Her ne kadar bugünlerde veganlık bir “moda diyet” gibi görülse de neyse ki beslenmeden bakıma ve hatta giyime bir yaşam biçimi olarak gören de ciddi bir kesim var. Bakım, kozmetik ve temizlik ürünlerinde ise hayvan dostu ve tamamen bitkisel ürünler tercih etmenin hem sağlık hem etik açısından görmezlikten gelinemeyecek avantajları var.
1. Hayvan testlerine daha güvenli alternatifler var.
Hayvanların araştırma ve deneylerde kullanılması neredeyse tarih kadar eski. Fakat günümüzde kozmetik ve ilaçların test edilmesinde hayvanları içermeyen pek çok test metodu bulunuyor. Hatta bu metotların daha düşük maliyetli hızlı ve yüzdesel olarak verdiği sonuçlar açısından daha güvenilir olduğu kabul ediliyor.
2. Hayvan testleri insanlar için o kadar iyi sonuçlar vermiyor olabilir
Aslında hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen testlerin insanlar için o kadar da fayda sağlamadığı; insanlar ve hayvanlar arasındaki biyolojik farklılıklardan dolayı bazı testlerin hiçbir şey ifade etmediği de ortaya çıktı. Peki neden ilaç ve kozmetik şirketleri hayvanlar üzerinde test etmeye devam ediyor? Kendilerini yasalar karşısında garanti altına alacak veriyi toplamak için!
3. Kozmetik sektörü tarafından kullanılabilecek insanlara zararı bulunmadığı zaten kanıtlanmış 7,000 içerikle tane içerik bulunuyor
Markaların hayvan testlerinde ısrar etmesinin bir başka nedeni ise markaların inovatif ve yenilikçi ürünler bulmak ve daha çok kar etmek istemesi. Oysa insanlara zararı bulunmadığı zaten kanıtlanmış 7,000 farklı içerik bulunuyor. Bugüne kadar bulunmuş o muhteşem gençlik ve sonsuz güzellik vaat eden inovatif ürünlerin bir mucize yarattığını gören varsa bize de haber versin!
4. Cildinize sürdüğünüz kremlerin içinde hormon ve antibiyotik içeren hayvan organları olmasın diye
Hayvan işleme fabrikaları mezbahalardan hayvanların beyin, gözler, kıkırdaklar, omurilik, bağırsak gibi kullanılmayan parçalarına yolda araba çarparak ve çiftliklerde hastalıktan ölen hayvanların cesetlerini ekliyor ve dev kazanların içinde pişirildikten sonra yağları kemik ve derilerden ayırmak için şiddetli basınç uygulanıyor. Ortaya çıkan iç yağın büyük bir kısmı prestijli kozmetik şirketleri tarafından kozmetik ürünleri için satın alınıyor. Birçok hormon ve antibiyotik içeren bu hayvan parçalarından elde edilen maddelerle yapılan makyaj malzemelerini kullandığımızda ne kadarının gözeneklerimizden içeri girdiği ve cildimize ne gibi ektileri olduğu ise bilinmiyor.
5. Tamamen bitkisel içeriklerle üretilmiş ve hayvan dostu kozmetik ürünleri cilt sağlığınız için daha iyidir
100’de 100 bitkisel içeriğe sahip ve hayvanlar üzerinde test edilmemiş ürünlerin çoğu sadece ölü hayvan parçaları içerdikleri için değil; paraben gibi toksik kimyasallar ve ağır metaller içermedikleri için de cildiniz için daha sağlıklı. Bir zorunluluk olmasa da vegan kozmetik ürünleri daha az bileşene sahip. Uzmanlar ne kadar az bileşen o kadar az kimyasal ihtimali diyor. Ne de olsa az çoktur!
6. Özel ihtiyaçlara sahip ciltler için vegan ürünler daha doğru bir tercih
Aynı zamanda bitkisel bileşenler daha besleyici ve cilt tarafından daha kolay emiliyor. Bu özellikleri ile de hassas ciltler ve ileri yaşlar için mükemmel tercihler haline geliyorlar. Vegan olmayan ürünler içinde bulunan en masum hayvansal içerikler olan lanolin, ürik asit, balmumu ve karmin gibi bileşenlerin dahi gözenekleri tıkamak gibi yan etkiler olabiliyor.
7. Hayvan dostu makyaj fırçaları ile daha iyi sonuçlar elde ediliyor
Bu makyaj fırçaları genellikle naylon veya diğer sentetik elyaflardan üretilen yapay kıllardan yapılıyor. Doğal fırçalardan farklı olarak, sentetik makyaj fırçalarında, kütikül bulunmadığı için kapatıcı veya fondöten gibi sıvı ve krem ürünlerde çok daha iyi sonuç veriyor. Çünkü makyaj malzemesini kılları arasında hapsetmiyor. Ayrıca iyi bir sentetik fırçanın kılları kullanım sırasında gerçek kıl kadar dökülmez ve yüze yapışarak makyajı bozmuyor.
8. Bitkisel ve hayvan dostu temizlik ürünleri sizin ve sevdiklerinizin sağlığı için daha güvenli
Marketlerde satılan 2 binin üzerinde temizlik ürününün içinde bulunan uçucu organik bileşikler gözlerimizi ve burnumuzu tahriş ediyor, astım ataklarına, boğazda hırıltıya, solunum yolu enfeksiyonlarına neden oluyor ve uzun vadede böbrek, karaciğer, merkezi sinir sistemi rahatsızlıkları ve kanserle ilişkilendiriliyor. Bu ürünlerle temizlenen evlerde bebeklerimiz yerde emekliyor, patili dostlarımız yürüyüp patilerini yalıyor, en sevdiklerimiz o havadaki kimyasalları soluyor. Tamamen bitkisel içeriklere sahip temizlik ürünleri ise çoğunlukla herhangi bir kimyasal içermediğinden çok daha güvenli bir temizlik sağlıyor.
9. Bitkisel ürünler çevre için daha iyi bir seçim
Vegan kozmetik ürünlerinin çoğu, geri dönüşümlü malzemelerden yapılan ambalajlarla sunulur. Çünkü birçok Vegan markası çevre için de duyarlıdır. Zira “vegan”lık sadece hayvanların yaşam hakkı için değil; hayvancılık sektörü dünyada iklim değişikliğinin başlıca nedenlerinden birisi olduğu için de hayvan sömürüsüne karşı durur. Yani çevre de onların meselesidir ? Bu nedenle yüzde yüz bitkisel ürünleri seçmek gezegenimiz için de doğru tercih.
10. Çünkü hayvanları seviyoruz!
PETA verilerine göre her yıl sadece ABD’de 100 milyondan fazla hayvan laboratuvarlarda kimyasal, ilaç, kozmetik ve yiyecek için öldürülüyor. Ve ne yazık ki ölmeden önce korkunç işkencelere maruz kalıyorlar. Gerçek deneylerin işkencesine ek olarak, hayvanlar kafeslerde, kısıtlı hareket halinde, sosyal olarak izole edilmiş ve psikolojik olarak travmatize edilmiş bir halde tutuluyorlar. Düşünen, hisseden, acı çeken, özlem çeken hayvanları korumak için bizim üstümüze düşense hayvanlar üzerinde test edilmemiş ürünleri tercih etmek ve tüketici olarak elimizdeki en önemli silah olan “ekonomik tercih hakkımızı” kullanarak bu yüksek sesle söylemek!