Dünyayı kasıp kavuran Game of Thrones çılgınlığı, artarak devam ederken geçen hafta 14 Nisan’da yayımlanan ilk bölümüyle bir kez daha adından söz ettirdi. Dizinin bu bölümünü sadece ABD’de 17 milyondan fazla kişi izlediği düşünülürse çılgınlığın boyutları daha kolay anlaşılabilir.
HBO’nun en büyük silahı olan dizi, fantastik tür olsa da gerçek olaylara dayanması konusunda da yıllardır popülaritesini yüksek seviyelerde tutan bir yapım olma özelliği taşıyor.
Eserin yazarı olmasının yanında dizinin yapımcılığını da üstlenen George R.R Martin, GoT efsanesinin dayandığı tarihi olaylara ilişkin birçok defa söylemde bulundu. Martin, geçen yıl İngiliz Guardian gazetesine yaptığı açıklamada, “Tarihi her zaman sevdim” diyerek ilham aldığı kaynağı işaret ederken ülkemizde de bu tarihi olayların derlendiği içerikler yayımlanmaya başladı bile. İşte Medyatava.com’un derlemesiyle bir kez daha gündemimize aldığımız Game Of Thrones dizisinin konuşulan sahnelerinden bazılarının ilham alındığı 5 tarihi olay;
1. Güller Savaşı
Tarihi televizyon yapımlarından öğrenme alışkanlığımız Muhteşem Yüzyıl ile başlamadı tabii. Üstelik sadece Osmanlı tarihine yönelik değildi bu öğrenme metodu. Farklı platformlarda yayımlanan dizilerle de yurt dışındaki tarihi benimseme özelliğimiz hala devam ederken İngiltere bu konuda dikkatimizi çeken başat coğrafyalardan biri oluyor.
Güller Savaşı da bu kapsamda aşina olduğumuz olaylardan biri. 15. yy.’da İngiltere’deki taht mücadelesinin sebep olduğu bir dizi olayın sonucudur Güller Savaşı.
Tarihi kaynaklarda Çift Gül Savaşı olarak da kendine yer bulan bu savaşın yaşandığı yıllar 1455-1485. Yaklaşık 30 yıl kan emen bu iç savaşa ismini veren ise birbirleriyle mücadele eden York Hanedanlığı’nın armasında yer alan beyaz gül ile Lancaster Hanedanlığı’nın armasındaki kırmızı güldür.
Bu iki hanedan İngiltere’yi 300 yıldan uzun bir süre yöneten Plantagenet Hanedanlığı’nın iki koluydu ve birbirlerinden rahatsız oldukları da biliniyordu.
Tarihçi Thomas B. Costain tarafından 1950’lerde yazılan dört ciltlik Plantagenet kitabında bu savaşlar anlatılmıştı.
Martin, Costain’in kitaplarına duyduğu ilgiyi sıklıkla dile getirdi. Game of Thrones’daki başlıca mücadele de Güller Savaşı’nı anımsatıyor:
Kurgu ürünü Westeros kıtasının hakimiyeti için Lannister ve Stark aileleri arasındaki savaş…
2. Dövüşle Yargılanma (Trial by Combat)
Game of Thrones’un ilk sezonunda, Amerikalı oyuncu Peter Dinklage tarafından oynanan karakter Tyrion Lannister, aristokrat Lord Jon Arryn’ı öldürmekle suçlanıyor. Ancak dövüşle yargılanma talebinde bulunarak ceza almaktan kurtuluyor.
Lannister’ın koruması Bronn, dövüşerek efendisinin özgürlüğünü kazanıyor.
Sözün özü, bu olay da hayal ürünü değil.
Ortaçağ Avrupası’nda bu, anlaşmazlıkları çözmek için yasal bir yöntemdi. Davalı taraflar, kendi taraflarında savaşmaları için dövüşçü kiralıyorlardı. Ancak Game of Thrones’da gördüğümüzün tersine, bu anlaşmazlıklar genellikle kanlı sonuçlanmazdı. Çoğunlukla kaybeden tarafın teslim olmasıyla biterdi.
Dövüşle yargılamanın bir başka hali de Yedi yargısı isimli yöntemdir ve bu kavram, Andal Gelenekleri ile Yedi İnancı olarak bilinen silsileye göndermeyi ifade etmektedir.
3. Kızıl Düğün ya da Siyah Akşam Olayı
Game of Thrones’un en beklenmedik anlarından biri de üçüncü sezonda meydana gelmişti: Ana karakterlerin üçü de tek bir bölümde öldü.
Robb Stark, annesi Catelyn ve hamile gelini Talisa, bir şölen sırasında öldürüldü.
Martin, ‘Kızıl Düğün’ olarak bilinen bu sahne için bir kez daha gerçek olaylardan ilham aldı. Bu ‘Siyah Akşam’ olarak bilinen olaya bir göndermeydi.
1440’larda İskoçya’da yaşanan olaylara verilen isimdi bu: 10 yaşındaki Kral James II’den bir parti davetini kabul eden, Kont Douglas ve erkek kardeşinin, ülkedeki en güçlü ailelerden birinin iki üyesinin, yemeğin ardından kafaları kesilmişti.
Martin, EW dergisine yaptığı açıklamada, “Tarihi kayıtlar masaya siyah yaban domuzu kafasının konduğunu gösteriyor. Ölüm sembolü. Kont ve kardeşi bir kuleye götürüldü, ardından James’in yalvarmalarına rağmen kafaları kesildi” diyor.
4. Gerçek Duvar
Game of Thrones’da buzdan örülü ‘Duvar‘, Westeros’un Yedi Krallığı’nın kuzey sınırındaki 500 kilometrelik sınır boyunca uzanıyor. 200 metre yüksekliğine sahip bu Duvar’ın amacı krallıkları işgalden korumak.
Duvar, en önemli karakterlerden birinin, Jon Snow’un da üyesi olduğu Gece Bekçileri’nin yeminli kardeşleri tarafından savunuluyor.
Gerçek hayattaki karşılığı daha kısa, ancak daha önemsiz değil: Hadrian Duvarı.
Roma İmparatorluğu yönetimi altındaki İngiltere’yi kuzeydeki Britonlardan korumak için 2’inci yüzyılda inşa edilmişti. Bu ünlü duvara Roma İmparatoru Hadrian’ın ismi verilmişti ve Antik Roma’nın en ikonik simge taşlarından biri haline gelmişti.
117 kilometre boyunca uzanan, bir zamanlar çok görkemli olan bu duvarın kalıntıları, halen görülebilir. Bu kalıntılar, George R.R. Martin de dahil olmak üzere yüzyıllar boyunca milyonlarca kişi tarafından ziyaret edildi.
1980’lerde Hadrian Duvarı’nı ziyaret eden Martin, Rolling Stones dergisine yaptığı açıklamada, “İngiltere’de arkadaşlarımı ziyaret ediyordum ve biri beni Hadrian Duvarı’nı görmeye götürdü” diyor ve ekliyor:
“Bu tepelerden ufukları seyrederek günlerini geçiren bir paralı asker için hayatın nasıl olduğunu düşündüm durdum.”
5. Altın Taç
İlk sezonun sonunda, Westeros’un kralı olacak kişi, Viserys Targaryen, savaş beyi Khal Drogo’dan kız kardeşi Daenerys ile evlenmesi karşılığında kendisine söz verdiği orduyu talep ediyor.
Bunu yaparken, hamile kız kardeşinin göbeğine doğru kılıç tutuyor ve Drogo, Viserys’e “insanların gördüğünde titreyeceği bir altın taç” sözü veriyor. Ancak daha sonra ödül vaadinin aslında bir tuzak olduğu anlaşılıyor.
Viserys kılıcını bıraktıktan sonra korumalar tarafından zapt ediliyor, Drogo altın madalyonlardan oluşan bir kemeri bir kapta erittikten sonra Viserys’in başından dökerek onu ‘taçlandırıyor’ ve öldürüyor.
Roma İmparatoru Valerian’ın başına milattan önce 260 yılında benzer bir olay geliyor.
Romalı tarihçi Flavius Eutropius 4. yüzyılda, Valerian’ın Pers askerleri tarafından tutsak alınmasının ardından erimiş değerli madalyon yutmaya zorlandığını yazıyor.
Bu olay, Valerian’ın ölümüyle ilgili anlatılan hikayelerden sadece biri, ancak Martin’in ‘televizyon madenini’ yaratmasına yine de ilham kaynağı oldu.