Sanıyoruz ilk insan tanesi yeryüzüne düştüğünden beri, hayvanlar insanlar tarafından zulüm görüyor. Yani geçmişte de aynıymış; bugün de aynı. Onları çok sevdiğimiz için evlerimize hapsediyor, çocuklarımız onları sevmeyi öğrensin diye de hayvanat bahçesine götürüyoruz. Sizce de bu biraz garip bir sevme biçimi değil mi?
Şimdi size bahsedeceğimiz hikayedeki hayvan dostumuz bir hayli ünlü. Ama ünlü olması, ne yazık ki onun hayatını iyileştirmek yerine; daha korkunç bir hale çevirmiş.
Bubles’ı gözünüz bir yerlerden ısırıyor olabilir; çünkü o Michael Jackson’ın meşhur şempanzesi
Bubbles, tüm hayatı doğal yaşam alanından uzakta geçtiği için kameralardan ve fotoğraf makinelerinden hiç hoşlanmıyor…
Onun yaşamı Michael Jackson’ın şempanzesi olmadan önce de çok zormuş…
Çünkü o, ABD’nin Teksas şehrinde bir biyomedikal laboratuvarında dünyaya gelmiş.
Bubbles, daha küçük bir bebekken annesinden koparılıp bir Hollywood eğitmenine; sonra da Michael Jackson’a satılmış…
Sonrasını zaten biliyorsunuz; televizyon şovları, filmler, video klipler derken birçok sömürüye maruz kalmış…
Bubbles, Jackson ile Japonya turnesine çıktığında sadece 4 yaşındaymış. 🙁
Yıllarca göz önünde tutulan bu zavallı şempanze, Jackson’ın meşhur figürü olan moonwalk yapmayı öğrenmeye bile zorlanmış…
Primatolog Jane Goodall, Bubbles’ın tüm bunlara, Michael Jackson’ın sorumluluğu altındayken maruz kaldığını söylüyor.
İddialara göre, Bubbles konuşsun diye servetini harcamayı göze alan Jackson; bu amaçla ona tam 4 yıl boyunca özel dersler aldırmış
Bubbles konuşsun diye ona ses teli nakli yaptırmayı bile düşünen Jackson, bu düşüncesinden doktorların uyarısıyla vazgeçmiş. Sonra özel eğitmenler tutmuş maymunu için ama doğal olarak bunlar hiçbir işe yaramamış ve Bubbles asla konuşmamış.
Tüm yaşamı sömürü altında geçen zavallı Bubbles, şimdi 33 yaşında ve nihayet özgür…
O, 2005 yılından beri Florida’da bulunan bir sığınma evinde diğer şempanzelerle birlikte yaşıyor. Arkadaşlar ediniyor, hatta Stryker isminde evlatlık bir oğlu bile var.
Ancak hala kameralara poz vermekten hoşlanmıyor…
Evlatlık oğlu Stryker onunla aynı düşüncede değil beli ki. 🙂
Hayvanlar, hala, dünyanın her yerinde, doğal yaşam alanlarından koparılıp bu tarz sömürü ve istismara maruz kalıyorlar. Onları sevmenin tek yolu, tıpkı Jackson’ın yaptığı gibi her anı onlarla birlikte geçirmek, onlarla aynı yatakta uyumaktan geçmiyor. Onları özgür bırakmak; doğal yaşamından koparmamak; sanıyoruz çok daha büyük bir sevginin göstergesi.
Yararlanılan Kaynak: Dodo