Psikolojik açıklaması nedir bilemiyorum ama gerilim dolu dizileri izlemeye bayıldığımız bir gerçek. Bir yandan cinayetleri, polis soruşturmalarını çözmeye çalışırken bir yandan da karakterlerinin derinlerine inip sırlarını keşfettiğimiz gerilim dolu dizilerin en iyilerinden bazılarını sizin için seçtik…
1. Şahsiyet (9.2)
Doğru düzgün yerli gerilim dizisi yok derken imdadımıza yetişti! Hakan Günday yazdı, Onur Saylak yönetti, başta Haluk Bilginer olmak üzere çok yetenekli oyuncular oynadı. Böylece ortaya son yılların en sevilen gerilim dizilerinden biri çıktı. Agah beyi bulmaca çözer gibi izledik ve pek sevdik.
2. True Detective (9.0)
Özellikle ilk sezonuyla büyük beğeni toplayan, dizi dünyasına yeni bir soluk getiren bu dizi gerek Amerikan dizilerine getirdiği İskandinav polisiyesi havasıyla gerek de başrollerinde izlediğimiz Matthew McConaughey, Woody Harrelson, Colin Farrell, Vince Vaughn, Rachel McAdams ve Michelle Monaghan gibi oyuncuların performanslarıyla akıllara kazındı. Cinayetler nasıl çözülecek acaba diye düşünürken tırnaklarımızı bile yedik! Dizinin 3. sezonunun ise 13 Ocak 2019’ta yayınlanacağı duyuruldu.
3. Death Note (9.0)
Birçok uyarlaması yapılan Death Note adlı çok sevilen manganın anime hali. En sevilen ve en yüksek puan alanıysa 2006-2007 yılları arasında yayınlananı. Dünyadaki adaletsizlikten çok bunalmış genç bir çocuğun eline doğa üstü bir defter geçer. Bu deftere ismi yazılan kişi anında ölmektedir. Adalet isteyen genç defteri kullanmaya başlar ve böylece hem gerilimli hem de maceralı nefis bir anime dünyasının içine düşeriz.
4. Black Mirror (8.9)
Yayınlandığında hepimiz “biz şimdi ne izledik” demiştik. Bu bilimkurgusal dizi bugünümüze ve geleceğimize ışık tutarak yaşadığımız modern zamanların aslında kabusa benzer bir gerçeklik olduğunu yüzümüze tokat gibi çarpmış ve hepimizi silkeleyerek kendine getirmişti. Özellikle ilk sezonunun yarattığı gerilim tarifsiz…
5. Stranger Things (8.9)
Bir grup sevimli ilkokul bebesini bir arada görünce tatlış bir dizi sanabilirsiniz. Ancak Stranger Things bir hayli ürkütücü ve gergin bir dizi. 80’lerin bilimkurgularına benzeyen bir atmosferi olan dizi küçük bir kasabada yaşayan insanların başına gelen mistik olayları dostluk, dayanışma ve büyüme sancıları ekseninde anlatırken izleyicisine soğuk terler döktürmeyi başarıyor.
6. Dexter (8.7)
Herhalde tüm dizi severlerin en sevdiği katil Dexter’dır. Polis teşkilatında çalışan ama aynı zamanda da bir seri katil olan Dexter’ı her bölümde “ama bu sefer yakalanacak” galiba kaygısıyla izlediğimiz, onun geçmişi ve kendi zihniyle olan savaşına tanık olurken yay gibi gerildiğimiz harika bir dizi.
7. Dark (8.6)
Stranger Things’in hemen ardından yayınlandığı için zaman yolculuğunu konu edinmesi açısından ona benzetilen, ancak tamamiyle farklı bir hikayeye ait Alman yapımı bu harika dizi, küçük bir kasabada ortadan kaybolan iki çocuğun ardından kendilerini ve birbirleriyle olan ilişkilerini sorgulamaya başlayan aileleri 3 farklı zaman diliminde anlatıyor. Doğaüstü öğelere sahip, karanlık bir dizi olan Dark adına yakışır bir şekilde geriyor izleyeni. Netflix Orijinali dizinin 2. sezonunun 2019 başlarında yayınlanması bekleniyor!
8. Mr. Robot (8.6)
Bir bilgisayar korsanı dünyayı kurtarabilir mi? Peki dünya gerçekten kurtarılmak zorunda mı yoksa bütün bunlar zihni karman çorman olan kahramanımızın sanrıları mı? Bilgisayar çağına başka bir perspektiften bakan bu dizi Rami Malek’le geç kalmış tanışmamızı mümkün kılmanın yanında her yeni bölümde karmaşıklaşan olaylar ağıyla da epeyce sinirimizi bozuyor.
9. Hannibal (8.5)
Dünyanın en zarif, kültürlü, zevk sahibi ve iştahlı katili Hannibal Lecter’in hikayesi, peşine düşen dedektiflerin düştüğü zor durumlarla iyice karmaşık bir hale bürünüyor. Kurmayı başardığı karanlık ve puslu atmosferle seyir zevkimizi hep üst düzeyde tutan dizi oyuncularıyla da unutulmazlar arasına giriyor.
10. Ozark (8.4)
2 sezonu ile belli bir hayran kitlesine sahip olmayı başaran Ozark, anti-kahraman ve sıradan bir adamın yasadışı işlerle başa çıkması açısından Breaking Bad hayranlarına farklı bir izlenim keyfi vaat ediyor. Bir aile babası olan Marty (Jason Bateman) aynı zamanda Meksikalı bir uyuşturucu karteli için kara para aklamaktadır. Ve elbette bu tehlikeli işi yapmaya çalışırken bir yandan da karısı (Laura Linney) ile sorunlar yaşamaktadır. Kötü adamlar için çalışsa da kendine has bir ahlak anlayışı olan ve bu yüzden kanımızın ısındığı Marty’nin içine düştüğü çıkmazları izledikçe hem üzülüp hem geriliyoruz. Dizi 3. sezonu için onay aldı!
11. Forbrydelsen (8.4)
Çok sevildiği için bir de Amerikan versiyonu çekilen Danimarka yapımı bu dedektiflik dizisinde Sarah Lund adındaki kadın kahramanımızın etrafında dönen polisiye öyküleri izliyor, bir yandan da karakterlerin puslu iç dünyalarına yolculuklar yapıyoruz.
12. Sharp Objects (8.3)
Henüz izlediğimiz, tadı damağımızda kalan, son yılların en iyi dizilerinden biri. Başroldeki Amy Adams’ın devleşen oyunculuğuyla şaha kalkan dizide bir cinayet zincirini araştırmak için doğduğu kasabaya dönen kadın gazetecinin geçmişiyle ve şimdisiyle hesaplaşması anlatılıyor. Final bölümüne kadar nefeslerimizi tutup, final bölümünde de “Ne!!” diye haykırdığımız dizi görüntüleriyele de izleyiciye görsel bir şölen sunuyor.
13. Bates Motel (8.2)
Sapık filminin kahramanı Norman Bates neden ve nasıl böyle bir adam olmuş, geçmişinde neler yaşamış ve nasıl travmalar atlatmış merak ediyorsanız Bates Motel tam size göre. Dizinin hastalıklı anne oğul ilişkisi ve bu ilişkiden doğan gerilim çok güzel yansıtılmış. Oyuncuları da cabası…
14. Penny Dreadful (8.2)
Bütün bir gotik edebiyatı tek bir dizinin içine koysalar, bu türde verilen eserlerde karşımıza çıkan vampirler, kurt adamlar, iblisler, cadılar ve daha birçok karanlık yaratık tek tek karşımıza çıkacak deseler ortaya çıkacak dizinin bir çorbaya benzemesini beklerdik. Oysa Penny Dreadful gelmiş geçmiş en iyi, estetik, sanatsal ve set, kostüm, sanat ve görsel yönetimi toptan harika olan nefis bir dönem draması ve taş gibi bir gerilim dizisi.
15. American Horror Story (8.1)
Her sezonunda başka bir korku janrı klişesini alıp ters yüz ederek günümüz dünyasına uyarlayan, canlı, renkli ve dinamik sanat yönetimi ve tasarımlarıyla insanın aklını başından alan, kimi bölümlerini gece ya da evde tek başımıza izlemekte zorlanacağımız son yılların en orijinal dizilerinden biri. Jessica Lange ise deyim yerindeyse oyunculuk performansıyla çılgın atıyor!
16. The Sinner (8.0)
Polisiye ögeleri dini ve mistik figürlerle süsleyen, her bölüme yerleştirdiği soru işaretleriyle bir sonraki bölümü iple çektiren iyi işlenmiş başarılı bir psikolojik gerilim var karşımızda. Başrolünde Jessica Biel’i izlediğimiz dizi, işlediği cinayetin neden yaptığınının farkında olmayan bir kadının yetkili bir dedektifin yardımıyla geçmiş travmalarına dönerek olayın perde arkasını nasıl aydınlattığını anlatıyor. Biel’e performansından ötürü Emmy adaylığı kazandırdığını da hatırlatmış olalım.
17. 12 Monkeys (7.7)
Bilimkurgu tarihinin en sevilen filmlerinden biri olan 12 Maymun’dan uyarlanan bu dizi filmin bittiği noktada bitmeyip olayları daha ileriye taşıyor. Zaman yolculuğu gibi çetrefilli bir konuyu işlese de mantık hatasına pek yer bırakmayan sağlam bir senaryoya ve yüksek bir gerilim dozuna sahip dizi soluksuz bir tempoya sahip.
18. The Purge (6.2)
Çok sevilen bir film serisi olan The Purge nihayet bir televizyon dizisine de dönüştü. Her türlü suçu işlemenin, hatta cinayet işlemenin bile, serbest olduğu yılın tek bir gecesi… Ve böyle bir gecede ne kadar ileri gidebileceklerini kendileri de bilmeyen bir grup insan. Gerilim yaratmak için ideal bir senaryo.