Ana sayfa » Hayvansever » Bilim İnsanları Açıklıyor! Hayvanlar İnsanların Dilini Gerçekten Anlayabilir Mi?
Bilim İnsanları Açıklıyor! Hayvanlar İnsanların Dilini Gerçekten Anlayabilir Mi?
Kediniz veya köpeğinizle konuşurken bazen onun söylediklerinizi gerçekten anladığını düşünüyor musunuz? Ya da tam tersine, tamamen boş gözlerle size bakarken aslında hiçbir şey anlamadığından mı şüpheleniyorsunuz?
İnsanlar uzun yıllardır hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını araştırıyor. Peki, hayvanlar insanların dilini anlayabilir mi? Bu soru, hem bilim dünyasında hem de hayvanseverler arasında büyük bir merak konusu. Bazı hayvanların belirli kelimelere tepki verdiği, hatta semboller ve işaret dili kullanarak insanlarla iletişim kurabildiği gözlemlendi. Ancak, bu durum onların dili gerçekten anladığı anlamına mı geliyor, yoksa sadece belirli ipuçlarına tepki veren zeki gözlemciler mi? Clever Hans’tan Kanzi’ye, Koko’dan Chaser’a kadar hayvanların dil yeteneği üzerine yapılan ilginç araştırmalar, bu konuda ilginç bilimsel bulgular ortaya koyuyor. Bakalım, hayvanlar insanların dilini anlayabilir mi?
1900’lerin başında Almanya’yı turlayan ünlü bir at vardı: Clever Hans. Bu at, sadece dört nala koşmakla kalmıyor, aynı zamanda matematik problemlerini çözüyor, saati söylüyor ve hatta Almanca anlıyordu!
En azından, eğitmeni öyle söylüyordu. Hans’ın yetenekleri o kadar etkileyiciydi ki izleyiciler gözlerine inanamıyordu. Peki, bu sevimli dostumuz gerçekten de matematik dehası mıydı? Maalesef, gerçek biraz daha farklıydı.
Bir grup bağımsız araştırmacı Hans’ı incelemeye karar verdi ve çok ilginç bir sonuca ulaştılar: Hans’ın hesap kitap işlerinden pek anladığı yoktu! Asıl yeteneği, insanları gözlemleme becerisiydi. Eğitmeni (veya soru soran kişi), doğru cevaba yaklaştığında farkında olmadan küçük beden dili ipuçları veriyordu. Hans da bu ipuçlarını ustalıkla okuyarak doğru cevabı buluyordu!
Başka bir deyişle, Clever Hans aslında zeki değil, dikkatli bir izleyiciydi. Ve bu olay, bilim dünyasına çok önemli bir kavram kazandırdı: Clever Hans Etkisi. Bu, hayvanların (ve hatta bazen insanların) gerçekten bir şeyi anladıklarından değil, eğitmenlerinden bilinçaltı ipuçları alarak yanıt verdiklerini gösteren bir fenomendi.
Peki, hayvanlar insanların dilini anlayabilir mi?
Hayvanlarla iletişim kurma fikri özellikle 1960’lardan itibaren büyük bir merak konusu oldu. O dönemde yapılan araştırmalar, bazı hayvanların gerçekten de insanların dilini anlayabileceğini öne sürüyordu. En meşhur örneklerden biri Koko adındaki gorildi.
Koko, Amerikan İşaret Dili’ni (ASL) öğrenmiş bir batı ova goriliydi ve yaklaşık 1.000 işareti kullanabiliyor, 2.000’den fazla İngilizce kelimeye tepki verebiliyordu. Kulağa inanılmaz geliyor, değil mi? Ancak, bazı bilim insanları Koko’nun aslında dili bilinçli olarak kullanmadığını, eğitmenlerinin onun işaretlerine kendi anlamlarını yüklediğini iddia etti. Yani Clever Hans vakasının farklı bir versiyonu olabilirdi.
Hayvanların dil becerisiyle ilgili en dikkat çekici vakalardan biri Kanzi adlı bir bonobo
Eğer hayvanlar dünyasında bir “dil dehası” varsa, Kanzi kesinlikle bu unvanı hak edenlerden biri. Kanzi, kelimeleri sesle söyleyemese de, bir leksigram panosu kullanarak iletişim kuruyordu. Bu pano, üzerine çeşitli sembollerin yerleştirildiği bir cihazdı ve Kanzi yaklaşık 200 sembolü anlayabiliyordu! Üstelik, bu semboller aracılığıyla isimler, nesneler, fiiller ve mekanlar hakkında bilgi verebiliyordu.
Kanzi’nin farkı, sadece sembolleri ezberlemekle kalmamasıydı. O, bu sembolleri mantıklı cümlelere dönüştürebiliyordu! Yani, “muz yemek istiyorum” gibi bir isteği kendi dilinde oluşturabiliyordu. Bu, hayvanlar dünyasında devrim niteliğinde bir keşifti.
Hatta yapılan bir deneyde, Kanzi’ye yeni bir cümle söylendi:
“Canavar maskesini tak ve Linda’yı korkut.” Ve tahmin edin ne oldu? Kanzi, bu talimatı anladı ve uyguladı! Üstelik, bu performansıyla 2,5 yaşındaki bir insan çocuğundan bile daha başarılı olduğu görüldü.
Doğadaki çoğu hayvanın insan dilini anlamasına gerek yok. Çünkü evrimsel olarak böyle bir ihtiyaçları olmadı. Ama köpekler farklı! 14.000 yıldan uzun süredir bizimle yaşayan bu harika dostlar, insanların söylediklerine kulak vermek ve uygun şekilde tepki vermek konusunda özel bir motivasyona sahip.
Köpekler, insan seslerini ve tonlamalarını ayırt etmede gerçekten ustalar. Üstelik bunu doğuştan yapabiliyorlar! Daha 8 haftalıkken bile insan seslerine ve jestlerine ilgi göstermeye başlıyorlar. Öyle ki, konuşmanın anlamını tam olarak kavrayamasalar bile, ses tonundaki değişiklikleri fark edebiliyorlar. Hatta yapılan sinirbilim araştırmaları, köpeklerin kelimeler için kendi zihinsel temsillerine sahip olabileceğini öne sürüyor. Yani belki tam olarak kelimeleri bizim gibi işlemiyorlar ama belirli sesleri ve bunların sonuçlarını gayet iyi biliyorlar.
Bazı köpekler bu konuda gerçekten olağanüstü! Örneğin, “dünyanın en zeki köpeği” olarak anılan Chaser isimli border collie, tam 1.000’den fazla kelime öğrenmişti!
Üstelik Chaser, sadece kelimeleri ezberlemekle kalmayıp temel dilbilgisi kurallarını da anlayabiliyordu. 2011’de yapılan bir araştırmada, “çorabı topa getir” ve “topu çoraba getir” komutlarını birbirinden ayırt edebildiği gösterildi. Yani sadece kelimeleri değil, bunların sırasını ve anlamlarını da fark edebiliyordu!
Son zamanlarda, sosyal medyada konuşan köpekleri mutlaka görmüşsünüzdür
Düğmelere basarak “yemek”, “oyun” ya da “dışarı” gibi kelimeleri söyleyen sevimli dostlarımız gerçekten dil mi öğreniyor, yoksa sadece koşullu tepki mi veriyor?
Bu sorunun cevabını bulmak için Kaliforniya Üniversitesi’nden bilişsel bilimci Federico Rossano, düğme panolarıyla ilginç bir deney yaptı. Araştırmada, köpeklere “dışarı”, “oyun” ve “yemek” gibi kelimelerin kaydedildiği düğmelere basmaları öğretildi. Daha sonra, bilim insanları tamamen ilgisiz, anlamsız bir kelime ekleyerek köpeklerin nasıl tepki verdiğini gözlemledi.
Sonuçlar oldukça ilginçti! Köpekler, bağlam ipuçları olmadan bile “dışarı” düğmesine basıldığında kapıya koştu, “oyun” düğmesine basıldığında ise oyuncaklarını almaya başladı. Yani köpekler, belirli kelimelerin anlamlarını sadece bağlamdan değil, direkt olarak kelimenin kendisinden de anlayabiliyordu!
Ancak burada bir sınır da var. Köpekler, “otur” ve “oturrr” gibi yalnızca bir harfle farklılık gösteren kelimeleri ayırt edemiyor. Yani dil öğrenme yetenekleri belirli bir seviyeye kadar ilerliyor.
Bilim insanlarına göre köpekler birer “konuşan hayvan” değil. Ancak elde edilen bulgular, köpeklerin insan dilini düşündüğümüzden çok daha fazla anladığını gösteriyor
Üstelik uzmanlar, köpeklerin şu anda mevcut olmayan nesneler veya insanlar hakkında konuşup konuşamayacağını araştırıyor. Yani bir köpeğin, “top nerede?” diye sorulduğunda odanın diğer köşesindeki bir topu kastederek düğmeye basması gibi daha ileri düzey bir dil becerisi olup olmadığını test ediyor. Bilim insanları araştırmalarına başlarken köpeklerin dil yeteneğine dair oldukça şüpheliydi. Ancak şimdi fikirlerinin tamamen değiştiğini ve köpeklerin düşündüğümüzden çok daha zeki olabileceğini söylüyorlar.