Türk dizi tarihi boyunca pek çok dizi yapıldı. Bazıları hızlı bir şekilde final yaparken, bazıları izleyicilerin hafızalarına kazındı ve unutulmazlar arasında yer aldı. Ancak Türk dizileri replikleri, hiçbir zaman unutulmadı ve sürekli sosyal medyada paylaşılmaya devam edildi. Bu Türk dizi replikleri bazen güldürdü, bazen düşündürdü, bazen ise kişinin yüreğine dokunmayı başardı. Sizler için Türk dizi tarihinde hafızalara kazınan unutulmaz replikleri bir araya getirdik. İşte unutulmaz Türk dizi replikleri.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Türk Sinemasından Yıllar Geçse de Unutulmayacak 17 Efsane Replik”
Komik Türk dizi replikleri
Türk dizisi replikleri komik ve eğlenceli olduğu için her türden izleyicinin ilgisini çekiyor. İşte eğlenceli Türk dizileri replikleri.
Arkadaşım Burcu. Kendisi pilates hocam olur, müthiş fiziğinden anlaşıldığı üzere. Şu anda bekar. Sevgilisini boşanmaya ikna ederse evlenecekler. Yok ikna edemezse hepiniz kocalarınıza dikkat edin. Benden söylemesi. Hoşçakalın, iyi bakın kendinize. – Merve (Ufak Tefek Cinayetler)
“Kurabiye var, simit var. Neye bakıyon?” – Kuzey Tekinoğlu (Kuzey Güney)
“Ben yemeğimi paylaşmayı sevmiyorum prensip olarak.” – Şahika (Avrupa Yakası)
“Yengeye Elif dedin usta” – Memati (Kurtlar Vadisi)
“Aman Ali Rıza Bey, ağzımızın tadı kaçmasın.” – Hayriye Tekin (Yaprak Dökümü)
Oğlum o senin yengen yengen. – Adnan Ziyagil (Aşk-ı Memnu)
Adam pisliğin teki çıktı Rıza baba. (Arka Sokaklar)
Kimler geldi kimler geçti hala buradayım. Kimse beni yerimden edemedi yani. – Yıldız (Yasak Elma)
Ya dur Allah’ını seversen, yani şu fotoğraflara gönül rahatlığıyla bir bakıp şöyle coşkulanmak istiyorum. O kadar coşkulandım ki o kadar keyiflendim ki, yemin ediyorum şu çay bardağını yiyebilirim. – Kuzey Tekinoğlu (Kuzey Güney)
“İsmail Abi! Hoopp!” (Leyla ile Mecnun)
“Bileesiin…” – Kazım Ağa (Yalı Çapkını)
Tokat’a gidip geri döndüm ya. – Burhan Altıntop (Avrupa Yakası)
Bana bak intihar edersen baban seni öldürür. (Sıdıka)
Gökten yıldız yağdırayım saçlarına Feride. Gezegenleri örüp taç yapayım başına. Sen iste, sen iste dolunayı azıcık naneyle servis edeyim önüne.. Su dalgaları gibiyiz seninle Feride birlikte büyüyoruz, ama bir türlü dokunamıyoruz birbirimize.. Diyemedim ya la Vedat. – Ahmet (İşler Güçler)
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Sinema Dünyasından İçinize İşleyecek 34 Etkileyici Replik”
Türk dizi aşk replikleri
İşte herkesi duygulandıran Türk dizi replikleri.
“Ömer iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı. İnsanlara fazla güveniyordu. Sırf seviyor diye onları tanıdığını zannediyordu. Eğer geri geri dönüp söyleyebilseydim söylerdim. Ömer derdim, her ihanet sevgi ile başlar…” – Ezel (Ezel)
“Anlamlar… Albayım. Bazı kelimelere sığmıyor.” – Poyraz Karayel (Poyraz Karayel)
Mutsuz olalım, ne var! Biz de mutsuz oluruz. Ben seninle mutsuzluğa da varım. – Behzat (Behzat Ç)
Asuman, sen şimdi arabalı vapurun güvertesinden kocaman denizlere bakacaksın ya ciddiye alma! Bizim sevdamız ondan büyük. – Mükremin (Bir Demet Tiyatro)
Elimde bir demet çiçekle geçtim bütün sokakları. Bir delikanlı için bu ne demektir sen bilmezsin. – Ömer (Yeditepe İstanbul)
Hayatım boyunca elini tutamayacağım bir kadını sevmek istemiyorum ben. 34 yaşındayım bir seni sevdim çok saçma. Buradasın dokunamıyorum çok saçma! İçim gidiyor sarılamıyorum çok saçma! – Ecevit (Suskunlar)
Belki başka bir yerde, başka bir zamanda yine yanyanayızdır. Ne belli? Bu umut bile yetiyor insana. – Mecnun (Leyla ile Mecnun)
Ne vakit öldüm, ne vakit bu yürek atmıyor, ancak o zaman biter bu sevda. – Mahir (Karadayı)
Senin benden önce ki hayatını sen çok güzel idame ettiriyordun zaten. 3-5 tane emir cümlesiyle, hatta pardon kelime. Git, Yat, Kalk, Otur. Benden sonra ne oldu. Dilini hiç bilmediğin bir ülkede kayboldun. Çünkü konuşmayı bilmiyorsun! – Aslı (Siyah Beyaz Aşk)
Kemal: Senin havaya verdiğin nefesi bile kıskanıyorum. Oldu mu? Rahatladın mı?
Nihan: Hem de nasıl.
Kemal: Hadi eve!
Nihan: Bastığım toprağı kıskanma şimdi. (Kara Sevda)
Meryem: Nereye gidiyorsun?
Hızır: Eve
Meryem: Senin evin benim! (Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz)
Sana aşık olduktan sonra yaşamaya başladım ben. Hayatımda sen olmsaydın daha kısa bir hayatım olurdu. Seninle on ömürlük oldum ben. – Mira (Medcezir)
Özür dilerim, her şey için özür dilerim Nefes. Özür dilerim daha önce gelemediğim için. – Tahir (Sen Anlat Karadeniz)
Hilal: Aşk mı?
Leon: Aşk.
Hilal: Memleket bu haldeyken?
Leon: Evet küçük hanım. Aşksız bir yürek, çorak bir ülkedir, hiçbir şey yetişmez orada. Bir insanı sevmeyi bilmeyen, memleketi sevmeyi nereden bilecek? (Vatanım Sensin)
‘Hani böyle karanlık bir gecede bir yokuş inerken bir köşeyi dönersin, deniz çıkar ya karşına. Sonra o denizde bir gemi belirir. Şıkır şıkır ışıklarla gelip geçer. Sen sevinirsin, hiç nedensiz. Seni tanıdığımdan beri hep bir gemi geçiyor içimden.’ (Çemberimde Gül Oya)
Aylin: Şimdi ne yapacağız? Her şeyi mahf ettim. Bu işin peşini bırakmazlar, hepimizi ateşe attım.
Tilki: Olsun, yanacaksan beraber yanarız. (Sana Bir Sır Vereceğim)
Sıfır bir değer değildir. Bir sayı bile değildir. Ancak başka bir sayının yanına gelince değer yaratır. Tıpkı sevda gibi… Sevdanın da tek başına değeri yok. İlle de biri olmalı. Sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır. Sevda da ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır. Büyür… Biri dese ki, Sevdamı al, kendine ekle, bir ömür ile çarp, sonra sonsuza eşitle. Yine değeri sıfır olur mu senin için?’ (Yedi Numara)
Çok mutluyum, çünkü seni tamamen çıkardım attım aklımdan. Rüyalarımdan bile çıkardım. Kıskanmıyorum da artık seni. Başkaları sana dokunduğu zaman kahrolmuyorum. Gece gündüz seni düşünmüyorum. Senden uzakta göğsüm sıkışmıyor. Alev alev yanmıyor içim. Nereye baksam seni görmüyorum. Ansızca gelmeni beklemiyorum. Kuzey Tekinoğlu (Kuzey Güney)
Zeynep: Senin derdin ne?
Kerem: Sensin derdim! (Güneşi Beklerken)
Kamran: Susarak sevmeyi öğrendiğimden beri aşk için iki kelam edemez oldum. Kalbini ve rüyasını esirgeyenler utansın.
Feride: Susarak sevenler utansın esas. (Çalıkuşu)
Seni seviyorum. Seni doğduğum, nefes aldığım günden beri, toprağın sıcağı avuçladığından beri, ağacın dibine oturup yaktığım türkülerden beri seviyorum. Hiç görmeden bildiğim, görünce tanıdığımsın. Yanımda yokken bile sen bende varsın; Yanımda varken ben sen de yok oluyorum. İşte söyledim Armağan. 2 yıllık sessizliğimin mührünü su gibi attım. Gerisi sana kalmış. – Haydar (Yedi Numara)
Anlamlı sözler
Biz ayrı ayrı cümleler içinde şiir gibiyiz de, bir araya gelince devrik bir cümleden ileri gidemiyoruz. (Leyla ile Mecnun)
Kendine zarar vermiş bir insana “niye?” diye sorulmaz. zaten birilerine anlatabilseydi zarar vermezdi kendine (Behzat Ç)
İnsan mutlu olmak için değil, mutlu etmek için yaşayınca mutlu oluyormuş. Onun gülüşüyle ısınıyorsa için, illa sana gülecek diye bir şartın olmayacak. İnsana yetmeli onun gülmesi, başkasına da olsa. Hep yanında olsun istersin. İşte, ama önünden geçerken kokusu geliyorsa burnuna, çekiyorsan içine doya doya illa yanında olmasına gerek yok ki. – Metin (Kardeş Payı)
Sen 3 kuruşluk adama 5 kuruşluk değer verirsen, kalan 2 kuruşla gelir seni satar.” – Burhan Altıntop (Avrupa Yakası)
“Benim zevklerim sizin nezdinizde makul bir zemine oturmak zorunda değil.” – Yılmaz (Gibi)
Sen sadece bir maşasın Çolak. Güya senin gibilerini üzerimize salıp boyun eğdireceklerini sanıyorlar. Şehirlerimizde bombalar patlayınca altımıza yapacağımızı sanıyorlar. ASLA! siz üzerimize geldikçe biz daha çok büyüyoruz. Bize her darbe vurduğunuzda bizi daha da kenetleniyoruz. Her kan döktüğünüzde biz daha da güçleniyoruz. Yani anlayacağın, senin o maşanı tutanlar bizden her nefret ettiğinde biz birbirimizi daha çok seviyoruz Çolak. – Yavuz (Söz)
“Eğer katilini affedersen o gelir bir gün yine seni öldürür.” – (Kavak Yelleri)
Dans ederken görünenler deli sanıldı müziği duymayanlar tarafından. – Aliço (Çukur)
“Aslında uyumuyordum. Uyuyor gibi yapıyordum. Çünkü, mutluluğu ürkütmek istemiyordum. Mutluluk, serçe kuşu gibidir. Bazen, yalnızca durup, onu izlemek gerekir. Annem, Berrin, Aylin, Mete, su birikintisinde neşeyle oynaşan serçeler gibiydiler. Onların mutlu olduklarını hissetmek, içime sonsuz bir huzur veriyordu…” – (Öyle Bir Geçer Zaman Ki)
Kendimizi cümlelerin içine hapsettik, anlamları arkamızdan ağlıyorlar. – Yusuf (Yeditepe İstanbul)
Cenk: Erken Gelmişsin.
Azra: Evet. Biraz kendimi dinledim. Önümü görmeye çalıştım.
Cenk: Unutma! Aşağıya bakarsan uçurum, ileriye bakarsan hayat.
Azra: İleriye bakıyorum.
Cenk: Birbirinden habersiz bir sürü hayat. Kime ne getireceği bilinmez. (Elimi Bırakma)
SMK: Tavsiye ederim. Sadece bedenini değil, beynini de çalıştıran bir spor.
Can: Spor olabilmesi için domuzlarada silah verilmesi gerekiyor. Daha adil bir müsabaka olur. (Fi – Çi)
Kulak verin sözlerime iyice. Herkes öldürebilir sevdiğini. Kimi bir bakışıyla yapar bunu, Kimi dalkavukça sözlerle. Korkaklar öpücük ile öldürür, yürekliler kılıç darbeleriyle. Kimi gençken öldürür sevdiğini, kimileri yaşlı iken. Şehvetli ellerle öldürür kimi, kimi altından ellerle öldürür. Merhametli kişi bıçak kullanır. Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur. Kimi aşk kısadır, kimi aşk uzun. Kimi satar, kimi de satın alır. Kimi gözyaşı döker öldürürken, kimi kılı kıpırdamadan öldürür. Herkes öldürebilir sevdiğini, ama herkes öldürdü diye ölmez. – Ramiz Karaeski (Ezel)
Hakikati bulmak için gerekirse tüm tüm cihanın huzurunu kaçırırım. – Ertuğrul (Diriliş Ertuğrul)