Bir otostopçunun yola çıkmadan önce nelere dikkat etmesi gerektiğine dair önemli ipuçları ve bol miktarda mizah barındıran, müthiş bir yolculuk kitabıdır Otostopçunun Galaksi Rehberi. Bugüne kadar yazılmış en özgün bilim kurgu kitabı olduğunu rahatlıkla iddia edebiliriz.
Okurken Douglas Adams’ın nasıl muzip ve yaratıcı bir beyne sahip olduğuna şaşıracağınız, başucunuza koyup sıkıldığınız her an sayfalarına gömüleceğiniz bu 5 ciltlik koca kitaptan birkaç küçük alıntı yapmak istedik.
Nihai sorunun cevabını en kısa sürede almanız dileğiyle… Paniğe kapılmayın. ?
1. “Eğer insanoğlu dudaklarını çalıştırmaya devam etmezse, beyni çalışmaya başlar.”
2. “Benim mutlu olma kapasitemi” diye ekledi, “içindeki kibritleri bile çıkarmadan bir kibrit kutusuna sığdırmak mümkündür.”
3. “Rehber’e göre uçmak bir sanatmış,” dedi Ford. “ya da daha çok bir yetenek. Yetenek kendini yere atıp, yeri ıskalamakta yatıyor.”
4. “Bütün söylemek istediğim,” diye kükredi bilgisayar…”
“…Bütün devrelerim şu anda geri çevrilemez biçimde Yaşam, Evren ve Her Şey’e ait En Önemli Bilinmez’in yanıtını hesaplamak için çalışmaya başladı. Duraklayıp herkesin dikkatini çekmiş olmaktan doyum alarak daha alçak sesle sürdürdü, “ama programın çalışması biraz zaman alacak.” Fook sabırsızca saatine baktı. “Ne kadar sürer?” dedi. “Yedi buçuk milyon yıl,” dedi Derin Düşünce. Lunkwill ve Fook birbirlerine bakıp gözlerini kırpıştırdılar. “Evet,” diye onayladı Derin Düşünce, “biraz düşünmem gerektiğini söylemiştim değil mi?”
5. “Tam hayat daha kötü olamaz derken birden her şey nasıl da daha kötüye gidiyor.”
6. “Bu gezegenin şöyle bir derdi vardır: üzerinde yaşayan insanların büyük bir bölümü, yaşamlarının büyük bir bölümünde mutsuzdurlar.”
7. “Ben var olduğumu kanıtlamayı reddediyorum” der Tanrı, “Çünkü kanıt inancı yadsır ve inanç olmadan ben bir hiçim.”
8. “İşin içinde periler olduğuna inanmadan da bir bahçenin güzel olduğunu göremez miydi insan?”
9. “Tüm yaşamının bir düş olduğunu düşünür ve bazen bunun kimin düşü olduğundan ve düşten hoşlanıp hoşlanmadıklarından kuşkuya düşerdi.”
10. “Geçmişin, benim şu anki fiziksel duyularımla zihinsel durumum arasındaki uyumsuzluğu gidermek üzere tasarlanmış bir düzmece olmadığını nasıl bilebilirim ki?”
11. “Dikkatsizce söylenen sözlerin hayatlara mal olduğu hiç şüphesiz iyi bilinir, ama sorunun gerçek boyutu her zaman tam olarak anlaşılamaz.”
12. “Sizi selden çekip kurtaran ip ilerde boynunuza dolaşmış bir ilmeğe dönüşebilir.”
13. “Arayan her kimse, eğer önemli bir sebebi varsa, nasılsa yeniden arayacaktı.”
14. “Belli başlı her Galaktik Uygarlığın tarihi üç ayrı ve belirgin aşamadan geçmek zorundadır…”
“…Yaşamayı Sürdürme, Sorgulama ve Bilgelik, diğer bir deyişle Nasıl, Niçin ve Nerede yaşamaları.”
15. “Şimdi ölmek istemiyorum!” diye bağırdı…”
“Hala başım ağrıyor! Cennete baş ağrısıyla gitmek istemiyorum, bütün aksiliğim üstümde olacak ve Cennet’in tadını çıkaramayacağım!”
16. “Uzaya, zamana, maddeye ve varlığın doğasına ilişkin tüm sorular yanıtlandığında geriye tek bir soru kalacaktır: Akşam yemeğini nerde yiyecegiz?”
17. “Çok meşguller. Başkalarını hiç düşünmezler. Yaşayanlar hep aynı.”
18. -Ne aradığımı bilmiyorum.
+Neden?
-Çünkü ne aradığımı bilirsem onu arayamam.
19. “Zaman bir yanılsamadır. Hele öğle vakti iki misli yanılsamadır.”
20. “İtiraf etmem gerekiyor ki,” dedi, “ben aslında ne aradığımı bilmiyorum.”
“Bulduğun zaman anlayacaksın, dedi kız. “Gerçekten anlayacaksın.”
21. “Gerçek mutluluğun sevinçlerinden biri de onu paylaşmaktır.”
22. “Pekala. Nihai Soru’nun cevabı…”
“…hayatın, Evren’in ve her şeyin”
“cevabı”
“42.”
– “Ne? 42 mi?”
+ “Evet, çok dikkatli bir şekilde kontrol ettim. Cevap 42. Ama soruyu bilseydim bulmak daha kolay olurdu.”