Vejetaryen beslenme düzenini tercih edenler için hayvanları yemek olarak görmeden hayatlarının değerinin farkında olmak çoğu zaman bu konuda da harekete geçme ihtiyacı hissettiriyor. Ülkemizde birçok hayvanın kesildiği ve özellikle kesilmek için satıldığı Kurban Bayramı gibi, Şükran Günü de maalesef hindiler için tam bir kıyım niteliğinde. İşte bu amaçla üretilip, beslenip satılan bir çiftlikten son gün kurtarılan iki hindinin hikayesini paylaşmak istiyoruz sizlerle.
Televizyon programı ve film yapımcısı olan Brant Pinvidic yıllarını zor durumda olan kedi ve köpekleri kurtarmaya adamış bir hayvanseverdi.
Daha sonra sadece kedi ve köpek kurtarmakla kalmayan Pinvidic, özel bakım gerektiren atlara da sahip çıkmaya başladı.
Şükran Günü yaklaşırken hem çocuklarına örnek olmak hem de can taşımanın her canlı için önemli olduğunu vurgulamak için hindi sahiplenmeye karar verdi.
Kesilmek için üretilen ve satılan bir çiftlikten alınan biri dişi biri erkek iki hindi Pinvidic ailesinin bahçesinde yeni hayatlarına başladılar, üstelik ince bir çizgiyle kurtulan ikinci şanslarıydı bu.
Dişinin ismi Princess konulurken erkek hindi Arthur adını aldı. Bahçeye salındıkları an Princess tipik bir hindi gibi dolanmaya başlarken, Arthur insanların peşinden koşarak evin içine girdi.
Arthur’da bir farklılık olduğunu daha ilk günden sezen aile, ilerleyen günlerde de hindinin onlarla vakit geçirmekten keyif aldığını, kendini sevdirmek için geldiğini ve onlara karşı aşırı ilgili olduğunu fark etti.
Normal bir ev hayvanından farkı olmaksızın davranan sevgi yumağı Arthur, aile ile birlikte yürüyüşe çıktıktan sonra da evde koltuğun üzerinde Pinvidic’e kendini sevdiriyordu.
Aileyle o kadar sıkı bir bağ kurmuştu ki yaklaşık bir ay sonra gelen Christmas zamanında bile çocuklarla birlikte Noel Baba’yı bekler hale gelmişti ve büyük partide o da konuktu.
Onun kendine has karakterini ve havasını bilen arkadaşları da bahar ayında yapılan düğünlerine onu konuğu olarak davet etti Arthur’u.
Davetli olduğu masadaki diğer herkesi de tek tek selamlayan Arthur, düğüne de damgasını vurdu tabii. Onunla çekilen fotoğraflar, sahnede söylenen şarkılar ve danslar…
İhtişamlı cüssesi ve kendini sevdiren minnoş ruhuyla Arthur bir süre sonra da 2 minik hindi babası oldu Princess ile.
Sahibi Arthur’un adına bir de hayvan yardım ve kurtarma vakfı kuruyor. Aslında yaptığı işi resmiyete dökerek Arthur ve hayvan arkadaşları için farkındalık yaratılması için açılıyor.
Şimdi ise babasıyla birlikte havuz kenarındaki hamakta takılarak keyif yapıyor. Kendi ailesi, insan ailesi ve kıl payı dönen şansı sayesinde ne kadar güzel bir canlı olduğunu herkese gösterebildi.