Norveçli yazar Knut Hamsun 1859 – 1952 yılları arasında yaşadığında geriye pek çok kitap ve çalışma, bir Nobel ödülü bırakmıştır. En meşhur eserlerinden Açlık dünya edebiyatının başyapıtlarından biridir ve yazar olma fikrine tutkuyla kapılan bir gencin öyküsünü ele alır. Gelgelelim Michel Foucault’nun sanatçının eserleriyle kendisi arasındaki mesafeyi anlatmak için söylediği şu sözler bin yıl daha kalıcı olacak gibi gözüküyor: ‘’Sanat anlayışını hayatları ile kıyasladığınızda kaç sanatkâr, kaç yazar, kaç şair, aklımızda hayal etmiş olduğumuz şekilde yaşadı ki?’’ Knut Hamsun da bunu doğrulayacak bir şeyler yaşamıştır pekala. Ülkesi Norveç’i işgal eden Nazilere duyduğu sempati onun halkıyla arasını açacaktı açmasına ama nasıl? Norveç halkının tepkisi de bu konuda dikkate değer. Zülfü Livaneli’nin ‘’Edebiyat Mutluluktur’’ kitabından alıntıladığımız şekliyle aktaralım.
Faşizme gönül veren entelektüelleri anlamak gerçekten çok zor
Mesela Knut Hamsun gibi büyük bir romancı, nasıl oldu da ülkesi Norveç’i işgal eden Nazilere sempati besleyebildi
Anlamak kolay değil; çünkü faşizm daha başlangıçta insanları birbirine kırdıran, millet üstünlüğü fikrine dayalı bir ideolojiydi
Onda bir entelektüelin rüyalarını süsleyecek hiçbir insani motif yoktu
Madem Knut Hamsun’dan söz ettim; sözü biraz uzatmak pahasına savaştan sonra Norveç halkının ona gösterdiği ibret alınası tepkiyi de belirtmeden geçmeyeyim
Norveç kurtulunca, halk kendilerine ihanet eden Knut Hamsun’a hiçbir şey söylemedi. Ne bir protesto, ne bir yazı, ne saldırı
Ama bir gün evinin önüne bir genç kız gelip Hamsun’un kitaplarını bıraktı, biraz sonra yaşlı bir adam geldi ve o da kitapları bıraktı
Derken insanlar ellerindeki Knut Hamsun kitaplarıyla akın akın gelmeye başladılar
Hamsun bütün bunları penceresinden izliyordu. Halk çıt çıkarmadan, en ufak bir tepki göstermeden sakince kitapları bırakıyordu
Birinci günün sonunda kitaplar koskoca bir yığın ediyordu artık
Ertesi gün aynı durum devam etti. Kitap yığını büyüdükçe halkına ihanet etmiş olan yazar küçüldü ve ölümü böyle oldu