Avrupa Futbol Şampiyonası geldi çattı. Bütün kadrolar belli oldu. Artık herkes savaşmaya hazır. Avrupa Şampiyonasına damga vurması muhtemel bir sürü genç yetenek hocalarından şans bekliyor. Bakalım ileride adlarını sıkça duyacağımız bu genç yıldızlar kimlermiş…
1- Emre MOR /TÜRKİYE
24 Temmuz 1997 doğumlu milli oyuncumuz Emre Mor Danimarka’nın Brønshøj şehrinde dünyaya geldi. Lyngby takımında oynadıktan sonra Danimarka’nın büyük kulüplerinden FC Nordsjælland’ın dikkatini çekti ve oraya transfer oldu. 28 Kasım 2015’de oynanan FC Nordsjælland – Randers maçının 84. dakikasında oyuna girip profesyonel kariyerine başlamıştır. 2013 yılında bir antrenman sırasında ayağı kırılan Emre Mor bir daha futbol oynayamayacağı korkusuyla kendisine çok daha iyi baktı ve uzun bir süre ayağında 2 kiloluk ağırlıklarla dolaşarak kendisini güçlendirdi. Fatih Terim’in öngörüleriyle Türk Milli Takım’ımıza kazandırılan Emre Mor hazırlık döneminde özel izinle Almanya’ya gidip yeni takımı Borussia Dortmund’la dört yıllık sözleşme imzaladı.
2- Marcus RASHFORD/ İNGİLTERE
31 Ekim 1997 yılında Manchester’da dünyaya geldi. Futbol hayatına beş yaşında Fletcher Moss Rangers takımında başlayan Rashford, yedi yaşında Manchester United’ın altyapısına katıldı. Rashford’ın Manchester United ile ilk resmi maçı 25 Şubat 2016’da UEFA Avrupa Ligi son 32 turunda Midtjylland karşısında alınan 5-1’lik galibiyet ile oldu. Rashford, Anthony Martial’ın maç öncesindeki ısınma antrenmanında sakatlanması sebebiyle son anda ilk 11’e dahil edildi ve ikinci yarıda attığı iki gol ile maçın adamı ödülünü kazandı. Bu gol ile Rashford, Manchester United tarihinin Avrupa kupalarında gol atan en genç oyuncusu ünvanını George Best’ten almış oldu. Rashford, ilk Premier League maçına tam üç gün sonra 28 Şubat’ta çıktı. Arsenal FC ile oynanan maçta yine harikalar yaratan Rashford, iki gol ve bir asist yaparak bir kez daha maçın adamı seçildi. Rashford, Federico Macheda and Danny Welbeck’ten sonra United’ın ligdeki en genç üçüncü golcüsü ve ilk Premier League ligi maçında üç gole imzasını atan altıncı futbolcu olarak adını Premier Lig tarihine yazdırmış oldu. Avrupa Şampiyonasındaki performansı ise tüm futbolseverler tarafından merakla bekleniyor.
3- Anthony MARTİAL/ FRANSA
5 Aralık 1995 yılında Fransa’nın Essone kentinde dünyaya gelen Martial, kariyerine CO Les Ulis takımında başladı ve sonra Lyon’da profesyonel oldu. 2013 yılında Monaco’ya 6 milyon € karşılığında transfer olan Martial, Monaco’da iki yıl oynadıktan sonra, 2015 yılının Temmuz ayında Manchester United’a 36 milyon £ karşılığında transfer oldu. Bu rakam ise Premier Lig’de bir genç futbolcu için ödenen en yüksek ücret olarak kayıtlara geçti. Martial ise bu transfer hakkında; “Altyapıda oynarken benim İngiltere’de oynamak için çok uygun olduğumu söylerlerdi. Şimdi, Premier Lig’de kendimi geliştirmek ve kanıtlamak için çok büyük bir fırsatım var. 80 milyon euro eder miyim? Bilmiyorum. Fakat, bunu kafama takmıyorum. Ben olayın futbol tarafına bakıyorum. Fiyat kulüpler arasındaki bir durum ve ben bundan ötürü bir baskı hissetmiyorum.” diye konuştu.
4- Leroy SANE/ ALMANYA
11 Ocak 1996’da Almanya’nın Essen şehrinde dünyaya gelen Sane kariyerine Sg Wattenscheid 09 takımında başladı. Oradan sonra Schalke ile oynadıkları bir maçta beğenilen Leroy Sane 1 Temmuz 2005’te bonservissiz bir şekilde Schalke 04’e transfer oldu. Sağ kanat ve orta sahanın ortasında da görev yapabilen Sane bu sezon Schalke ile çıktığı 33 maçta 8 gol 6 asist yaparak dikkat çekici performansını sürdürdü. Avrupa Şampiyonası’nda Almanya için ter dökecek olan Sane takip edilesi gençlerden biri olarak hafızalarımızdaki yerini aldı şimdiden.
5- Kingsley COMAN/ FRANSA
Kingsley Coman 13 Haziran 1996 yılında Fransa’nın Paris şehrinde dünyaya geldi. Mevki olarak orta sahanın sağı ve sağ açık olarak forvette oynayabilen Coman’ın sözleşmesi Juventus’ta olup halen kiralık olarak Bayern Munich’te forma giymektedir. Paris Saint-German Kulübü’nün 19 yaş altı takımında forma giydiği sırada ilk maçına 2012-13 sezonu Fransa Ligi ikinci yarısındaki Sochaux karşılaşmasında çıktı ve kulüp tarihinde en genç yaşta forma giyen oyuncu olarak tarihe geçti. (16 yaş). O sezon şampiyon olan PSG, Süper Kupa’da Bordeaux ile final oynarken 72. dakikada oyuna girerek karşılaşmayı golsüz tamamladı. 2013-14 sezonunda A takım ile çıktığı iki maçta toplam 38 dakika forma şansı bulabilen Coman, sezon sonunda Juventus’a transfer oldu. Sezon başında bir maçta daha forma giyerek 21.000.000€’a satın alma opsiyonuyla 7.000.000€ karşılığında kendisini iki yıllığına kiralık olarak Bayern Münih’e bağlayan sözleşmeye imza attı.
6- Renato Junior Luz SANCHES/PORTEKİZ
Renato Sanches olarak da bilinen genç oyuncu 18 Ağustos 1997 yılında Portekiz’in Lisbon şehrinde dünyaya geldi. Futbola sekiz yaşında Águias da Musgueira’da başlayan Sanches 9 yaşında, yani 2006 yılında Benfica’ya transfer oldu. İlk profesyonel sözleşmesine ise 2014-2015 sezonunda Benfica’da imza attı. Ortasaha’da çok yönlü şekilde oynayabilen Renato geçtiğimiz ay Bayern Munich’e 35 milyon euro karşılığında transfer oldu.
7- Dele ALLI/İNGİLTERE
11 yaşında Milton Keynes’te futbola başlayan Alli, 16 yaşında ilk defa A takım forması giydi.
John Fashanu’nun ısrarlarına rağmen Nijerya forması giymeyen Alli, İngiltere’yi U17-18 takımlarında temsil ettikten sonra 2014 senesinde U19 takımında oynadı. 17 Kasım’da Roy Hodgson tarafından Fransa milli takımına karşı sahaya ilk 11’de başladı ve jeneriklik de bir gol kaydetti.Dele Alli’nin dikkat çeken şaşırtıcı bir hikayesi de var.
“Dele Alli’nin annesinin 4 çocuğu var ve bu çocukların hepsi ayrı babadan. 4 evliliği de bir hafta süren anne çocuklarıyla o dönem pek ilgilenemiyordu.. İlgisizlik yüzünden olacak ki okuldaki hocaları Alli için devamlı olarak annesine şikayette bulunuyordu. Annesi ise alkol illeti yüzünden hastanede tedavi görmeye başlamış ve bu durumdan ötürü oğluna bakamayacağını anlayıp Alli’yi son çare olarak yakın bir arkadaşının akrabalarına evlatlık olarak verdi. Henüz 18 yaşında olan Alli kimsenin bırakın yaşamayı sokağından dahi geçmeye korktuğu Milton Keynes’in arka sokaklarından bugünlere geldi. Annesinin kararı sonrasında ise evlatlık verdiği ailenin Dele Alli’ye kendi çocukları gibi bakması da onu bu günlere getiren faktörlerden biri. Üvey babası maddi durumu çok iyi olan bir inşaat firmasının sahibi olan Alli, öz ailesinden ise hiç kopmadı ve onları devamlı olarak ziyaret ederek maddi olarak da yardımda bulunmaya devam ediyor.
8- Héctor BELLERİN/İSPANYA
19 Mart 1995 yılında İspanya’nın Barcelona şehrinde dünyaya gelen Bellerin sağ kanat mevkisinde top koşturuyor. Şuan hali hazırda İngiltere Premier Lig kulüplerinden Arsenal’de futbol hayatını sürdüren Bellerin futbola ise Katalan ekibi Barcelona’da başladı. Barcelona’dan 2011 yılında Arsenal’e transfer olan Bellerin 2013-2014 sezonunun bir kısmını ise kiralık olarak Watford’da geçirdi. Bu sezon ise Arsenal’de 36 maçta 1 gol atıp 1 de asist yaptı.
9- Nico ELVEDI-İSVİÇRE
30 Eylül 1996’da İsviçre’nin Zurich şehrinde dünyaya geldi. 2005–2006 sezonunda FC Greifensee ile futbola başlayan Elvedi bir yıl sonra Fc Zurich’e transfer olarak yedi yılını geçireceği kulübe de imza atmış oldu. 2014 senesinde Almanya’nın Bundesliga ekiplerinden Borussia Monchengladbach’a transfer olan defans oyuncusu merkez defans mevkisinde lig boyunca güven veren bir yapı sergiledi. Soğuk kanlılığı ile bilinen Elvedi bu sezon takımıyla tam tamına 18 maça çıktı.
10- Joshua KIMMISH/ALMANYA
8 Şubat 1995’de Almanya’nın Rottweil şehrinde dünyaya gelen Joshua Kimmish, defansif orta saha ve defans mevkisinde oynayarak Panzerler için önemli bir alternatif oluşturuyor. Bösingen’de futbola başlayan Kimmish, sonrasında Stuttgart’a transfer olarak dikkatleri üzerine çekti. Stuttgart’ta kadro için yetersiz olduğu dönemde ise RasenBallsport Leipzig’e kiralık olarak verilen Kimmish orada kendini kanıtladıktan sonra ise 2 Temmuz 2015 tarihinde 8,5 milyon euro karşılığında Bayern Munich’in yolunu tuttu.
11- Sergio RICO/İSPANYA
1 Eylül 1993’te İspanya’da dünyaya gelen Sergio Rico La Liga takımlarında Sevilla’nın kadrosunda bulunmaktadır. Futbola da aynı takımda başlayan Rico bu sezon Avrupa ligi maçlarında Sevilla’nın as kalecisinin sakatlanması ile kaleye geçip Sevilla’nın Uefa kupasını almasında önemli bir rol oynamıştır.