Bugün sizlere 2014’te parlayan underground elektronik müzik DJ’lerinden kulağımıza takılanları listeledik. Listemizde birbirinden dev isimler yer alıyor.
Eğer sizin de underground müziğe ilginiz varsa ve minimal, deep, tech house müzik seviyorsanız bu isimlerin çoğu performans sergilemek için İstanbul başta olmak üzere Türkiye’yi ziyaret ediyorlar.
Denk gelirseniz kaçırmayın deriz!
1. Adriatique
İkisinin adı da Adrian, ikisi de Zurich’de yaşıyor. Tur canavarları da diyebiliriz bu isimlere. Bu iki Adrian, karanlık ve retro synth melodilerini, yüksek ritimli bilim kurgu filmlerinden fırlayan arka planlarla birleştiriyor; üzerini romantik dönem şiirselliğinde sözler ve savaş davulları tadında çoşturucu perküsyonlarla tamamlıyor.
2. Solomun
Kariyeri boyunca DJ’liğin yanı sıra, radyo programcılığı ve mekan sahipliği gibi zorlu görevlerin de altından kalkan Solomun’un ünü Avrupa sınırlarını çoktan aştı bile! Şarkılarının içine girdiğinizde sonsuzluk hissi ve derinliği hissetmemeniz neredeyse imkansız. Berrak mavi sulara daldığınızı düşünün, üstelik nefes sıkıntısı çekmiyorsunuz ve derinlere inip su karanlıklaşmaya başladıkça daha da kendinizden geçiyorsunuz. Solomun işte tam da bu anlattığımız hissi sizlere tattırabilir. Performanslarını dinleme fırsatınız olursa kaçırmayın.
3. Bob Moses
https://www.youtube.com/watch?v=8YGBonUtKBs
Kanadalı bu ikiliyi dinlerken yenilenme ve uçma hislerini aynı anda yaşayıp müziğin içinde kaybolabilirsiniz.
4. Gui Boratto
https://soundcloud.com/kompakt/gui-boratto-too-late
Enstrümantal, duygulu, sizi yükseklerden yakalayan ve her müzikseverin elektronik müzik sevsin sevmesin kendine bir noktada yakın bulabileceği bir adam.
5. Mano Le Tough
Galiba bu adamı tek bir cümleyle anlatabilmek veya müziğini bir kalıba sokmak imkansız. Müziğini deneyimlediğiniz her dakika, hissettirdikleriyle beyninizin sizi canlı tutan farklı bir bölgesine dokunur. Her an karşınıza ne çıkacağını bilmez bir şekilde kendinizi bu derin müziğe kaptırabilirsiniz. Yükseldiğiniz anda tekrar düşmeniz imkansız. İrlandalı olan müzisyen Berlin’de yaşıyor. Türkiye’de de performans sergiliyor.
6. Ame
https://www.youtube.com/watch?v=0rx1UqvWWVo
İsimleri Kristian Beyer ve Frank Wiedemann. Yaptıkları müzik hem karanlık hem de değil gibi; çünkü vokallerle karanlık içinde yumuşak ve iyileştiren bir ışık huzmesi gibi sizi yakalayan, nabzınızla bütünleşen dijital sesler kullanan bir isim Ame. Yeri geldiğinde sert yeri geldiğinde yenilikçi ve hep deneysel. Dinlerken yeni bir şeyler keşfetmemeniz imkansız.
7. Tale of Us
Carmine Conte ve Matteo Milleri orijinal isimleri. Karm Toronto’da, Matteo da New York’ta doğmuş, fakat yolları Milan’da kesişmiş. Şimdilerde ise ikisi de Berlin’de yaşıyor. Müziklerinde yeni sesleri ve farklı tarzları birleştiriyorlar. Dijital sesleri analog sıcaklığında hissettirmeyi çok iyi biliyorlar. Sabit arka plan durağanlığından bir anda çıkıp keskin ani melodilerle dinleyenleri şok edebiliyorlar. Fütüristik, fütursuz, değişken ve sanki düzensiz keskin hatlı geometrik şekillerin sese dönüşmüş hali.
8. Dixon
https://soundcloud.com/permvac/mano-le-tough-everything-you
Karanlık ruh hallerini dalgalandıran, yavaş başlayıp bu yavaşlığın tepe noktalarında insanı kopartan bir adam. Hep yükselen dijital seslerde aynı zamanda melodilere de önem veren, dans pistinde, kulüpte insanlar arasındaki boşlukları sanki hava gibi dolduracak tarzda geniş sesler kullanan ve bu şekilde dinleyicilerine sarılan yaşayan efsane.
9. Oliver Schories
Remiksleri ve prodüksiyonlarıyla tamamen işi bitirmiş. Aşırı yetenekli, minimum sesle maksimum ruh yaratan bir DJ. Sabit giden seslerde sanki her saniye farklıymış hissi yaratabiliyor. Her şekilde çok yükselmenizi sağlayabilir, o noktadan sonra da düşmeniz neredeyse imkansız.
İyi hafta sonları! 🙂