Can Bonomo’yu 2011 ‘Meczup’ albümüyle yaptığı çıkışla tanıdık hepimiz. İyi ki de tanıdık! Sempatikliğiyle ve güzel şarkılarıyla kısa sürede taht kurdu gönüllerimizde. Sonrasında sözü ve müziği ona ait olan ‘Love Me Back’ ile, 2012 Eurovision Şarkı Yarışması’nda ülkemizi temsil etti. Müzik yetmedi, ilk kişisel resim sergisini açtı ve bu alanda da başarısını herkese kanıtladı. E şair yönünü de ilk şiir kitabı olan ‘Delirmek Belirmektir’de gördük. Geriye pek bir şey kalmadı sanıyoruz. 🙂
Daha önce sizin için, Can Bonomo’nun sadece müzikte değil resimde de ‘tastamam’ olduğunu anlatan bir liste yapmıştık hatırlarsanız. Şimdi de sizi, onun şair yönüyle başbaşa bırakıyoruz. İşte Can Bonomo’nun genç yaşına rağmen, edebi yönünü ortaya koyduğu birbirinden güzel şiirleri.
1. Güzel Bayan
…
Öyle güzel gözükmeyin.
Bakamıyorum Güzel Bayan.
Kayıp bir dağın hayalidir oluşumuma
dair en büyük kanıt.
Sağlam bir tüy arayışı içerisinde
mürekkepli ellerim
Ve bulursam bir parça kağıt,
Ne düşünüyorsam değersiz.
İstediğimle şevişmeyi becerememekte özgürüm.
Gerçi size şikayet etmem yersiz.
Barok bir rönesans tiyatrosuna gidiyor aklım,
Protagonisti önemsiz,
Hiç bir radyo oyunu sizi anlatmıyor.
Densiz bunlar.
Şiiri yok mu sandınız herkesten güzel diye.
Yersiz bu monologlar!
…
2. Sen Öyle
3. A Rh ve Pürtelaş
…
Bir çift eldiven buldum sana,
El ele tutuşmaktan utanma diye.
Nerede bir ışık hüzmesi görsen güneş olacaktın.
Nerede ay görsen sen iki kere parlayacaktın.
Sen başka kucaklarda uyuyup uyanmayacaktın.
Bir amaç buldum sana.
Sebebiyetken sebepsiz olma diye.
Soruyken cevapsız kalma,
Kendini hep haklı sanma diye.
Bir ilk bahar buldum sana.
İlk günlerinde gösterişsiz bir koza.
Ruhunda kelebekler uçuşacak biz yaklaşırken yaza.
Bir zamir buldum sana.
Adı da ”sen”.
Ne güzel ”biz” olurduk sen terkedip de gitmesen.
…
4. “Ama güçlü bir öpücük dar bir sokağın adını her zaman değiştirebilir”
5. Kiraz
Ateş ateş olup yanma Kiraz.
6. “Senin sarılıp öptüğün denizlerde kum olmak tane tane”
7. Mezar Yazısı
Bir gün beni sevecek olursun,
Severken cesur ol küçük.
Öpüşürken ağırlaşıyorsa dudakların
Ve sağırlaşıyorsa ne varsa olan biten.
Puslanıyorsa karalar ve ıslanıyorsa başkaların,
Öp, düşünme.
Bakarsın o zaman alırım seni.
…
8. “Ben bile yokum vesikalık resimlerimde”
9. Alavere
…
O günlerden biriydi.
Cuma’ydı.
saat 4.
Aylardan Nisan.
Gittin sen ve ben anladım ki;
Vardığı yerde değil, durduğu yerde
yaşlanıyor insan.
İnsaf,
Hele ki senin elindeyse;
Yaramaz bir çocuğun, oynarken bozduğu
alete dönüyor yaşanmışlıklarım…
10. Olan Oldu
Karanlık çocukluklarımızda
Kahkaha aramaya çıksak mesela mumla.
Bir gölge dahi bulamasak bizimle ilgili.
Dalga geçsek, pişmanlıklarla, sağla, solla.
Acıyı neşeye çeviren olguyu icat etsek.
Aydınlansak,
Değişsek.
Olur mu o zaman?
…
11. Aşiyan Kızı
…
Tehlikeli göz haraketlerin var dediler senin.
Sordum, unutamadığım o kız nerede?
Aşiyan’da, dediler.
Serbest şiirler satıyormuş.
Kalbin kırık dediler senin.
İlaçladım kendimi; unutmak için eskiyi.
Tam çıktın aklımdan.
Tam dedim özgürüm.
Aşiyan’da, dediler;
Bir kız seni soruyormuş…