebiyat dersinde okunması için verilen ve en fazla 200 sayfalık olan kitabı kaç ayda bitirdiğinizi düşünün, ne demek istediğimizi anlayacaksınız.
Çünkü yeterince sabredersek istediğimizi almamak için hiçbir sebep yoktur
Çünkü karşımızdaki insandan nefret etsek bile, onu anlayabilmeliyiz
Aralarındaki ilişki ne kadar kötü olursa olsun, Harry, Draco Malfoy’un yaptıklarını neden yaptığını ve nasıl bir baskı altında olduğunu anladı. Draco’nun özendiği hayat ona umduklarını getirmemişti ama bir yandan tek istediği ailesini korumaktı.
Çünkü kurallar bazen sahiden yıkılmak içindir
Dolores Umbridge’in okulu bir takım yasaklar boyunduruğu altına koyduğu o kötü dönemde, herkes yapılabilecek tek şeyin ona baş kaldırmak olduğunun farkındaydı. Dumbledore’un Ordusu, bazen düzenin huzur yerine anarşi getirdiğinin en güzel kanıtıydı.
Çünkü hayal gücü olmadan yaşanılan bir dünya, yaşanmaya değer değildir
Başka insanların hakkımızda neler düşündüğünü kafaya takarak hayat sürdükçe, beynimize gitgide sökülmesi zor duvarlar örüyoruz. Sahte banliyö hayatları içerisinde çok huzurlu ve çok mutluymuş gibi görünen ama her hareketleri ruhlarındaki mutsuzluğun ayrı bir yansıması olan Dursley Ailesi, bunun canlı kanıtı.
Çünkü sevdiğimiz hikayeler her zaman, her zaman yanımızda olacaktır
Canın sıkıldığında, dışarı çıkmak istemediğinde, tek sahip olmak istediğin şey tanıdık bir dost hissiyse, bilirsin ki, kitapların olduğu sürece, onlardan sende çok var.