Okumak, sevginin kendi iç devinimiyle birlikte çoğalan bir güzellik olarak vardır. Zamanın içinden geçip giden hayatı iyileştirmek okuyarak mümkündür ve bir tür ölümsüzlük taşır. Doğduğunuz ya da yaşadığınız yer önemli değildir. Önemli olan okumak ve okuyarak tutunmaktır.
Siverek göçerlerinden Halil de okumayı böyle bir güzelliğe kavuşturan isimlerden. Keçi ve koyunlarını otlatırken bir yandan da Dostoyevski, Gogol ve Kafka gibi isimleri severek okuyor.
Halil’in güzeller güzeli hikâyesini sizler için listeledik.
Halil 23 yaşında. Yüzyıllardır sürdürülen bir kültürün; göçerliğin içinde doğmuş. Dağlardan ve vadilerin güne bakan yamaçlarından geçmiş…
Halil’in hikâyesine güzellik katan bir detay daha var; okumak…
Altıncı sınıftan sonra okulu bırakmak zorunda kalan Halil daha çocuk yaştayken çalışmaya başlamış.
Koyunlar kırsala yayılıp otlamaya başlayınca Halil de kendini okumaya veriyormuş. Dostoyevski ve Kafka’yı çok seviyormuş.
Ayrıca Gogol ve Victor Hugo’yu da severek okuyormuş.
Göçerliğin zorlu pek çok tarafı olmasına rağmen, Halil’in mutluluğu hiçbir koşulda eksilmiyor.
Aksine, kitaplar onun için taşıması en kolay şeyler. Hatta bu durumu şu sözlerle açıklıyor, “Gittiğimiz yere evimizi götüremiyoruz ama kitapları taşımak çok kolay.”
Halil’in yarattığı bu güzelliğin sonsuz olması umuduyla…
Kaynak: 1