İkinci Dünya Savaşı deyince aklınıza muhtemelen Hitler’in o meşhur “ein Volk, ein Reich, ein Führer!” sloganı ve beraberinde Naziler‘in kötü şöhretli gaz odaları gelecektir. Milyonlarca insanın vahşice katledildiği meşhur toplama kamplarının Netflix’in “şeytani” diye tanımladığı aranan bir ismi var. Daha önce pek duymadığımız o ismi açıklıyoruz: John Demjanjuk! Demjanjuk’u konu alan Netflix yapımı nefis suç belgeseli “The Devil Next Door” ile ilgili tüm detaylara gelin birlikte bakalım.
Kimdir bu Demjanjuk?
Çoğumuza tanıdık gelmeyen John Demjanjuk, aslında 65 yıldır mahkemesi görülen bir zat, dile kolay! Hayatına dair elimizde olan bilgilerin hemen hepsi alengirli ve kimse bu adamın kim olduğuna dair net bir şey söyleyemiyor. Ama yine de Ukraynalı olduğu, Ukrayna’nın milyonlarca insanının kıtlık sebebiyle öldüğü 1930’lu yılların vahşetini ve yoksulluğunu çocukken yaşamış birisi olduğunu söyleyelim. 20 yaşına gelen bu “delikanlı”, Sovyet Ordusu’na katılır ve Almanlar’a savaşta esir düşer. Toplama kamplarıyla tanışma hikayesinin bu şekilde başladığı söylenen delikanlımız ileride yetişkin ve yaşlılık yıllarının büyük kısmını Nazi kamplarındaki kötü geçmişinden dolayı yargılanarak geçirecektir.
65 yıl boyunca hakim karşısına çıkmak ne demek?! Epey ürkütücü…
Nazi kamplarındaki gaz odalarını üç aşağı beş yukarı duymuşsunuzdur. İnsanların kandırılarak, ne olacağından bihaber bir şekilde tıkıştırıldığı bu oda aslında bir ölüm odası ve insanlar bu odada yakılarak katlediliyor. Ardından bu eriyen insan bedenlerinden korkunç bir şekilde sabun vs yapılıyor! Bunları duymuşsunuzdur. İşte bir zamanların esir düşmüş askeri Demjanjuk da bu kamplarda eğitici olarak çalıştığı ve bununla da yetinmeyip 1 yıl içinde neredeyse binden fazla insanı vahşi yöntemlerle öldürdüğü iddialarıyla senelerce mahkeme karşısına çıktı.
Sır perdesi The Devil Next Door ile aralanıyor
Sobibor ve Treblinka kamplarında dehşet saçan Demjanjuk, yeri geldi ABD’den sınır dışı edildi, yeri geldi farklı ülkelerin mahkemelerinde yargılandı ama nihayetinde ülkelerarası sorun haline gelen bu durum bir türlü çözülemedi. En son Almanya’ya iade edilen Demjanjuk, ailesinin ve doktorunun bu süreci kaldıramayacağı söylendiği için serbest bırakılmıştı. Ardından da 2012 yılında hayata veda eden bu adam, arkasında sırlarla dolu bir olay bırakarak gözlerini kapattı. Hala merak edilen bu gizemli olayın sır perdesini ise Netflix dizisi The Devil Next Door aralamaya çalışıyor.
Esrarlı perdeyi güçlü bir ekip aralamaya çalışacak!
5 bölümden oluşan bu mini-dizide Demjanjuk’u bir zamanlar hayattayken çıktığı mahkemelerde savunan Yahudi kökenli avukatı Yoram Sheftel de var. Hem Yahudi olup hem de Yahudi soykırımcısı olduğu iddia edilen birini savunmak bayağı çetin bir iş gibi duruyor. Ayrıca Nazi savaş suçlularının tespit edilmesinden ve sınır dışı edilmesinden sorumlu ABD DOJ Özel Araştırmalar Ofisi’nin eski yöneticisi Eli Rosenbaum da vereceği bilgilerle ve ortaya çıkaracağı belgelerle tarihe ışık tutacak. Belgeselde aynı zamanda Demjanjuk’un aile üyeleri ve mahkemelerinde boy gösteren savcıları da röportaj veriyor. Bakalım bu güçlü kadro bir araya gelince o esrarlı perde açılabilecek mi?
Belgeselin isim hikayesi bile ilgi çekici!
IMDb puanı 7,8 olan bu suç belgeseli, Türkiye’de Treblinka’nın Korkunç Ivan’ı adıyla anılıyor. Bu ismin hikayesi ise epey ilginç. Bu zamana kadar pek çok duruşmayı atlatmış olan Demjanjuk’a, Treblinka’da vahşeti yaşayan mağdur insanlar İsrail’de görgü tanığı olarak katıldığı mahkemede onu görür görmez mahkeme salonunda “Ivan the Terrible” yani “Korkunç Ivan” olarak haykırmışlardı. İşte ilerleyen günlerde adından sıkça bahsettireceği düşünülen bu belgesel de adını bu olaydan alıyor.
Birbirinden ilginç ipuçlarının izinde geçen 65 yıl…
Her bölümün yaklaşık 45 dakika süreceği mini dizi, bölümlerine verdiği isimlerle de izleyicilerin dikkatini çekmeyi başarıyor. Sırasıyla Şeytan Cleveland’da Yaşıyor, Treblinka Kabusları, Komplo, Celladı Beklerken, Son Dakika Sürprizi adlarını alan her bir bölümde Demjanjuk’un hayatı, mahkemeleri, onun suçlu olduğuna dair ilginç ipuçları vb durumlar tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
Akıllara durgunluk veren deliller…
The Devil Next Door bölümlerini izlerken akıllara durgunluk veren pek çok olaya tanık olacaksınız. Yapılan işkenceler bir yana, Demjanjuk’un Nazi kamplarında sadist bir gardiyan olduğuna dair öne sürülen delilleri takip ederken bile zorlanabilirsiniz. Zira MCDonalds’ın çöplüğünde bulunan deliller, şüpheli Nazi dövme izleri, Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte bulunan pek çok KGB kanıtı, kendisinin benzetildiği Nazi kimlik kartındaki fotoğrafın aslında başka bir Sovyet askerine ait oluşu gibi arap saçına dönmüş pek çok olay çözülmeyi bekliyor.
Dizi şimdilik tek sezonluk yayınlandı ama ilerleyen günlerde işler değişebilir
Yapımcılığını Emmy ödüllü Josh ve Dan Braun’un üstlendiği, 4 Kasım 2019’da yayınlanan The Devil Next Door ile ilgili Netflix tek sezon olacağını söylese de eleştiriler o yönde değil. Daha önce çok tutan “Making a Murderer” adlı belgeselle ilgili Netflix başta tek sezon olacağını söylemiş ama bu mini dizinin ses getirdiğini görünce ikinci sezonu da yayınlamıştı. Benzer durum, The Devil Next Door’da da gerçekleşebilir diye umuyoruz.