19. yüzyıl kadın edebiyatını düşündüğünüzde aklınıza otomatik olarak Brontë Kardeşler, Jane Austen veya George Eliot geliyor. Hemen Jane Eyre, Aşk ve Gurur veya Middlemarch gibi kitapları düşünüyorsunuz. Bugün çok az insan Bayan Henry Wood, Charlotte Riddell veya Maria Edgeworth isimlerini biliyor. Çoğunluk tarafından bilinmeseler de, bu kadın yazarların hepsi Viktorya döneminin en çok satan romanlarını yazdılar ve iyi bir kazanç sağladılar. Mesela Jane Austen, Mansfield Park isimli kitabını yayınlamak için para vermek zorunda kalırken, Maria Edgeworth’a sadece bir romanı için 2100 sterlin gibi muazzam bir ödeme yapıldı. İşte hiç duymadığınız Viktorya dönemindeki kadın yazarlar.
1. Maria Edgeworth
Viktorya dönemindeki kadın yazarlar arasında bulunan Maria Edgeworth, zengin bir babanın kızı olarak İngiltere’de doğdu, ancak 5 yaşındayken annesi öldükten sonra babasının yanına İrlanda’ya taşındı. Edgeworth, İngiltere ve İrlanda arasında gidip gelirken dönüşümlü olarak evde ve bir dizi okulda eğitim gördü. Daha sonra babası için asistanlık yaparak aile mülkünü yönetmesine yardım etti. 1790’ların ortalarında yazmaya başladı ve ilk romanı Castle Rackrent’i 1800 yılında yayınladı.
Edgeworth’ün yazıları, alışılmadık yetiştirilme tarzı sayesinde zamanın genç hanımları için “uygun” olduğuna inanılan konularla sınırlandırılmamıştı. Lord Byron ve Sir Walter Scott gibi yıldızlarla 1813 yılına kadar birlikte vakit geçirerek edebi şöhret statüsüne erişmişti. Bir yıl sonra Patronage adlı romanı için 2100 sterlinlik müthiş bir ödeme yapıldı.
2. Charlotte Riddell
Charlotte Riddell (kızlık soyadı Cowan) İrlanda’da doğdu. Charlotte, Edgeworth gibi doğuştan zengin bir aileye sahip değildi. Annesi İngiliz olduğu için babasının ölümünden sonra annesi ile birlikte 1855 yılında Londra’ya döndü. Önce ölmekte olan annesine yardım etmek, daha sonra 1857 yılında evlendiği ve sürekli borç içinde olduğu kocasına destek olmak için yazarlık yapmaya başladı.
Başlangıçta çalışmaları sık sık reddedildi. Ancak sonunda Thomas Cautley Newby birkaç kısa öyküsünü F.G. Trafford adı altında yayınladı. Emma Dale, Riddell’in yarı-otobiyografik romanı A Struggle for Fame’in yeniden yayınlanan baskısının girişinde belirttiği gibi: “Kadın yazarlar, eleştirmenler tarafından haksız muamele görmekten ve toplumdan dolayı genellikle erkek isimleri veya cinsiyet ayrımı gözetmeyen takma adlar altında yazdılar.” Charlotte Riddell, 1858 ile 1902 yılları arasında 30 cilt yayınladı.
3. Ellen Price (Bayan Henry Wood)
Ellen Price, etrafı kitaplarla çevrili bir çocukluk geçirdi. Bu nedenle küçük yaşlarda yazmaya başladı. İlk yazdığı hikayeler günümüze ulaşmadı. Ancak kocası iş konusunda başarısız olunca ailesine destek olmak için tekrar yazmaya başladı. Viktorya dönemindeki kadın yazarlar arasında yer alan Wood, kocasıyla Fransa’da yaşarken New Monthly Magazine için kısa öyküler yazdı. İlk romanı Danesbury House’u bir yarışma için yazdı ve bu yarışmadan 100 sterlin kazandı.
Wood, 1861 tarihli popüler romanı East Lynne ile toplumun her kesiminde ünlü bir isim haline geldi. 30 yıllık kariyerinin sonunda yılda 6000 sterlin kazanıyordu. Wood’un eserleri dünyanın her yerinde okundu. Hatta kitapları Charles Dickens’ı geride bıraktığı Avustralya’ya kadar ulaştı .Wood, 1887 yılında 73 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
4. Mary Russell Mitford
Pek çok kişi tarafından rakibi olmayan bir roman ve oyun yazarı olarak kabul edilen Mary Mitford’un hayranları arasında yaklaşık 500 mektup paylaştığı Samuel Coleridge ve Elizabeth Barrett-Browning gibi isimler vardı. Melodramatik trajik draması Rienzi 34 kez sahnelendi. Oyunun 8000’den fazla kopyası satıldı.
Ancak Mitford’un en popüler eseri, Lady’s Magazine’de bölüm bölüm yayınlanan Our Village adlı düz yazı eskiz serisiydi. The Times’a göre, bütün ülkede bu hikayelerden bahsetmeyen bir hane yoktu ve Mitford kendi ülkesinin inzivasını satın alacak kadar para kazandı.
5. Sarah E. Farro
1859’da Illinois’de doğan Sarah Farro, ilk ve tek romanı True Love’ı 1891’de yayınladığında, 19. yüzyılın tamamında yayın yapan yalnızca beş Afrikalı-Amerikalı roman yazarından biriydi ve bunu yapan ikinci siyahi kadın oldu. Hayali ve melodramatik yazı tarzı o zamanlar modaydı ve roman hit oldu. Özellikle İngiltere’deki insanlar, Amerika’da yazılmış ancak Thackeray ve Holmes gibi İngiliz yazarları taklit eden bir hikayeyi okumaya hevesliydiler.
Farro’nun kitabı, 1893 Dünya Kolomb Sergisi’nde sergilendi ve popülaritesi arttı. Ne yazık ki bugün kitabı büyük bir çoğunluk tarafından unutuldu. Amherst Massachusetts Üniversitesi İngilizce profesörü Gretchen Gerzina’nın The Conversation’da yazdığı gibi, “True Love’ın unutulmasının nedeni basit olabilir: Hikaye İngiltere’de muhtemelen Farro’nun hiç ziyaret etmediği bir yerde geçiyor ve tüm karakterler beyaz.” Farro, yazılarında Charles Dickens ve Oliver Wendell Holmes gibi en sevdiği romancıları taklit ediyordu. Gerzina, “Farro’nun rol modelleri, siyahi kadınlar hakkında romanlar yazan siyahi kadın yazarlar olsaydı, her şey farklı olabilirdi.” sonucuna varıyor.
1890’larda binlerce okuyucu tarafından konuşulan ve onlarca gazetede yer alan Sarah Farro adı, o zamandan beri neredeyse hiç anılmadı.
6. Mary Elizabeth Braddon
Viktorya dönemindeki kadın yazarlar arasında yer alan Mary Elizabeth Braddon, 1835 yılında Londra’da doğdu ve alışılmadık bir çocukluk geçirdi. Annesi Fanny, Mary 4 yaşındayken kendisini aldatan kocasını terk ederek dönemin normlarına meydan okudu ve üç çocuğunu bekar bir anne olarak büyütmeyi seçti. Braddon yazmaya erken başladı ve oyuncu olmak için Bath’a taşınmadan önce birkaç okula gitti.
Braddon’ın 1862’de yayınlanan romanı Lady Audley’s Secret, onu neredeyse anında ünlü yaptı ve küçük bir servet kazanmasını sağladı. Ayrıca yılda iki roman yayınlayarak büyük bir ev satın aldı. Braddon 1915 yılına kadar 80’den fazla roman ve birçok dergi makalesi yazdı.
7. Ann Radcliffe
Ann Radcliffe, 1764 yılında Londra’da doğdu. 1772’de ailesi Bath’a taşındı ve yazar burada, gotik roman ve drama edebiyatını geliştiren ilk isimlerden Sophia ve Harriet Lee’ye ait bir okula gitti. Radcliffe son derece özeldi ve fazlasıyla utangaçtı. Bu nedenle hayatı hakkında pek bir şey bilinmiyor. 1787’de, onu zamanını meşgul etmesi için yazmaya teşvik eden gazeteci William Radcliffe ile tanıştı ve evlendi. İlk romanı The Castle of Athlin and Dunbayne, 1789 yılında yayınlandı.
Radcliffe, hayatı boyunca okuyucularını eşit ölçüde korkutan, sevindiren ve büyüleyen beş roman yazdı. Kitaplar o kadar popüler oldu ki, 1800’lerin başlarında en çok kazanan yazar oldu. 1797’de yayınladığı The Italian adlı kitabından sonra teoride artık para kazanmak için bunu yapmasına gerek olmadığından roman yayınlamayı bıraktı ve daha az başarılı olduğu şiire odaklandı. Radcliffe, 1823 yılında zatürreye bağlı komplikasyonlardan dolayı öldü; Son romanı Gaston de Blondeville ölümünden sonra yayınlandı.
Dünden Bugüne Fikirleriyle İlham Kaynağı Olmuş 9 Feminist Yazar
Kaynak: 1