Senelerdir Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasındaki (tabii bizce en iyi) yerini koruyor. Üstelik dünya sıralamalarında da göz ardı edilemeyecek bir yere sahip.
Mezunlarıyla Türkiye’nin kültürel, sosyal, ekonomik, siyasi gelişimine yön veriyor. Üniversiteye geçişte lise mezunlarının çoğunun ilk tercihi. Capcanlı, farklı etkinliklerle dolu sosyal bir ortama sahip. Bununla kalmıyor, Boğaz manzarasıyla gelenlerin aklını başından alıyor.
Dinamik ekibi (içerideki ajan dostlarımız) sizler için dünden bugüne Boğaziçi Üniversitesi’ni tüm güzelliğiyle anlatıyor.
1. Üniversite gibi üniversite
Temelleri 1863 yılına dayanan Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Boğazı’na bakan sosyal hayat dostu kampüsleri, 4 fakültesi ve 2 yüksekokuluyla dünya vatandaşı ve seçkin beşeri sermaye yaratmayı hedefleyen kaliteli eğitimi ve öğrencilere sunduğu akademik ve sosyal imkanlarıyla Türkiye’nin güzide üniversiteleri arasındaki yerini her zaman muhafaza edip birçok alanda öncü ve yenilikçi bir konuma sahip olmuştur.
2. Mimar, mucit ve teknisyen Cyrus Hamlin
1971 yılında kurulan üniversitenin kökleri; mimar, mucit ve teknisyen Cyrus Hamlin tarafından kurulan ve Amerika Birleşik Devletleri dışındaki ilk Amerikan okulu olma titrine sahip Robert Koleji’ne dayanır.
3. Dünya’nın en iyi ilk 200 üniversitesi arasında
2014 Ekim ayında yayımlanan Times Higher Education üniversiteler sıralamasında, geçtiğimiz seneki 199.’luğundan sonra, Boğaziçi Üniversitesi bu sene 139.’luğa yükseldi. Öğrenci-hoca oranı, doktora-lisans diploma oranı, hoca başına makale sayısı, araştırma geliri, uluslararası etkileşim gibi faktörler baz alınarak hazırlanan THE sıralamasında, üniversitemizin seneden seneye daha yüksek sıralara sıçraması, Boğaziçi’nin yenilikçi, günceli yakalamaya çalışan, aktif ve kaliteli eğitim ve ortamının önemini gözler önüne koymakta.
4. İlklerin üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi’ne, birçok alanda ilklerin üniversitesi denilebilir. Türkiye’de ilk basketbol 1907 senesinde Boğaziçi’nde oynanmış olup ilk atletizm yarışmaları 1897 senesinde yine Boğaziçi’nde yapılmıştır. Öğrencilerin seslerini duyurup üniversite yönetiminde aktif rol alabildikleri öğrenci konseylerinin ilki, 1908 yılında Boğaziçi’nde oluşturulmuştur.
5. Amerikan Koleji geleneği
1971 senesinde erkek öğrencilere eğitim veren Robert Akademi ve kız öğrencilere eğitim veren Amerikan Kız Koleji, o sene kurulan Boğaziçi Üniversitesi çatısı altında birleşti. Lise bölümü Robert Kolej olarak Kız Koleji’nin Arnavutköy kampüsünde karma eğitime devam ederken Boğaziçi Üniversitesi de Akademi’nin Bebek’teki kampüsünde faaliyete geçti. Bu ayrılık geleneği bozmadı; Boğaziçi Üniversitesi öğrencinin kendini bulmasına, geliştirmesine ve birey olmasına odaklanan eğitim anlayışını yeni ismi ve armasıyla sürdürdü.
6. Seçkin mezunları
Boğaziçi Üniversitesi, bir buçuk asırdır Türkiye’ye yön veren pek çok sanatçı, aydın, siyasetçi ve bilim insanını bünyesinden çıkarmış; mezunlarıyla ülkemizin akademik, kültürel, sosyal ve siyasi alanlardaki gelişimine büyük katkıda bulunmuştur. Bülent Ecevit’ten Hailde Edip Adıvar’a, Nuri Bilge Ceylan’dan Teoman’a, Nevra Serezli’den Cem Yılmaz’a, Şenes Erzik’ten Oya Eczacıbaşı’na çok farklı alanlarda başarılı insanları yetiştirmiştir. Fark ettik ki bunları bir ara ayırca listelemek gerekir. 🙂
7. Say say bitmeyen sosyal aktiviteleri
Öğrenci kulüplerinin ve sosyal aktivitelerinin zenginliği, Boğaziçi’ne öğrenci dostu bir kimlik kazandırır ve Güney Kapı’nın gece gündüz açık olmasıyla simgeleşmiş misafirperver yaklaşımıyla Boğaziçi, özellikle İstanbul’daki diğer üniversite öğrencileri tarafından da sık sık ziyaret edilir. Müzik Kulübü, Tiyatro Kulübü, İşletme ve Ekonomi Kulübü gibi senelerdir etkinliklerini sürdüren kulüpleri barındıran, toplamda 40 resmi öğrenci kulübüne sahip Boğaziçi, öğrencilerin sosyalleşmesine zemin hazırlayan bir yapıya sahiptir.
8. İstanbul’un en güzel manzaralarından birine sahip
Boğazın yanı başında, iki köprünün ortasında, yanında Rumeli Hisarı’nın heybetiyle dünyanın belki de en güzel manzaralarından birine sahip Boğaziçi Üniversitesi, yemyeşil kampüsü, asırlık ağaçlarının yanında yükselen tarihi mimarisiyle ve İstanbul’un simgeleşmiş semtlerine yakınlığıyla öğrencileri, hocaları ve çalışanlarına bir daha hiç kopamadıkları bir ortam sunar.
9. Ve en güzel “Manzara”sına
Öğrencilerinin zaman geçirmekten büyük keyif aldığı Petek, Manzara ve Güney Çimler’i; kampüsün her köşesinde rastlayabileceğiniz kedileri ve üzerlerinde geçmişin izlerini taşıyan tarihi yapılarıyla Boğaziçi kendine has bir orijinalliğe sahiptir.
10. Üniversite tercihlerinde ilk sırada
“Nereden mezunsunuz?”, “Nerede okuyorsun?” sorularına verilen yarı mahcup, yarı gururlu cevaptır Boğaziçi. Prestijin ve başarının gururuyla mütevazı bir utanç iç içe geçer. Bir buçuk asırdır, bu cevabın arkasında Türkiye’nin en başarılı insanlarını yetiştirmiş bir tarih vardır. Bu cevabın; 150 yıldır Türkiye’nin en çok rağbet gören cevabı olduğunun ispatı da yerleştirme puanlarının istikrarlı yüksekliği ve mezunlarının hâlâ bu ülkeye her alanda yön veren insanlar olmasıdır.
11. Yerleşmiş demokrasi ve barış ortamı
Boğaziçi Üniversitesi, farklı şehirlerden, ülkelerden kültürlerden, dünya görüşlerinden pek çok insanın hoşgörü ile bir arada yaşadığı heterojen bir sosyal bir yapıya sahip olup, bununla beraber Türkiye’nin en çalkantılı dönemlerinde bile bunu bir çatışma ortamı değil bir zenginlik ve demokrasi kültürü olarak gören çoğulcu anlayışını terk etmemiştir.
12. Çevresindeki tarihi güzellikler
Boğaziçi’nin aşina olmayanların karşısına çıkardığı sürprizler bununla da bitmez. Her daim çözülmeyen bir bulmaca misali, öğrenmenin ve keşfetmenin ucu yoktur onda. Şayet kampüsün bir yanında mazisi fethe kadar giden İstanbul’un en eski şehitliği Nafi Baba Şehitliği, öte yanında ise Tevfik Fikret’in evi ve toprağı dahi mürekkep kokan, pek çok edebiyatçının, aydının yattığı Aşiyan Mezarlığı vardır. Bu yüzden olsa gerek, Boğaziçi, insan yaşadıkça var olan bir entelektüel merakın mistik tadını sunuyor içinden geçenlere.