Berlin, çok da ulaşılmaz bir diyar değil. Ancak biz bir kişinin Berlin’e gitmiş sayılması için belli aktiviteleri yapmış olması gerektiğine inanıyoruz. Bugün bir ‘Berliner’ kolay yetişmiyor malum. Berlin’de yapılacak aktiviteleri şu şekilde listeleyiverdik.
Club-Mate içmek

Güney Amerika’nın uyku açıcı ve tok tutucu çayı mate’nin Berlin yorumu. Büyük cam şişelerde satılan ve soğuk tüketilen Club-Mate’yi sek içebileceğiniz gibi kulüp ve barlarda votka veya cinle de içebilirsiniz. Yapmanız gereken bara gidip mate-votka sipariş edip, barmenin size uzattığı mate şişesinden üzerine votka eklenecek kadar yudum almak. Artık siz de bir Berliner’siniz.
RAW Gelaende’deki graffitileri görmek

Dünyanın en ünlü graffiti sanatçılarının işlerini görebileceğiniz Freiedrichshain’daki RAW Gelaende’de sanat galerileri ve cafe’ler de var.
Bir Perşembe akşamı Markthalle IX’da olmak

Görlitzer Bahnhof yakınında yer alan 9. Markthalle’de (kapalı pazar alanı) her Perşembe akşamı ‘Streetfood Thursday’ yani Sokak Yemekleri Perşembesi düzenleniyor. Markthalle her Perşembe dünyanın dört bir yanından gelip ülkesinin lezzetlerini sunanların tezgahlarıyla ve tezgahların önünde uzun kuyruklar oluşturup oturacak yer bulamadığından ayakta yeyip içen Berlinliler ve turistlerle doluyor. Japon mantısı, Kenya pilavı, Norveç somonu, Fransız peyniri, Alman sosisi, mevsimine göre Glühwein; gürültülü, kalabalık ama leziz bir etkinlik.
‘Berlin usulü döner’ yemek

Berlin’in her semtinde her sokakta ya da köşede bulabileceğiniz, Almanya’nın en çok yenen fast-food’u Berlin usulü dönerin içinde bolca soğan, lahana, salata, sebze oluyor ve üzerine dökülen sarımsaklı beyaz sosla dürüm ya da ekmek arası yeniyor. Evet Türkiye’deki dönerden farklı, olması gereken değil ama çok lezzetli!
Curry Wurst yemek

Dönerciler kadar yaygın olmasa da yine Berlin’in her semtinde bulabileceğiniz Imbiss’lerden yenen Curry Wurst’un tadını bilmiyorsanız Berlin’e gitmiş sayılmazsınız.
Kulüp dönüşü mercimek ya da işkembe çorbası içmek

Çünkü yapabilirsiniz!
Ampelmann’la tanışmak

Karşıdan karşıya geçerken sokak ışıklarının içinde göreceğiniz Berlin’e özgü minik kırmızı ve yeşil adamları, yani Ampelmann’ları nerede görseniz tanımanız lazım.
Mitte’yi avucunun içi gibi bilmek

Hakescher Höfe’yi gezmek, Kaffeemitte’de ayaküstü kahve, butikler, Cafe Cinema’da şarap derken Mitte’yi avucunuzun içi gibi öğrenmezseniz vizeniz iptal.
Museumsinsel, Alexanderplatz, Potsdamerplatz, Ku-Damm, Reichstag, Unter den Linden, Siegessaeule ve Brandenburger Tor’u görmüş olmak

Turistik aktiviteleri de yemiş yutmuş olmak gerekiyor tabii ki.
Mustafa’nın ünlü sebze dönerinden yemek

Berlin’in en ünlü dönercisi Mustafa’s önünde beklediğiniz kuyruğa değecek.
Tipik bir Berlin barında bira içmek

En az bir kere Neukölln, Kreuzberg ve Friedrichshain’da bolca bulabileceğiniz, eskiciden alınmış ahşap mobilyalı, tek tük tabak çanaklı, mumların masaya aktığı loş herhangi bir barda bira içmezseniz sizi Berlin’e gelmiş saymıyoruz.
Semt isimlerinin kısaltmalarını bilmek

Ku-damm, Kotti, Görli, Xberg denince “He?” diye bakmayın. 
Berghain’a girebilmek

Cuma gecesi, Cumartesi sabahı ya da Pazar akşamüstü, 2 saate kadar kuyrukta bekledikten sonra kapıdaki abinin keyfine göre içeri girmek ya da girmemek. İşte bütün mesele bu. 
Cuma başlayıp Pazar akşamına kadar aralıksız partilemek

Artık iman gücüyle mi yaparsınız dışardan destek alır mısınız size kalmış ama Berlinliler Cuma’dan Pazar akşamına kadar techno müzik eşliğinde partiliyor, neden onlara katılmayasınız?
Berlin duvarı önünde fotoğraf çektirmek

Olmazsa olmaz. East Side Gallery 7/24 açık bir ‘sanat galerisi’.
Blu’nun ünlü graffitisini görmek

İster tren camından, ister Spree’nin karşı tarafında yürürken ya da bizzat bu alana giderek görebileceğiniz Blu’nun bu ünlü işini görmediyseniz sayılmaz, bi’ daha gidin.
Metroya ya da trene kaçak binmek

Gece sarhoşken ve sadece 2 durak gidilecekken biletsiz trene binmek olarak olarak tarif edebileceğimiz, yakalanmanız durumunda insan içinde aşağılanma ve 80 Euro gibi cezaları olan Schwarzfahren; adrenalin seviyenisini normalin üstüne çekip eğlenceyi arttırdığı için Berlinliler tarafından sıkça tercih edilen, yeni bungee jumping diye tanımlanan ve gerçek bir Berlinlinin en az bir kez yapmış olması gereken bir aktivite. 
Parti vagonuna denk gelmek

Resmi olarak parti vagonu diye bir kavram olmasa da haftasonları gece 2-3’den sonra bineceğiniz neredeyse tüm trenlerde bir parti ortamı mevcut oluyor. En az birine denk gelmezseniz sizi Berlin’e gitmiş saymıyoruz. 
Checkpoint Charlie’den geçmek

Sembolik Doğu-Batı Berlin sınırı Amerikan Sektörü kontrol noktası Checkpoint Charlie’nin önünde fotoğrafınız yoksa kimse Berlin’e gittiğinize inanmayacaktır.
Pazar günü Mauerpark bitpazarına gitmek

Bisikletten t-shirt’e, ütüden koltuğa neredeyse her şeyi bulabileceğiniz bit pazarı, çimenlerin üstünde karaokesi, piknik yapanı, sarhoş olanı, top oynayanı ile Mauerpark’ta bir pazar akşamüstü geçirmeniz lazım. Dünyaya hipsterların buradan yayıldığı iddia ediliyor. 
Kreuzberg’de takılmak

Sokak sanatlarına doymak, Türk ya da dünya mutfağından en cool restoranlardan birinde yemek yemek, butik gezmek, bir barda takılmak veya gece partilemek, ne sebeple olursa olsun mutlaka Kreuzberg’e gitmiş olmanız gerek.
Berlin Ayısı’yla tanışmak

Şehrin herhangi bir yerinde karşınıza mutlaka çıkacak. Sarılın ve fotoğraf çektirin.
			






























