Tıpkı insanların mizaçları farklı olduğu gibi, insanlar tarafından kurulan kurumların, şirketlerin, organizasyonların da mizaçları farklı olur. Bu farklılık, onları kuran ve yönetenlerin felsefesine bağlı olarak şekillenir. Kısa zaman önce bu yılın üniversite yerleştirmeleri belli oldu ve çiçeği burnunda üniversiteliler, ellerinde kayıt belgeleri ile yeni okullarının yolunu tutuyorlar şu ara. Peki başlayacağınız okulun mizacı size uygun mu? Orada nasıl bir sosyal ortam sizi bekliyor? Mezunlarının felsefesi nedir gibi sorulara insan kişiliğinin anahtarı Enneagram’la kısa cevaplar verelim istedik.
Hadi bakalım buyrun 🙂
Tip 1: Galatasaray Üniversitesi
Tarih, gelenek, büyüklerini sevmek, küçüklerini saymak, ülküsü hep ileriye gitmek olanların üniversitesi Galatasaray. Geleneklerine bağlı olmak deyince akla bir gelenek oluşturacak kadar eski olmak geliyor şüphesiz. Galatasaray Üniversitesi, liseden gelen tarihiyle Cumhuriyet döneminin öncesine uzanan, köklü olma kavramının hakkını veren bir eğitim kurumu. Yan gelip yatılacak bir okul da değildir, eğer Fransızca bilmeden kapısından içeriye girdiyseniz 2 yıllık bir dil maratonu ile karşılar sizi. Çok çalışmak, hep çalışmak, mükemmel olmak gibi beklentiler eşliğinde bir de mezun olmaya çalışırsınız.
Özetle Dikkatli, Vicdanlı, Ciddi, Tek Doğru ve Değer Odaklı, İdealize eden ve Mükemmeliyetçi Tip 1’lerin üniversitesidir Galatasaray.
Tip 2: Yeditepe Üniversitesi
Cosmo çekimlerinden henüz çıkmış gibi duran kızları ve Men’s Health sayfalarından kopup gelmiş gibi duran erkekleri ile, herhangi bir gençlik dizisine kolayca set olabilecek renkli üniversite Yeditepe. Sevgi, ilişkiler, rengarenk tipler Yeditepe kampüsünde karşılaşacağınız sosyal dokuyu özetleyen kelimeler. Kalabalık gruplar halinde her tür sosyal etkinliğin sınırlarını zorlayan öğrencilerinden biri olmak istiyorsanız, mutlu olacağınız dört yıl sizi bekliyor denebilir. Sağlık bilimleri üzerine yoğunlaşmış bir okul olduğu da göz önüne alındığında, insan odaklılığa önem veren bir kurum izlenimi almak mümkün. Yeditepe’nin sosyal ortamını tanımlayan anahtar kelimeler şöyle: Destekleyici, İlgili, Sıcakkanlı, Adanmış, Etkileşimli ve İnsan odaklı.
Özetle Yeditepe, sosyal ortamın su gibi aktığı, cana yakın ve sıcakkanlı Tip 2’lerin üniversitesi.
Tip 3: Boğaziçi Üniversitesi
Yılların eskitemediği hatta teyit ettiği bir cümleyle başlayabiliriz Boğaziçi’nin mizaç yapısını anlatmaya: ‘‘Yönetici olmak isteyenler Boğaziçi’ne, mühendis olmak isteyenler İTÜ’ye’’ şeklinde başlar hikaye. Tıpkı Galatasaray gibi, tarihi bir asrı devirmiş bir liseye uzanan Boğaziçi Üniversitesi, Amerikan tarzı bir özgüveni öğrencilerine verebildiği için yukarıdaki cümle öğrenciler arasında yayılmıştır zaman içerisinde. Enneagram’daki Tip 3 kişiliklerin davranış motivasyonları anlatılırken kullanılan anahtar kelimeler, Boğaziçi’nin sosyal ve akademik tarzını da özetler aslında: Yoğun, Pratik, Gösterişli, Amaçlayan, Rekabetçi, Uyabilen ve Sonuç Odaklı bir mizaçtan bahsediyoruz evet.
Özetle, başarı ve hedef odaklı Tip 3’lerin üniversitesi Boğaziçi.
Tip 4: Bilgi Üniversitesi
Bilgi Üniversitesi bu ülkede ‘Sosyal Bilimler Üniversitesi’ olarak kurulan ilk yüksek öğrenim kurumu. Öğrencilerine tanıdığı – o yıllarda ülkemizde pek rastlanmayan- esnek öğrenim imkanlarının ve yurt dışı ile güçlü bağlarının, üniversitenin kuruluş yaklaşımıyla ciddi bağları olduğunu anlamak mümkün. Postmodern mimarisinden, insanların kafasında göre takıldığı sosyal dokuya ve özellikle iletişim alanındaki farklı ve üretken eğitimine bakıldığında, İstanbul’un ilk elektrik santralini üniversiteye çeviren özgün ve sıra dışı Tip 4 anlayışını görmek işten değil.
Özetle Duyarlı, Estetik, Yoğun, Derin, Kreatif, Özgün ve Anlam Odaklı Tip 4 felsefesi ile kurulmuş bir okul, üniversitesi Bilgi.
Tip 5: ODTÜ
Avrupa merkezli sol kültürün en kuvvetli hissedildiği felsefesi ve sosyal dokusuyla ODTÜ, fen bilimleri başta olmak üzere bilginin getirdiği gücün ve İlber Hoca tarzı bir üstünlük taslayan duruşun kurumsallaşmış halini hatırlatır. Bir anlamda bilgiye ve entelektüel isyana dayalı anarşizm kültürü, diğer yanda Ankara’nın rafine yalnızlığı ve kapalı mekan alışkanlıkları eklenince, ODTÜ’yü tanımlayan anahtar kelimeler şöyle şekilleniyor:
Kopuk, Derin Düşünen, Mahremiyete Düşkün, Yenilikçi ve Bilgi Odaklı.
Özetle zihinsel merkezin kalesi ODTÜ, tam bir Tip 5 üniversitesi.
Tip 6: İstanbul Teknik Üniversitesi
Alman ekolünün Türkiye üniversiteleri arasında yaşadığı yegane okuldur İTÜ. Mühendisliğin insan hayatını etkileyen ciddi işler anlamına geldiğini bilen bireyler yetiştirir. Zihinsel merkezli kişiliklerin soyuttan somuta, düşünceden uygulamaya, başlamaktan bitirmeye doğru uzanan mizaç özelliklerini İTÜ’nün tüm öğrenim formasyonunda görmek mümkündür. ‘Emniyet Katsayısı’nın önemini bilen, risk analizi yapabilen ve problem çözmeyi seven çalışkan bireylerin ‘Mühendis’ olarak mezun oldukları İTÜ’yü tanımlayan anahtar kelimeleri şöyle sıralayabiliriz: Tedbirli, Şüpheci, Sağ duyulu, Endişeli, Güven Odaklı.
Özetle, başladığı işi bitiren ve güven veren Tip 6’ların üniversitesi İTÜ.
Tip 7: Sabancı Üniversitesi
Tip 7 kişiliklerin heyecanıyla, enerjisiyle ve bol alternatifli zihin dünyalarıyla ilgili çok şey söylenebilir ama temel mizaç özelliği hiç şüphesiz ‘Yenilik’tir. Türkiye’de tercihlerin üniversite sınavlarından önce yapıldığı ‘Risk budur’ günlerini nefeslerini tutarak yaşamış olanlar başta, hemen herkesin gayet iyi bileceği üzere bölüm seçmek bir problemdir. Bölüm değiştirmek gibi işler ise tam anlamıyla fantazidir. Sabancı’da ise bölüm seçmeden okula başlayabilmek imkanı gibi yepyeni bir bakış açısı, liberal ve rahat bir sosyal ortam da ekstralar olarak geliyor.
Özetle, Yenilikçi Tip 7’lerin üniversitesi Sabancı’nın mizacını tarif eden anahtar kelimeler şöyle sıralanıyor: Meraklı, Eğlenmeyi Seven, Enerjik, Değişken, Girişimci, Teşvik Odaklı ve Özgür
Tip 8: Bahçeşehir Üniversitesi
Yalnızca İstanbul’da tam 40 tane vakıf üniversitesinin olduğunu söyleyerek konuya girelim. Bu kadar okul arasında müthiş büyüme hızı, adet bir şirket gibi yönetilmesi ve patronun sürekli ön planda olması gibi yönleriyle kalabalığın arasından sıyrılmayı başarabilen bir tanesi var: Bahçeşehir. BAU International programıyla kıtalar arası kampüsleşmeye adım atan, ‘Kampüsüm İşyerim’ mottolu CO-OP uygulaması ile staj olayını gerçek bir iş deneyimine dönüştüren Bahçeşehir’i tanımlamak için şu anahtar kelimeleri kullanabiliriz: Güçlü, Kendine Güvenen, Kararlı, Cezbedici ve Güç Odaklı.
Tip 9: İstanbul Üniversitesi
Öğrenci mozaiği itibariyla Türkiye’nin en renkli ve en geniş spektrumlu üniversitesi diyebiliriz burası için. Her türlü ideolojik görüşe kucak açmış, ülkenin hem Doğulu hem de Batılı kesimine hitap etmiş, öğrenci sayısı belki de görevliler tarafından bile kesin olarak bilinmeyen ve içinde kaybolabileceğiniz yer: İstanbul Üniversitesi. Yavaş işleyen bürokratik süreçleri, kendini yenilemekten hoşlanmayan tarzı ve ne hikmetse gelenin ayrılamadığı yaşam felsefesiyle tam bir Tip 9 diyoruz İstanbul Üniversitesi’ne. İstanbul’un asırlardır kaynayan bir kazan gibi her rengi, her demi tutmuş bir bölgesinde, tarihi yarımadanın göbeğinde kurulu Beyazıt kampüsü bu karmanın havasından nasibini almış olacak ki, ülkemizde ‘Üniversite’ dendiğinde akıllara hemen Beyazıt’ın kapısı gelmekte.
Özetle Mütevazi, Kabul Edici, Sakin, Geniş ve Uyumlu anahtar kelimelerinin sahibi, Tip 9 bir üniversite, İstanbul Üniversitesi.