Çizgi filmler sadece eğlenceli vakit geçirmek için mi var dersiniz? Jetgiller’i izleyen herkes bir gün uçan arabaların, akıllı evlerin ve robot yardımcıların hayatımızın bir parçası olacağını hayal etti. Peki, bu teknolojiler gerçekten gerçek oldu mu? Cevabımız evet! Yani çocukken izlediğimiz ve “Bu teknolojiler gerçek olursa ne güzel olur!” diye hayalini kurduğumuz Jetgiller çizgi filmi, meğer geleceği tahmin etme konusunda tam bir Nostradamus’muş! Şimdi zamanda bir yolculuğa çıkalım ve bugünün dünyasına Jetgiller’in gözünden bakalım! İşte Jetgiller’den gerçeğe dönüşen teknolojiler…
1. Uçan arabalar
Jetgiller’de George Jetson işe giderken katlanabilen uçan arabasını kullanıyordu. Günümüzde ise bu teknoloji hızla gerçeğe dönüşüyor. Her ne kadar günlük kullanıma uygun kişisel uçan arabalar henüz yaygın olmasa da, eVTOL (Elektrikli Dikey Kalkış ve İniş) araçları büyük bir devrim yaratmaya hazırlanıyor.
Elektrikle çalışan ve dikey iniş-kalkış yapabilen bu hava araçları, şehir içi hava taksileri olarak kullanılmak üzere geliştiriliyor. Londra, Paris ve Singapur gibi büyük şehirler şimdiden vertiportlar (uçan taksiler için özel iniş-kalkış alanları) kurmaya başladı bile!
Havacılık devleri bu konuda ciddi yatırımlar yapıyor. Eğer işler yolunda giderse, 2030’lara kadar uçan taksileri gökyüzünde görmeye başlayabiliriz. Ancak uçan arabaların tamamen yaygınlaşması için trafik yönetimi, güvenlik protokolleri ve regülasyonların oturması gerekiyor.
2. Dikey şehirler
Jetgiller’in yaşadığı Orbit City, gökyüzüne yükselen dev sütunlar üzerine inşa edilmişti. Bugün şehir planlamacıları da iklim değişikliği, nüfus artışı ve hızlı kentleşme gibi sorunlarla mücadele edebilmek için dikey şehirler fikrini hayata geçirmeye çalışıyor.
Dünyanın nüfusu hızla artarken, sınırlı alanlarda daha fazla insanın yaşaması için şehirlerin dikey olarak genişlemesi gerekiyor. Singapur, Tokyo ve New York gibi şehirlerde şimdiden gökdelen içinde mini mahalleler kurulmaya başlandı.
Bu dikey yapılar sadece konutlardan oluşmuyor; yeşil enerji kullanan binalar, akıllı ulaşım sistemleri ve sürdürülebilir su yönetimi ile geleceğin yaşanabilir şehirleri haline geliyor.
3. Akıllı banyolar
Jetgiller’de ev teknolojileri en üst seviyedeydi. Bugün ise banyolar bile akıllandı! COVID-19 salgını sonrası temassız musluklar, otomatik tuvaletler ve anti-mikrobiyal yüzeyler hayatımıza daha fazla girdi. Bakterileri öldüren özel kaplamalı fayanslar ve tezgahlar artık hastanelerden çıkıp evlerimize giriyor.
Akıllı banyolar sadece hijyenle sınırlı değil. Su tasarrufu sağlayan otomatik musluklar, kişiye özel spa deneyimi sunan akıllı küvetler ve aydınlatma ile sıcaklığı kontrol eden akıllı sistemler de yaygınlaşmaya başladı.
Son yıllarda piyasaya sürülen klozetler, kendi kendini ısıtabiliyor, temizleyebiliyor, ortam ışıklarını ayarlayabiliyor ve hatta Alexa ile konuşabiliyor. Sabah haberlerini almak için artık gazeteye ihtiyacınız yok!
Jetgiller’in efsanevi ev robotu Rosie artık o kadar da ütopik değil. Bugün hayatımızda robot süpürgeler, akıllı mutfak yardımcıları ve hatta sosyal robotlar var. Rosie’nin uzaktan akrabası olan bazı robotlar evi temizleme işini çoktan devraldı. Google Assistant ve Alexa entegrasyonu sayesinde sesli komutlarla çalışabiliyor.
Örneğin Hintli girişim Zimplistic, ev aşçılarının işini kolaylaştıran bir yenilik geliştirdi: Roti yapabilen robot! Bu robotlar, mutfakta geçirilen zamanı kısaltarak insanlara daha fazla vakit kazandırıyor.
5. Akıllı evler ve cihazlar
Jetgiller’de her iş tek tuşla hallediliyordu. Bugün de akıllı ev teknolojileri sayesinde buna çok yakınız. Google Assistant ve Alexa sayesinde ışıklar, kapı kilitleri, termostatlar ve hatta perdeler sesli komutlarla çalıştırılabiliyor.
Akıllı buzdolapları malzemeler bittiğinde sizi uyarıyor ve hatta sipariş bile verebiliyor! Dokunmatik ekranlı aynalar, gün içinde ihtiyacınız olan bilgileri sunabiliyor. Akıllı tuvaletler hava durumunu bile söyleyebiliyor!
Akıllı evler artık sadece konfor sağlamakla kalmayacak, enerji tasarrufu yaparak çevreyi korumamıza da yardımcı olacak. Jetgiller’den gerçeğe dönüşen teknolojiler yazımıza devam ediyoruz.
6. Görüntülü görüşmeler
Jetgiller zamanında, görüntülü konuşmalar tam bir bilim kurgu klasiğiydi. Dev ekranlardan birbirlerine bağıran yöneticiler, bileklikten çıkan holografik görüntüler… O dönemler için hayal gibi görünüyordu. Ama itiraf edelim, George’un patronu Mr. Spacely’nin ekrandan bağırması, bugün Zoom toplantılarında patronumuzun bize monolog çekmesinden çok da farklı değil!
Bugün Zoom, Google Meet, FaceTime derken görüntülü toplantılar hayatımızın olmazsa olmazı oldu. Evden çalışmanın yeni norm haline gelmesiyle Jetgiller’in “sadece ekrandan görünen iş hayatı” gerçeğe dönüştü. Jetgiller bunu tahmin etti, ama keşke “Sesi açabilir misin? Görüntün dondu!” sorunlarını da çözebilselermiş!
Jane Jetson, ailesine yemek hazırlarken sadece birkaç düğmeye basıyor ve hop! Akşam yemeği hazır. Bugün hala bu noktaya tam olarak gelemedik ama 3D baskı teknolojisi mutfakları ele geçirmeye başladı.
Bazı restoranlar, özellikle moleküler gastronomiyle uğraşan şefler, 3D yazıcıları kullanarak yemekleri bambaşka bir boyuta taşıyor. 2016’da Londra’da açılan Food Ink, tamamen 3D yazıcıyla hazırlanmış dokuz tabaklı bir menü sundu! Pizza hamuru, humus, bezelye püresi, çikolatalı mus ve hatta keçi peyniri… Hepsi 3D yazıcıdan çıktı!
Şu an herkesin evinde bir “Food-a-Rac-a-Cycle” yok ama bu hızla giderse, belki yakında mutfağa girip yemek yapmak tarih olacak! Birkaç yıl içinde “Beni bir kebap bastı!” deyip yazıcıdan şiş kebap çıkarmak mümkün olabilir!
8. Jetpack’ler
Jetgiller’in minik dahi çocuğu Elroy, jetpack’ini takıp süzülerek okula gidiyordu. O zamanlar “Off be, keşke bizim de olsa!” dediğimiz bu teknoloji, artık bilim kurgu değil, gerçeğin ta kendisi!
Bugün hala her evde bir jetpack yok ama jet motorlu kıyafetler artık birer prototip olmaktan çıktı. Peki neden hala uçan arabalar yerine yerden birkaç metre havalanan jetpack’lerle yetiniyoruz? Çünkü bu teknolojiler hâlâ pahalı ve kullanımı zor. Ama gelişmeler hızla ilerliyor, belki de birkaç on yıl sonra işe giderken trafik sıkışıklığı yerine “hava trafiği” sorunlarıyla uğraşacağız!
9. Düz ekran televizyonlar
Jetgiller’in yayınlandığı 1960’larda televizyonlar hantal kutulardı. Ama Jetgiller’in evinde duvara gömülü, incecik ekranlar vardı. O zamanlar “Vay be, ne fütüristik!” diye düşünülen bu teknoloji, şimdi her evde var.
Plazmalar, LCD’ler, OLED ekranlar derken televizyonlar inceldi, duvarlara monte edildi ve adeta birer sanat eseri haline geldi. Hatta artık katlanabilir ve şeffaf ekranlar bile üretiliyor! Kim bilir, belki bir sonraki adım Jetgiller’in dev holografik ekranları olacak!
10. Köpek koşu bantları
Jetgiller’den gerçeğe dönüşen teknolojiler yazımızın sonuna geldik. Evcil hayvanı Astro yürüyüşe çıkmak istediğinde, Jetgiller ona özel bir koşu bandı sunuyordu. “Yok artık, köpeğe de mi koşu bandı?” diye şaşıranlar olmuş olabilir ama 21. yüzyılda bu da gerçeğe dönüştü.
Özellikle fazla kilolu ya da yaşlı köpekler için özel koşu bantları üretiliyor ve birçok evcil hayvan sahibi bunları kullanıyor. Veterinerler, rehabilitasyon için bu cihazları tavsiye ederken, bazı lüks evcil hayvan otellerinde bile köpekler için spor salonları var!