Kaygısızlar, gerek ince zeka ürünü son derece komik esprileriyle olsun, gerekse alt metninde hiçbir espri barındırmayan ama anlamsızlığına güldüren sahneleriyle olsun uzun yıllar yeri dolmayan bir yapım oldu. Aynı dönemde çekilen ve başrolünde Haluk Bilginer’in oynadığı “Gülşen Abi” dizisiyle birlikte kendilerinden sonra gelecek olan absürt komedi dizilerinin önünü açtılar. Son sezonunun üzerinden 19 sene geçmesine rağmen hala sohbet aralarında oldukça fazla sohbeti dönüyor. Memnun Kaygısız, Kül Tigin, Eleman ve diğer kaygısızların birbirinden güzel repliklerini derledik.
1. Kültigin ve adamları mahallede gezerken, Kültigin’in sevdalısı Hostes’i görürler ve Alper olayı hemen kendi üslubunca yorumlar
“Abi masallah yengem de aygaz arabası gibi bütün gün sokaklarda geziyor.”
2. Berber İsmail tıraş ederken herkesi doğrayan beceriksiz bir meslek erbabıdır. Birgün büyük depresyonda oynayan Yılmaz Usta, Berber İsmail’e;
“Artık yaşamak istemiyorum tıraş et beni İsmaaill!!!”
3. Hatta kurban bayramında birisi koyunu İsmail’e götürür;
“Abi herkesi kesiyormuşsun bir zahmet bunu de kes!”
4. Kültigin, adamları Alper ve Kürşat’la birlikte araba soymak için av peşindedir;
Kültigin: “Şu feneri ver bakiyim” (Fenerin düğmesine basar ama fener yanmaz)
Kültigin: “Ne lan bu fenerin hali?”
Alper: “Abi valla defans iyide orta saha kötü biraz.”
Kültigin: “Onu mu diyom lan? bu fener niye yanmıyo?”
Alper: “Abi belkide piller kesilmiştir, bekleyelim birazdan gelir.”
5. Memnun bir gün en büyük hanımı Sabriye’ye çok benzeyen bir hayat kadını görür ve onu Sabriye zannederek sinirlenir;
Memnun: “Seni kürkler içinde gördüm Sabriye, n’apıyordun söyle bakalım!”
Sabriye: “Ay ne kürkü Memnun, ben kürk giyer miyim?”
Memnun: “Bırak bu çevreci ayaklarını Sabriye!!”
6. Eleman, Burcu’yu takip etmektedir. Burcu taksiye biner. Eleman ise parası olmadığı için arkasından gelen otobüse atlar;
Eleman: “Çabuk Burcu’yu takip et!”
Şoför: “Kardeşim bu otobüs Burcu’dan geçmez.”
7. “Hadi İsmail’in mezbahasına gidelim.”
8. Kültigin ve adamları Hostes’in çalıştığı su istasyonuna giderler;
Kültigin: “Nasılsın Hostes?”
Kürşat: “Görmüyor musun abi taş gibi!”
9. Kültigin cep telefonuyla nazik bir tonda konuşmaktadır;
“Bak güzel kardeşim. Borcunu ödemedin sağ bacağından vurduk. Yine ödemedin bu sefer sol bacağından vurduk. Eğer güzellikten anlamıyorsan zor kullanmasını da biliriz!”
10. Hastanede iki kişi konuşmaktadır;
“Yaa ben oyumu Demirel’e vericem. Bugüne kadar çok güzel yönetti memleketi.”
“Ben de Ecevit’e veririm heralde. O da çok güzel yönetti.”
(Oradan geçen bir hemşireye sorarlar bunların hastalığı ne diye? Hemşirenin cevabıyla olay netlik kazanır.)
Hemşire: “Onlar hafızalarını kaybetmişler.”