Popun Kralı olarak da isimlendirilen Michael Jackson, şüphe yok ki müzik tarihinin en ikonik figürleri arasında yer alıyor. Kendine özgü üslubu, sıra dışı kıyafetleri, benzersiz dansı ve eşsiz şarkıları, aradan geçen uzun yıllara karşın bugün bile milyonlarca insanı derinden etkilemeye devam ediyor. Ancak bu müzik dehasının kariyeri ne kadar görkemliyse yaşamı da bir o kadar tartışmalı. Dahası, Michael Jackson’ın ölümü de bitmeyen bir tartışma konusu! Bildiğiniz gibi müziğin efsane ismi, 2009 yılında aramızdan ayrıldı. Pek çok müziksever için sarsıcı olan bu ölüm haberi, bazıları içinse pek bir şey ifade etmiyordu. Çünkü kimi müzikseverlere göre Michael Jackson ölmemişti! Hem yaşamı hem de ölümü pek çok komplo teorisi ile birlikte anılan sanatçı hakkında bugün bile Michael Jackson öldü mü gibi sorular duymak mümkün? Peki, gerçek neydi? Popun Kralı, gerçekten de hayatta olabilir mi? Gelin, Michael Jackson nasıl öldü, Michael Jackson ne zaman öldü ve hâlâ hayatta mı gibi soruların yanıtına birlikte bakalım.
Michael Jackson, kariyerinin ilk yıllarında ve yükselişe geçtiği dönemde insanları kendine hayran etmeyi başarmıştı. Ancak kariyerinin ilerleyen dönemlerinde başarısız evlilikleri, sağlık sorunları ve hatta çocuk tacizi suçlamaları ile sürekli gündeme geliyordu. Michael Jackson, 25 Haziran 2009’da doktoru Conrad Murray tarafından verilen ölümcül bir sakinleştirici ve anestezik propofol kokteyli sonucu kalp durmasından öldü .
Daha sonra bu olayın bir cinayet olduğu sonucuna varıldı ve Murray, 2011 yılının Kasım ayında cinayetle suçlandı. Ancak her şeye rağmen Michael Jackson’ın ölmesinin nedeni, yaşamının son 20 yılında kötüleşen sağlığından kaynaklanıyordu. Popun Kralı’nın yeme bozukluğu, stres ve uykusuzluk yaşadığı ve özellikle reçeteli ilaçlara bağımlı olduğu iddia edildi.
Şimdi Michael Jackson’ın ölmeden önceki gün neler yaptığını ve öldüğü gün yaşanan olayları anlatarak Michael Jackson öldü mü sorusuna açıklık getirelim.
Michael Jackson, 24 Haziran günü This Is It (Michael Jackson’ın ölmeden önce yapmayı planladığı konserler dizisi) adı verilen konserler dizisi için prova yapıyordu. Popun Kralı’nı gören birçok sanatçı, onun çok iyi göründüğünü söylemişti. Prova, tüm akşam ve gece yarısı boyunca devam etti. Michael Jackson prova sonrasında eve döndüğünde evinin önünde hayranları ile karşılaştı. Uzun süre çalışmasına rağmen evinin önündeki hayranları selamlamak için vakit yarattı.
Ancak Michael Jackson eve girdikten sonra yorgunluk ve uykusuzluktan şikayet etti. Bu, tüm sorunların başlangıcı oldu.
25 Haziran 2009 sabahı
Michael Jackson’ın doktoru Conrad Murray, erken saatlerde ünlü sanatçının uyumasına yardımcı olmak için ona bir dizi ilaç verdi. Daha sonra Michael odasından çıkmayınca endişeler arttı.
25 Haziran 2009 öğleden sonra
Murray, Michael Jackson’ı bulduğunda tepkisiz bir haldeydi ve nefes almıyordu, Murray onu bulduğunda nabzının zayıf olduğunu iddia etti. Murray’nin açıklamaları, onun CPR tekniğini ve bunu sert bir yüzey yerine yumuşak bir yatakta yapmayı seçtiği gerçeğini sorgulatsa da, yine de Jackson’a yardım etmeye çalıştı.
Ayrıca Murray’nin hızlı bir şekilde yardım çağırmaması akıllarda birçok soru işaretinin oluşmasına neden oldu. Evde sabit telefon yoktu ve Murray, evin adresini cep telefonundan sağlık görevlilerini arayacak kadar iyi bilmediğini belirtti. En nihayetinde Michael Jackson’ın mülkündeki güvenlik sağlık görevlilerini aradı, ancak Murray’nin Michael Jackson’ı bulduğu an ile sağlık görevlilerinin aranması arasında 30 dakikalık bir süre vardı.
Sağlık görevlileri, Jackson’ı hastaneye götürmeden önce 42 dakika boyunca kalp masajı yaptı. Sağlık görevlileri Michael Jackson’ı hayata döndürmeye çalışsa da bir saatten fazla bir süre sonra öldüğü açıklandı. Michael Jackson, 25 Haziran 2009 günü öğleden sonra saat 14.26’da Ronald Reagan UCLA tıp merkezinde öldü.
Los Angeles County adli tabibi, Jackson’ın ölümünün kombine ilaç zehirlenmesi sonucu bir cinayet olduğunu belirledi. Toksikoloji raporu, bulunan en önemli ilacın kardiyak arrest ile ilişkili bir anestezik olan propofol olduğunu öne sürdü. Bununla birlikte, Jackson’ın sisteminde lidokain, efedrin ve lorazepam da bulundu.
Polis, Jackson’ın ölümünün ardından onun evinde bazıları sahte isimlerle alınmış ilaçlar da dahil olmak üzere çeşitli uyuşturucular buldu. Jackson’ın aşırı dozda propofolden öldüğü bulgusu, Conrad Murray’nin 8 Şubat 2010’da kasıtsız adam öldürmekle suçlanmasına yol açtı. Doktor, Jackson’ın ölümündeki rolü nedeniyle dört yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak iyi hal sonucu serbest bırakıldı ve Kaliforniya’da doktorluk yapma lisansı askıya alındı.
Michael Jackson öldü mü?
Ünlü sanatçının hayranları ve onun ölümüne şüpheyle bakan kişiler Michael Jackson ölmedi diye düşünüyor. Öyle ki, insanların bu şüpheleri, Michael Jackson’ın öldüğü günden günümüze kadar çeşitli teorilerin ortaya atılmasına neden oldu.
Michael Jackson’ın öldüğü gün onu hastaneye götürmek için gelen ambulans hastaneye ulaştığında ünlü sanatçının ambulanstan yürüyerek çıktığını iddia eden görüntüler ve Jackson’ın cenazesine gelen yakınlarının üzgün olmamaları ve gizli gizli gülmeleri insanların şüphelenmesine neden olan olaylardan bazıları olarak göze çarpıyor. Bunların yanı sıra yıllar içinde Michael Jackson’ın yaşadığına dair çeşitli teoriler ortaya atıldı ve atılmaya devam ediyor. Bu da birçok insanın Michael Jackson öldü mü diye merak etmesine neden oluyor. Michael Jackson’ın yaşadığına dair pek çok teori olsa da, bunların hiçbiri kanıtlanmış değil.
Birçok insan eski tenis oyuncusu Sergio Cortes’in gerçekte Michael Jackson olduğunu düşünüyor
Sergio Cortes, Şilili eski bir profesyonel tenis oyuncusudur. Cortes fiziksel açıdan Michael Jackson’a çok benziyor, bu nedenle sık sık gündeme geliyor. Popun Kralı’nın hayranları ve onun öldüğüne inanmayanlar, Sergio Cortes’in gerçekte Michael Jackson olduğuna inanıyor. Hatta sosyal medyada birçok kişi, Sergio Cortes ile Michael Jackson arasındaki benzerliğe dikkat çekerek DNA testi bile istediler. Cortes ise üzerindeki bu yoğun ilginin tadını çıkarıyor.
Adım Caner Cem Martı, 1996 yılında Bartın'da doğdum. 2010 yılında geçirdiğim kaza sonucunda vücudumun %99'u felç kaldı. 2015'ten bu yana bazı cihazlar yardımıyla internet ortamında çalışabiliyorum. İçerik editörlüğü ve sosyal medya uzmanlığı gibi alanlarda tecrübe sahibiyim, ancak asıl uzmanlık alanım SEO uyumlu makale yazmak. Ayrıca front-end tasarımlar yapıyorum. Sinema, spor ve tarih gibi konular çok dikkatimi çekiyor. Özellikle sinema tutkunuyum.
