Belki farkındayız belki değiliz geçtiğimiz bir hafta içerisinde direnişin etkisiyle günlük hayatımızı değiştirdik. Geleneksel medya dizileri, haberleri, şovları ve ‘yalanları’ yerine belirli bir komün içerisinde iletişim kurduk. Direnişin doğal süreci, kelime dağarcığımıza ve günlük hayatımıza yıllarca unutulmayacak hatıralar bıraktı.
Neler mi?
TOMA’nın ne olduğunu bilmek
Eğer Gezi Parkı Direnişi olmasaydı TOMA’yı İç Anadolu’da yetişen bir bozkır çiçeği şeklinde algılamaya devam edebilirdik. Açılımı “Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı olan” bu sevimsiz mekanik, son 1 haftada dillerden düşmedi. Hatta internetten satışa bile çıktı.
Kesin bilgi mi? Teyit edildi mi?
+ Abi naber?
– İyidir
+ Kesin bilgi mi?
– Ne bilim olum iyiyim işte!
ya da
+ Sınav neredeymiş?
– 7. salonda
+ Teyit edildi mi?
– Heaaa, rektör tweet atmış biraz önce.
(bkz: yaşanmışlığı var)
Durduk yere marş söylemek
Bu bir sivil direniş olduğu için kimsenin derdi (provokatif tipler hariç) şiddet ve saldırı değildi. Amaç sesini duyurmak olunca en etkili silah marşlar oldu. Dünyanın en etkili silahı lafımız yok ama durup dururken kendini mırıldatabiliyor. Aman dikkat kendinizi ekmek bitmiş diye Bakkal Osman amcaya “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” şeklinde bağırırken bulabilirsiniz.
Tencere tavadan direniş sembolü yaratmak
Eskilerin deyimiyle ‘meydanlara inmek’ herkes için ne mümkün ne de gerekli. Fakat tüm ülkede uykuları kaçanları, evinde rahat uyuyamayanları sokaklarda gördük. Ellerinde bir tencere, tava bir de büyükçe bir kaşık. Hangimiz derdi ki binlerce insan tencereleriyle caddelerde yürüyecek; bulaşık deterjanı reklamı gibi…
Talcid mi? Rennie mi?
Talcid’i sütle, Rennie’yi suyla karıştırıp gözümüze sıktık daha ne olsun ki. Eylemcilerin arasında bu süper ikilinin adını bile duymamış olanlar vardı. Abi o değil de ilaca su ya da süt katma fikri ilk hangi çılgından çıktı?
Gözlerinden öpüyoruz, her yerinden öpüyoruz.
Dışarı çıkarken çantaya gaz maskesi koymak
Direniş alışkanlıklarının bir numarası bu tutum, muhtemelen birkaç hafta daha sürer. Hatta istemsiz olarak çantaya gaz maskesi atanlar bile var, duyuyoruz. Buradan şirketlere seslenelim o zaman: Şunun bir kitini, katlanabilir halini falan yapın da malum biber memlekette çok yetişiyor.
Sirkeyi göze sürmek
Biber gazı, tazyikli su falan görmesek dünyanın en tehlikeli olayı bizce bu derdik ve biz gittik gözümüze gözümüze sıktık. Yemeğe bir ölçek fazla atılsa akşam yemeğini dışarıda yedirtir, bizi bayatlamış ya da yoğunlaştırılmış biber gazından korudu.
(bkz: şu çılgın Türkler)
Gece yarısı deniz gözlüğüyle dışarı çıkmak
Başbakanın açıklamalarının hakkını verdik açıkçası, gecenin 2’sinde deniz gözlüğüyle caddelerde falan gezdik; hakikaten marjinal adamlarız. Yalnız yine de toplumun ruhsal sağlığı adına bir yerde dur diyelim. Film karakteri “Deli Emin” gibi dolaşamayız sonsuza kadar.
Barikat nasıl kurulur?
Bir daha kurmak gerekmez umarız ama en iyi yolu polis barikatlarından birkaçını ödünç(!) aldıktan sonra, yanlarına büyük çöp kutuları, peyzaj mimarisi adına hazırlanmış büyük çiçek saksıları ve bulabildiğiniz masa ve sandalyeleri de eklemektir. İnsandan yapılanı vardır, Hulk’ı geçirmez.
“An itibariyle”
Medya Gezi Parkı Direnişini yansıtmakta biraz(!) geç kalınca iş sivil gazetecilere düştü. Herkes elinde telefonlarıyla durum hakkında bilgi veriyor, yardım noktalarını ve çatışmaların(!) yoğun olduğu bölgeleri tarif ediyordu. Tabi nalet olası, baş belası sosyal medyanın hızlı olmak gibi bir handikabı vardı. Olayın saati net anlaşılsın diye “an itibariyle” eklenmeden post atılmıyordu. En sonunda ağza dolandı.
+ Acıkan var mı?
– An itibariyle acıkmadım.
+ ?!!??
Delikanlı Semtin Şövalye Ruhlu Çocukları: Çarşı
Beşiktaş taraftar grubudur. Gezi Parkı Direnişin ardından “Gazi” unvanı alması gerektiğini düşünenler bile vardır. Direnişin simgeleri arasındadır. “Bize 100 tane gaz maskesi verin parkı alalım” demişlerdir. Ele geçirdikleri dozere “POMA” adını verip yarmışlardır. Şiddeti azaltmaya yönelik açıklamaları ve tutumlarıyla alkış hak etmişlerdir. Kısacası, bir taraftar grubundan çok daha fazlası olmuşlardır.
POMA’nın ne olduğunu bilmeyen var mı?
Lügata yeni giren bu kelimenin tüm telif hakkı Çarşı’ya aittir. Açılımı ise, “Polis Olaylarına Müdahale Aracıdır” Aslında bir dozer olup, POMA’ya dönüşebilmektedir. 100 TOMA gücünde olup, 60 kilometre hız yapabilmektedir. Kepçesinin kuvveti 27 barikat yıkabilir.
Not: Günlerdir yaratıcılığımızı ve duyarlılığımızı had safhaya çıkaran Gezi Parkı Direnişi, umarız biz çapulcuların istediği şekilde son bulur.
Keep calm and be Çapul!