Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte hem kullanışlı hem de endişe verici gelişmeler yaşanıyor. Deepfake teknolojisinin etik olup olmadığı yönündeki tartışmalar sürerken, şimdilerde ise ses klonlama teknolojisi gündemde. İnsan sesinin klonlanması teknolojisinde sağlanan ilerleme hem aktörlerin hem de siber-haydutların ilgisini çekiyor. bu durum legal olup olmadığı da tartışılan bir diğer konu. Peki ses klonlama teknolojisi nedir, hangi alanlarda kullanılabilir, riskleri nelerdir?
Ses klonlama, bir bilgisayar programı yoluyla bir insanın sesinin yapay olarak kopyalanması anlamına geliyor. Günümüzde bu teknolojide bir hayli gelişme kaydedildi
Teknolojiden faydalanmak ise oldukça basit. Bilgisayar yazılımına bir kişinin kaydedilmiş sesi yükleniyor, ardından yazılım klavyeyle yazdığınız her şeyi bu kişinin sesiyle söyleyebiliyor
Yani kişilerin sesi kopyalanmış oluyor. Bilgisayar tarafından üretilen ses teknolojisindeki ilerleme o kadar büyük ki, artık ses klonlamada gerçeğe ürkütücü derecede yaklaşıldığı söyleniyor.
Yazılım hem aksanı hem sesin tınısını, tonlamasını, ritmini, kelimelerin ve nefesin akışını da algılıyor
Öte yandan klonlanan sese, öfke, korku, mutluluk, sevgi ya da bezginlik gibi farklı duygular yansıtılabiliyor
Ses klonlama teknolojisi seslendirme sanatçıları tarafından kullanılmaya başlandı
ABD’nin Texas eyaletinden 29 yaşında bir seslendirme sanatçısı ve aktör olan Tim Heller, çizgi film karakterlerini canlandırmaktan, sesli kitapları, belgeselleri, video oyunlarını, film tanıtımlarını seslendirmeye ve her türlü dublaja kadar bir çok farklı iş yapıyor. Heller son zamanlarda kariyerinde geleceğini güvence altına almak için ses klonlama işine de giriştiğini çünkü bu yolla daha çok iş bulabileceğini söylüyor.
Ses klonlama, ayrıca oyuncu ya da seslendirme sanatçısının sözlerini farklı dillere çevirmekte de kullanılabiliyor. Dolayısıyla Amerikan film yapım şirketlerinin, uluslararası dağıtıma girecek dublajlı versiyonlar için tek tek seslendirme sanatçıları bulmaları da gerekmiyor.
Ancak teknoloji siber suç endişesi de yaratıyor
Ne var ki ses klonlama teknolojisinin giderek daha gelişkin bir hale gelmesi, ister istemez bunun siber haydutlar tarafından dolandırıcılık amacıyla kullanılması ihtimalini de akla getiriyor ve kaygı yaratıyor.
Bilgisayar tarafından üretilen sahte videolar ile beraber sahtekarlık amacıyla ses klonlamaya da bu yüzden “derinsahte” (deepfake) deniyor.
Siber güvenlik uzmanı Eddy Bobritsky yapay seslerin büyük güvenlik riski taşıdığını söylüyor.
İsrail siber güvenlik şirketi Minerva Labs’ın da patronu olan Bobritsky “E-posta ya da SMS mesajlarının sahte olabileceği, başka birinin hesabının taklit edilebileceği artık yıllardır biliniyor. Ama şu ana kadar güvendiğiniz biriyle telefonda konuşmak, karşıdakini tanıyor olduğunuzdan emin olmanın en yaygın yöntemlerinden biriydi” diyor.
Bu durumun artık değişmekte olduğunu söyleyen Bobritsky “Mesela bir patron yanında çalışan birini arayıp hassas bir bilgi isterse, çalışan onun sesini tanıdığı için ilk yapacağı kendisinden isteneni yapmak olacaktır. Bu birçok siber suçun yolunu açan bir şey” diye sürdürüyor.
Hakikaten böyle bir vaka 2019 yılında Wall Street Journal’daki bir haberde anlatılıyordu. Bir şirketin İngiltere’deki yöneticisi, Alman patronunun sesinin klonuyla aldatılmış ve 260 bin dolar parayı dolandırıcıların verdiği bir hesaba aktarmıştı.
Kaynak: 1