Sık sık dile getirdiğimiz bir şey satın alma sahiplen sloganı. Sevginin parayla satın alınamayacağı ve hayvanların birer süs eşyası değil karşılıksız sevgi dolu canlar olduğunun farkında olmalıyız. Fakat ne yazık ki ülkemiz de dahil olmak üzere birçok bakımevinde sahiplenme oranları çok az ve bunlardan şanslı olanlar da yine cins ve yavru hayvanlar oluyor. Yaşlı ve özel bakıma ihtiyaç duyan özel kedi veya köpeklerin yuvalanma ihtimalleri oldukça düşük. Otitis ise tam da böyle bir kedi.
Molly Lichtenwalner isimli genç kadın eğitimindeki son senesinde derslerine odaklanmışken stresli bir hayat sürüyordu.
Ayrıca geçirdiği araba kazasından sonra anksiyete problemi çekmeye başlayınca kendisine en iyi gelecek şeyin tüylü bir dosta sarılmak olduğunu düşünüyor.
“Tüylü bir dosta sarılmaktan başka bir şey anksiyeteme daha iyi gelemezdi. Bu anın benim sahiplenmem için uygun zaman olduğuna karar verdim.”
Bunun için de özellikle insanların tercih etmeyeceği, özel bakıma ihtiyacı olan bir kediyi sahiplenmek isteyen genç kadın Otitis’i buluyor.
Otitis 9 buçuk yaşında ve kulakları olmayan, mükemmel yuvarlak başıyla adeta fok balığı görünümünde bir kediydi.
Bu sevimli kedinin gençliğinde geçirdiği ağır kist problemleri maalesef bir önceki sahibinin mali olarak tedavisini karşılayamadığı için kulaklarını kaybetmesine neden olmuş.
Onun bakımını da karşılayamadığı için yerel hayvan kurtarma ekipleri tarafından tedavisi karşılanan ve hayatı kurtarılan kediciğe maalesef farklı görüntüsünden ve yaşından dolayı yuva bulunamıyor.
Otitis için başvuran ilk kişi olan bu genç kadın onu gördüğü ilk an aradığının o olduğunu anlamış.
Eve alışma süresi de uzun sürmeyen Otitis, hemen sevgisi ve kucaklaşmalarıyla genç kadına sıcaklığını göstermiş.
“O günden sonra benim mentorum haline geldi.”
“Huzursuz ve stresli olduğum zamanları anlayarak ona göre sırnaşmaları da değişiyor.”
Otitis kulakları olmadığı için haliyle sağır bir kedi. Ama bu onun normal bir kedi oluşunu, ruhunun ponçikliğini etkilemiyor.
Hala annesinin yolunu gözlüyor, banyoda onu dikizliyor, neler yaptığını ve neler yediğini merak ediyor.
Tabii ki derslerinde de ona yardım etmeyi ihmal etmiyor pofidik patisiyle.
Kalesindeki kral Otitis!
“O başıma gelen en güzel şey şüphesiz. Bana ondan daha iyi gelen bir şey yok. Ben onu kurtarmadım, o beni kurtardı!”
Yakında 10 yaşına basacak olan Otitis geç de olsa gerçek sevgiyi ve yuvayı bulduğu için çok mutlu. Biz de öyle…
Kaynak: 1