Erkekler tarafından domine edilmemiş bir meslek alanı bulmak, günümüzde bile oldukça zor. Özellikle sinema, kadınların erkeklerin gölgesinden kurtulup yeteneklerini göstermekte en çok zorlandıkları sektörlerden biri. Büyük işlere imza atarak sinema sektöründe kendilerine yer edinen başarılı ve cesur kadın yönetmenlerin filmleri, ne yazık ki medyada diğer filmler kadar tanıtılmıyor ve değer görmüyor. Bizler de bu duruma karşı olan şikayetimizi bir nebze de olsa dile getirebilmek için bir liste hazırladık! İşte başarılı kadın yönetmenler tarafından yönetilen saygın ödüller kazanmış 18 sinema klasiği!
1. Island of the Hungry Ghosts – IMDb: 7.1
Avustralya’nın açıklarında bulunan Christmas Adası, yüz binlerce yıldır dolunayla beraber göç eden milyonlarca yengece ev sahipliği yapmaktadır. Bir travma terapisti olan Poh Lin ve ailesi, adanın zorlu ve ürkütücü doğasını öğrenmeye çalışırken adanın yerlileri; adada ölenler için ayin düzenlemekte ve geceleri avlanmaktadır. Poh Lin, terapi seansları sırasında tanık olduğu umutsuzluk duygusu nedeniyle kendisinin ve ailesinin yaşamında da ürpertici bir kötülüğün uyandığını fark etmeye başlar. İzlemeye doyamayacağınız bu filmin yönetmen koltuğunda Gabrielle Brady oturuyor!
2. Almost Heaven – IMDb: 7.3
Çin’deki gençler için pek fazla iş imkanı olmadığını duymuş olabilirsiniz. İşte bu büyük işsizlik probleminin mağdurlarından biri de Ying Ling. Ying Ling, Çin’in en büyük cenaze şirketlerinden biri olan Spring In Heaven’da stajyer cenaze yöneticisi olarak çalışıyor ve çalışma şartlarının gençler için ne denli sert olabileceğini hepimize gösteriyor. Yönetmenin bakış açışıyla birlikte bu ürkütücü cenaze evini ve loş koridorlarını gördüğünüzde kendinizi James Bond filmindeymiş gibi hissedeceksiniz!
3. Letters from Baghdad – IMDb: 6.8
Akademi ödüllü aktris Tilda Swinton tarafından canlandırılan Gertrude Bell’in hikayesi tamamen gerçek! Bir İngiliz ajanı olan Bell, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere ve Orta Doğu’nun ilişkisini gözlemlemek adına Arap ülkelerine doğru yola çıkıyor. Ancak işler hiç de beklediği gibi sonuçlanmıyor. Özel arşivlerden çıkarılan mektuplar ve yazışmalar sayesinde aydınlatılan bu hikaye, sizi adeta büyüleyecek!
4. Dao Khanong – IMDb: 6.4
Dao Khanong adlı bu muhteşem film, birbirinden bağımsız karakterler arasında ilginç bağlar kurarak adeta parçaları birleştiriyor ve bir örümcek ağı yaratıyor. Anocha Suwichakornpong’un yazıp yönettiği filmin başrollerinde ise Arak Amornsupasiri, Apinya Sakuljaroensuk ve Achtara Suwan yer alıyor. Psikolojik gerilim sevenlerin mutlaka bir şans vermesi gereken filmlerden!
5. Sweet Bean – IMDb: 7.3
Durian Sukegawa’nın aynı adı taşıyan kitabından uyarlanan filmin yönetmenliğini, geçtiğimiz yıl Still the Water filmiyle izleyici karşısına çıkan Naomi Kawase üstleniyor. Sukegawa’nın kitabından olduğu kadar Kawase’nin kişisel deneyimlerinden de parçalar taşıyan bu film, küçük bir fırın mutfağında Tokue adlı yaşlı bir kadının “an” adı verilen fasulye ezmesini yapmasıyla başlıyor. Hikaye, fırının sahibi Senataro ile Tokue arasında gün geçtikçe gelişen derin bağa odaklanıyor.
6. Fidelio, l’odyssée d’Alice – IMDb: 6.4
33 yaşındaki Alice, bir yük gemisinde mühendis olarak çalışmaktadır. Çalışma koşullarına rağmen işini çok sevmektedir ancak bu uçsuz bucaksız denizde duygularını daha fazla gizleyemeyeceğini fark eder. Gemiye binerken arkasında bıraktığı nişanlısı Felix’e karşı hissettiklerini sorgulamakla kalmaz bu koca gemide ilk defa aşkı da tadar. Alice ve geminin kaptanı olan Gael’in masalsı aşkı, aşka bakış açınızı bir kere daha sorgulatacak!
7. Amour Fou – IMDb: 6.3
Amour Fou; Alman şair Heinrich von Kleist’ın hayatını, Henriette Vogel ile olan ilişkisini ve ölümünü konu ediniyor. Filmin başkahramanları yaşadıkları büyük yıkımlar nedeniyle hayata küsüyor ve birlikte intihar etmeye karar veriyor. Tıpkı aşkı birlikte tattıkları gibi ölümü de birlikte tatmak isteyen bu ikilinin arasındaki derin bağ, sizi içine çekecek! Jessica Hausner’in senaryosunu yazıp yönettiği filmin başrollerinde Christian Friedel, Birte Schnoeink ve Stephan Grossmann yer alıyor.
8. Night Moves – IMDb: 6
Çevre aktivisti olan Josh, Dena ve Harmon yaşadıkları toprakların geleceği için endişelenen ve isyan eden insanlardır. Çevrelerinde bulunan insanların bu konudaki umursamazlığı canlarına tak edince bir şeyler yapmak için harekete geçmeye karar verirler. Farklı toplumsal tabakalardan gelen bu üçlü dikkat çekmek amacıya bir barajı havaya uçurmayı planlar. Ancak işler düşündüklerinden daha karmaşık ve ciddi bir hal alır. Kelly Reichardt’ın yönetmenliğini üstlendiği filmin başrollerini Dakota Fanning, Peter Sarsgaard ve Jesse Eisenberg paylaşıyor.
9. Lamma Shoftak – IMDb: 6.6
1960’lı yılların Ürdün’ünde hem toplumsal hem de kültürel alanda pek çok değişim olmaktadır. Filistin sınırından Ürdün’e geçmekte olan binlerce mülteciden biri olan küçük Tarek, henüz 11 yaşındadır. Annesi Ghaydaa ile birlikte bu mülteci akınının son dalgasındadır. Çadırlardan kurulu bir sığınma kampında kalan Tarek, bu kampta babasıyla tekrar bir araya gelmenin hayallerini kurmakta ve bir çıkış yolu aramaktadır. 2003 yapımı Like Twenty Impossibles filmiyle bir hayli ses getiren Filistinli yönetmen Annemarie Jacir’in uzun metrajlı son filmi olan Lamma Shoftak, Berlin Film Festivali’nde Netpac Ödülü’ne de layık görüldü.
10. My Brother the Devil – IMDb: 6.6
Mısırlı geleneksel bir aile de yetişen iki kardeşin ilişkisini konu edinen bu film, sizlere aile bağlarını ve kardeş ilişkilerini bir kere daha düşündürtecek! Rashid, erkek kardeşi Mo’nun eğitimi için uyuşturucu ticareti yapan genç bir adamdır. Mo ise abisine tapan küçük bir kardeştir, ta ki abisinin cinsel kimliğini öğrenene kadar… Irçılık ve islamafobiyi farklı bir açıdan işleyen bu filme bayılacaksınız!
11. From the Sea to the Land Beyond – IMDb: 8.1
From the Sea to the Land Beyond adlı bu muhteşem belgeselde, İngiliz sahillerinin detaylarına iniliyor. İngiliz Film Enstitüsünün 100 yıllık mirasından yararlanarak oluşturulan From the Sea to the Land Beyond, British Sea Power adlı müzik grubunun ve başarılı yapımcı Penny Woolcock’un dokunuşlarıyla güzelleşiyor!
12. Tomboy – IMDb: 7.4
Laure henüz 10 yaşındadır ve cinsiyetinin getirisi olan farklılıklara sahip değildir. Kız çocuk kıyafetleri yerine erkek çocuk kıyafetleri giyinen Laure, yeni taşındıkları mahallede kendini Mickaël adında bir erkek çocuğu olarak tanıtır. Söylediği yalanlarla kendini bir erkek çocuğu gibi göstermeye devam eden Laure’ın gizledikleri, çok geçmeden su yüzüne çıkar. Dünya prömiyeri Şubat 2011’de Berlin Uluslararası Film Festivali’nde yapılan ve Cannes’dan New York’a gezmedik festival bırakmayan, özellikle LGBT festivallerinden ödüllerle dönen yapımın senaristliğini ve yönetmenliğini Fransız sinemacı Céline Sciamma üstleniyor.
13. Tou Ze – IMDb: 7.6
Bir evin hizmetlisi olarak çalışan Ah Tao, bir gün ciddi bir kalp krizi geçirir. Bu olaydan sonra yanında çalıştığı ailenin evinden ayrılır ve bir huzur evine yerleşir. Artık yalnız ve kimsesizdir. Ancak yıllarca emek verip büyüttüğü Roger, Ah Tao’yu huzur evinde yalnız bırakmaz. İnsanların sevgi ve vefa üzerine bir ilişki kurmak için illa kan bağına ihtiyacı olmadığını gösteren bu film, içinizi ısıtacak!
14. The Arbor – IMDb: 7.3
29 yaşında ölen İngiliz oyun yazarı Andrea Dunbar ile öldüğü sırada 10 yaşında olan kızı Lorraine arasındaki ilişkiyi konu edinen The Arbor, Dunbar’ın çocukları Lorraine ve Lisa’nın farklı şekilde hatırladıkları yangın hatıralarıyla başlıyor. Başarılı yönetmen Clio Barnard, gerçek bir hikayeden yola çıkarak farklı bir kurgu deniyor ve yarattığı filmde; 2 yıl boyunca röportajlarını yaptığı Dunbar’ın ailesi ve komşularının ses kayıtlarını, gerçek oyuncuların eş zamanlı dudak hareketleri üzerine montajlayarak senaryoyu oluşturuyor. 2010 yılında Tribeca tarafından En İyi Yeni Belgesel Yönetmeni ödülünü kazanan film, aynı yıl Londra’da En İyi Yeni Film Yapımcısı ödülünü de aldı!
15. In a Better World – IMDb: 7.6
Anton, Danimarka’nın refah düzeyi yüksek şehirlerinden birinde oturan ve Afrikalı göçmenlere yardım ettiği işine trenle gidip gelen bir doktordur. Bu birbirinden son derece farklı iki dünya arasında sıkışan Anton ve ailesi, kendilerini “intikam” ve “bağışlama” arasında bir seçim yapmak zorunda bulur. İki çocuk sahibi Anton ve Marianne çifti, boşanmaya karar verir ve ayrı yaşamaya başlar. En büyük oğulları olan Elias, okuduğu okulda diğer öğrenciler tarafından rahatsız ediliyordur. Ancak babasıyla birlikte Londra’dan buraya yeni taşınan Christian, Elias’ı bu zorbalıklardan koruyacaktır. En İyi Yabancı Film Dalı’nda Oscar Ödülü’ne sahip filmin yönetmen koltuğunda bol ödüllü kadın yönetmen Susanne Bier oturuyor!
16. She, a Chinese – IMDb: 6
She, a Chinese; minik köyünden kaçan Çinli bir genç kadının hayatını konu ediniyor. Köyünden kaçtıktan sonra doğudan batıya doğru bir yolculuğa başlayan Mei, yönünü en sonunda Londra’ya çeviriyor. Burada kendinden yaşça büyük biriyle evlenen genç kadının planları hiç de beklediği gibi ilerlemiyor. İçine çekileceğiniz sürükleyici bir film arıyorsanız She, a Chinese tam size göre!
17. La Mujer Sin Cabeza – IMDb: 6.5
Yardımcı yapımcılığını Pedro Almodovar’ın üstlendiği Başsız Kadın, sınıfsal sorunların üzerinde dururken bir yandan da duygu ve algı gibi kavramlarla oynuyor. Lucrecia Martel’in çizgisel olmayan, mecazi anlatımlarıyla bezeli bu filmde; her şey Veronica’nın otoyolda kaza yapmasıyla başlıyor. Araba sürerken bir şeye çarpan Veronica, durmadan yoluna devam ediyor ve ilerleyen günlerde onu nesnelere ve insanlara bağlayan duyguları yok oluyor. Polis ise Veronica’ya herhangi bir kaza raporu gelmediğini ısrarla belirtiyor. Neye çarptığı konusunda bilinmezlikler içerisinde boğuşan Veronica’nın bu uyanışı, kesinlikle izlemeye değer!
18. Frozen River – IMDb: 7.1
Kanada’nın Amerika sınırına yakın yaşayan iki kadın, yaşamlarını devam ettirebilmek için yasa dışı yollarla göçmen taşımaktadır. Sınırdaki ırmağın dolmasını bekleyen bu ikili, bir kamyona doldurdukları göçmenleri karşıya taşıyarak geçimini sağlar. İki kadın da her defasında bu işi son kez yapmak isteseler de olaylar planladıkları gibi gelişmez. Courtney Hunt’ın ilk filmi olan ve bir insanlık dramını anlatan Frozen River’ın, Sundance Film Festivali ’nde büyük ödüle layık görüldüğünü de söyleyelim!