Hayat bazı insanlar için oldukça tuhaf ve trajik şekilde gelişebiliyor. Dora Ratjen’in buruk hayat hikayesi, daha en başından talihsizliğin ortasına doğmasıyla başlıyor.
Cinsel kimliğinizin, ne aileniz ne de diğer insanlar tarafından bir türlü kabullenilmediği, tüm hayatınızın gerçek kimliğinizi saklamakla ve utanç duyarak geçtiğini düşünün. Olayın ne kadar korkunç ve travmatik bir boyutta olduğunu, ancak empati kurmayı başarabilenler anlayabilir. Ratjen, bir dolandırıcı veya sahtekar değildi. Fakat onun yazgısını baştan yanlış çizenler, tüm hayatını ve kazanımlarını elinden aldı.
Ratjen, 1918’de Bremen yakınlarındaki, Erichshof’da sıradan bir ailede dünyaya geldi. Doğduğu gün annesi, Ratjen’in babasına bir oğulları olduğu müjdesini vermiş, fakat birkaç dakika sonra onun bir kız olduğuna karar vermişlerdi.
Bebeği muayene eden ve genital organını inceleyen doktor da, onun bir kız bebek olduğu konusunda aileyle aynı fikirdeydi.
“Ailem beni kız çocuğu olarak büyüttü ve çocukluğum boyunca kız gibi giydirildim. Fakat 10 veya 11 yaşıma geldiğimde erkek olduğumu fark etmiştim. Yine de aileme hiçbir zaman, erkek olmama rağmen neden kız giysileri giymek zorunda olduğumu soramadım.”
Kadın olarak yetişen ve atlet olan Dora Ratjen, 1936 yılında Berlin’de düzenlenen Yaz Olimpiyatlarında Almanya adına kadınlar yüksek atlama alanında yarışmış ve dördüncü olmuştu.
Dora Ratjen, 1938’deki Avrupa Atletizm Şampiyonasında ise kadınlar yüksek atlama rekorunu kırarak 1. olmuştu. Bu yarışı kadın kimliğiyle bitirmişti ama gerçek cinsiyeti daha sonra bir tren yolculuğu sırasında ortaya çıkacaktı.
21 Eylül 1938 günü Dora Viyana’dan Köln’e giden trende yolculuk yaparken, biletçi trende kadın giysileri içinde bir erkek olduğunu ihbar etti. Bunun üzerine Dora trenden indirilerek polis tarafından sorguya çekildi
Dora kimlik bilgilerini gösterdiğinde kadın olduğu anlaşılıyordu. Bir doktor çağrıldı ve muayeneden sonra erkek olduğu ortaya çıktı. Doktor, Dora’nın genital organını “penisin ucundan arkaya kadar iri çizgili bir şerit” olarak tanımlamış ve bu organla cinsel ilişkinin imkansız olacağını söylemişti.
Bunun üzerinde Dora Ratjen itirafta bulunarak hikayesini anlatmaya başladı. Atlet bu sırada daha detaylı muayene edilmesi için sanatoryuma gönderildi ve her birinde benzer sonuçlar çıktı.
İşlemler 10 Mart 1939’a kadar sürdü. Savcı, “Maddi ödülleri kazanma amacı güdülmediği için sahtekarlık gerçekleşmiş sayılmaz” dedi. Dora, spor yaşamını bırakmak ve ödüllerini iade etmek karşılığında ceza almaktan kurtuldu.
Bu arada 1939 yılına kadar babası Dora’nın hayatına kadın olarak devam etmesi için ısrar etti. 29 Mart günü bu ısrarından sonunda vazgeçti ve Dora’ya kendi adının (Heinrich) verilmesini istedi.
Ratjen altın madalyasını iade etti ve adı tüm kayıtlardan silindi. Time dergisinin 1966 yılında yayımlanan bir yazısına göre, 1957’de Ratjen, Naziler tarafından bir kadın olarak spor yapmaya zorlandığını itiraf etmişti.
21 Eylül 1938’de, üzerinde gri, deri tayt ve açık renk kadın ayakkabılarıyla yaptığı tren yolculuğu, Ratjen’in kadın giysileri içindeki son günüydü.