Kediler özellikle bizler laptop kullanırken, kitap okurken veya bir şeyler yazarken üstlerine yatmaya bayılırlar. Her zaman bunun tipik birer egemen kedi hareketi olduğunu düşünmüşüzdür. Aslında düşüncelerimizde pek de yanılmış sayılmayız, sadece her hareketlerinin mantıklı açıklamaları olduğunu öğrendiğimizde daha da hayran olduğumuz için paylaşmak istiyoruz.
Kediler neden laptop üzerinde yatar?
Kedilerin siz laptop başındayken klavyeye uzanmasının veya okuduğunuz kitabı elinizden indirmenizi sağlamasının aslında tek bir sebebi yok. Üstelik yeni de değil.
Hırvatistan’da Ortaçağ ilimleri uzmanı olan Emir O. Filipovic, yüzyıllar öncesine ait bir el yazması buluyor. Komik olan ise bu sayfaların üzerinde de mürekkepten pati izleri oluşu.
Bu durum size de tanıdık geldi değil mi? Belli ki el yazmasının yazarı da bizimle aynı şeyleri yaşıyordu.
Kedilerin bu objelere fazla ilgi göstermesinin en önemli sebebi sizin oluşları ve bunlarla uzun süre vakit geçirmeniz.
Doğadaki birçok canlı gibi kediler de koku ile sıkı bir bağ içerisindedir. Özellikle bölgelerinde kendi kokularını ya da alışık oldukları kokuları duymak isterler.
Bu objeler de siz koktuğundan ötürü özellikle yatmak isterler ve ilgi gösterirler. Mesela yatağınızın üstüne sizin uzun süre okuduğunuz ve elinizden düşürmediğiniz bir kitap ile yeni alınmış birini koyun. Sonucu kendiniz görün.
Öte yandan koku imparatorluğunda işaretlemenin önemini biliyorsunuz. Bu sadece idrar attırmakla gerçekleşmeyebiliyor. Suratını ve vücudunu sürterek de kokusunu laptop veya kitaba bırakabilir. Böylece ikiniz kokmuş olacak eşyalar, ne tatlı değil mi?
İşte bu yüzden kedilerin başını laptop kenarına sürttüğünü görürsünüz. Taşınmaktan değil yani…
Onlara bu objeleri seçtiren de tabii ki sizin geçirdiğiniz vakit. Ne kadar çok ilgilendiğinizi görürlerse o kadar çok ve çabuk aksiyon almaları gerektiğini düşünürler.
Ekrana meraklı meraklı bakmaları da sizin ilginizi çeken şeyin onların da ilgisini çekiyor olmasından kaynaklı.
Ve tabii ki gerçekten de “Artık biraz benimle ilgilen.” yatışları söz konusudur. Her şeyin özü sizi ne kadar çok sevdiklerine bağlanıyor, çok tatlı değil mi?
Zaten kim karşı koyabilir ki bu bakışa?