En başta Rodi kavramını açıklayalım. Rodiler, müzisyenlerin, grupların, ses sanatçılarının ekipmanlarını taşıyan, sahnelerini kuran, her türlü konuda yardımına koşan iyilik melekleridir.
Roadies de, The Staton-House Band adlı çok ünlü bir grubun rodilerinin hikayelerini anlatan bir Showtime dizisi. Daha fazla konuşmadan (yanlışlıkla spoiler vermeden) listemize geçelim.
Not: Yazı ufak tefek spoilerlar içerebilir. Şimdiden söyleyelim de yok ben duymadım yok ben görmedim olmasın.
1. Bi’ kere samimiyet akıyor bu diziden.
Düşünün, aylarca bir otobüsle eyaletten eyalete seyahat ediyorsunuz. Hepiniz müzik tutkunusunuz ve müzik için yaşıyor, müzik için çalışıyor, müzik yapıyorsunuz. Hem de dünyanın en iyi gruplarından biriyle.
2. Birbirini seven insanların, birbirine takma isim taktığı bir diziden bahsediyoruz.
Çünkü samimi olmak, birine takma isim vermeyi gerektirir.
3. Harika müzikler dinleyebilirsiniz.
Oyuncular bile bu kadar yetenekli olunca, dizinin tadından yenmiyor.
4. Takım çalışması nedir tam olarak bu dizide görebilirsiniz.
5. Dizinin başında çalan “Song of the Day” her bölümü merakla açmanızı sağlayacak.
Bütün şarkıların güzel olması da biraz şov bizce.
6. Karakterleri o kadar seversiniz ki, dizi izleyen babaanneye dönüşmeniz an meselesi olur.
İlk maddede söylediğimiz gibi, bunlar hep samimiyetten.
7. Ara sıra ünlü sanatçıları bile görebilirsiniz.
Tek tek saymayalım, izleyip görün kim var kim yok.
8. Sadece müzik değil, hayallerle de alakalı bu dizi.
Çok fazla karakter var, hepsinin de farklı hayali var. Aynı zamanda hayal kırıklıkları, aşk, sevgi, değer de var.
9. Grubun hiçbir şarkısını bilmeseniz, duymasanız bile, Sağlam bir The Staton House Band fanı olabilirsiniz.
Hatta şarkılarının hikayelerini, yaşanmışlıkları merak edecek, keşke bi’ 10 bölüm daha olsa diyeceksiniz.
10. Sağlam hikayeler dinleyip kendinizi hüngür hüngür ağlarken bulabilirsiniz.
Ağlama konusunda aşırı ciddiyiz.
Siz en iyisi gidin bi’ izleyin. 🙂
