Amerika’nın Missouri Eyaleti, St. Louis kentindeki Ferguson kasabasında 10 gündür bir ayaklanma yaşanıyor. Ayaklanmanın nedeni ise Micheal Brown adlı silahsız siyahi bir gencin, ellerini havaya kaldır komutuna uymadığı gerekçesiyle beyaz bir polis tarafından vurularak öldürülmesi. Bu üzücü durumu ve sonrasında çıkan olayları geçtiğimiz günlerde derlemiştik. Tekrar okumak isteyenleri buraya alabiliriz.
Ferguson’da bugün 23 yaşındaki bir siyahi genç daha öldürüldü. Ferguson halkının öfkesi daha da artacak gibi gözüküyor. Uluslararası Af Örgütü ise tarihinde ilk kez ABD’de yaşanan bu tarz bir eyleme gözlemci yolladı. Tek endişeleri ise Gezi Olayları’ndaki gibi insan hakları ihlalleri yaşanmaması.
Biz de polis, her yerde polistir diyoruz ve Ferguson’daki dostlarımıza Gezi’de öğrendiğimiz deneyimlerimizi aktarıyoruz:
Koşma! Yavaş! Yavaş!
Gazdan kaçarken panik yapmayın. Koşarken birbirinizi ezme tehlikesini geride bırakın.
Çıkmaz sokaklara dikkat…
Eminiz, oralarda İstanbul’un karman çorman sokakları yoktur ama kaçtığınız sokağa dikkat edin. Nereye çıktığını bilmiyorsanız başka bir yöne gitmeye çalışın.
Gazdan kaçarken arkadaşlarını arama
Gazdan kaçtığında panik ile dostlarını ararken geride kalabilirsin. O an, onları bulmak için uğraşma. Unutma oradaki herkes senin arkadaşın, kardeşin. Birileri onları arkada bırakmayacaktır.
Bu arada provakatörlere de dikkat!
Şimdiden fotoğraflarda görmeye başladık. Senin mücadelenden faydalanarak ortalığı yağmalayan, hırsızlık peşinde olan çıkarcılar olacaktır. Onları sakın aranızda barındırma.
Talcid mi? Sirke mi? Limon mu?
Her gaz için ayrı birisi iyi geliyor ama biz en çok talcid ve süt karışımından fayda gördük.
Neşeni asla kaybetme!
Zor zamanlar geçiriyorsunuz, insan bazen umutsuzluğa kapılabiliyor ama neşenize, gülümsemenizi asla kaybetmeyin. Sizi zafere götürecek güç oradan gelecektir.
Müzik her zaman candır
Eğer ufak da olsa bir ensturman çalabiliyorsan hemen onu eline al ve insanlara moral ver. En ufak bir davul sesi bile herkesin gülümsemesine neden oluyor.
Devrim televizyonlarda yayınlanmayacak!
Kendi medyanız için yaptığınız eylemleri görüyoruz ama bir de biz hatırlatalım istedik; medyaya sakın güvenme! Medya sensin!
Barikat kurarken destek ol!
Gücün yoktur, ağır taşıyamazsın ama barikatı kuranlara destek ol. Tek bir taş parçasını bile yanındakine versen bir şeydir.
İlla önlerde olmana gerek yok
En önde durmayınca kimseye ayıp olmaz, bunu sakın unutma. Sağlık durumun yerinde değildir, hızlı kaçamayacaksındır… Önlerde olmamak ayıp değil. Yüreğin ile orada olmamak ayıp.
Sakın polise güvenme!
Gözaltına alındığında avukatın olmadan hiçbir şey imzalama.
Yalnız değilsin!
Sakın kendini yalnız hissetme! Biz ve dünyadaki tüm direnişçiler sonuna kadar sizleyiz, sonuna kadar!
Taş atma!
Karşındakilere sana saldırmaları için herhangi bir neden verme. Lennon’ın dediği gibi; şiddetle nasıl başa çıkacaklarını çok iyi biliyorlar.
Kapıları aç!
Biz, gazdan kaçarken evlerimizin kapıları hep açık olur. Böylece direnişçi kardeşlerimizi yanımıza alarak gözaltına alınmalarını engelleriz.
Sosyal medya her şeyimiz!
Biz bu zaferi resmen Twitter ile kazandık. Kendiniz için alternatif hashtag’ler, “kesin bilgi” yöntemleri bulun.
Umudunu kaybetme
Ne olursa olsun biz kazanacağız, siz kazanacaksınız! Umudunuzu sakın kaybetmeyin!
Ve ne olursa olsun sakın ölme!
Bir direnişçi kardeşini yitirmenin acısını çok iyi biliriz. Daha fazla acı yaşamak istemiyoruz. Ne olursa olsun hayatta kal. Çünkü hiçbir şey senin yaşamandan önemli değil!