Şimdi sizlere sadece futbol tarihinin değil genel olarak tarihin en uslanmaz, en hırslı ve en entrikalı futbol adamlarıyla tanıştıracağız. 20. yüzyılın taşra takımlarını dünyaya tanıtan ve her zaman sıfırdan başlayıp zirveye uzanmış bunu da huy edinmiş bir ikili; Peter Taylor ve Brian Clough… Şimdi arkanıza yaslanın ve bir efsane nasıl yaratılır konulu hikayemizi keyifle okuyun
Hartlepool United ile başlayan efsane
Brian İngiliz futbolunun başarılı isimlerinden biriydi. Gol makinası seviyesine gelen Brian Clough, daha sonra teknik adamlık kariyerine adım attı ve Hartlepool adlı bir takımda ileride büyük başarılara birlikte imza atacağı Peter Taylor ile tanıştı. Taylor da eski bir defans oyuncusuydu fakat Clough kadar tanınmıyordu. Zaten çok da fiyakalı olmak onun umurunda değildi. İkili burada birkaç başarı gerçekleştirdikten sonra hayatlarının dönüm noktası olacak olan Derby Country takımının yolunu tuttular.
Leeds mağlubiyetiyle gelen durdurulamaz yükselişi
Yaklaşık 15 yıllık başarı öyküsü yazan Leeds United o yıllarda İngiltere’nin en iyi kulübüydü. O yıllarda Derby Country ise 2. ligin dibine batmış bir takımdı. Clough ve Taylor ikilisi İngiltere Federasyon Kupası’nda (F.A. Cup) Leeds ile eşleşmişti ve bundan mutluydu. İyi bir kadro kuran ikili Leeds karşısında tutunamadı ve sahadan 5-0lık net bir mağlubiyetle ayrıldı. Maçtan sonra Leeds’li oyuncuların çirkefliği çok konuşulsa da özellikle Don Revie’nin Clough’un elini sıkmaması ikili arasında bir rekabet oluşturdu.
Derby Country ekibini hiç kimse durduramıyor.
Daha güçlü bir kadro kurulmuş, Peter Taylor ve Brian Clough adeta peri masalı yazmaya başlamıştı. Birinci lige yükselen ikili daha sonra üst üste şampiyon olan Leeds’i mağlup etmiş ve İngiltere’de şampiyon olmuştu. Clough yönetimin parasal bahaneleri ve engellerine medyada çok fazla vurgu yapsa da bunların hiçbiri başarıya engel olmamıştı. Derby Country her şeye rağmen iki teknik adamın ellerinde yükseliyordu.
Hırs ve rekabet her zaman iyi değildir deyimlerinin kanıtı; Kırılma anı
Derby artık Avrupa takımı olmuştur. Şimdiki adı Şampiyonlar Ligi olan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı finale kadar gelmiş ve rakibi Juventus’la hafta arası yarı final maçı oynayacaktır. Fakat ondan önce Leeds maçı önlerindeki tek engeldir. Clough’un özellikle bu maçta tam kadro çıkması başta başkan olmak üzere birçok yönetici tarafından tepkiyle karşılandı. Clough aslında önemsiz olan Leeds maçını büyütmüştür ve as kadroyla sahaya çıkmıştır. Elbette Leeds United takımı sahadaki sert futboluyla Derby oyuncularını biçip geçer ve Avrupa’da oynayacak adam kalmaz. Clough bu mağlubiyetin sorumlusunu yönetimden çok başkanı gösterir ve blöf yapmak için istifalarını sunar. Fakat blöf yemez ve yönetim ikilinin istafalarını onaylar…
Taylor ve Clough için artık tek çözüm yolu bir sahil kasabasında küçük bir takımla emekliliklerini beklemektir.
Brighton Albion adlı bir kulüple anlaşan ikiliden Clough bir türlü rahat edemez ve sürekli çirkefliğinden yakındığı ezeli rakibi Leeds’den gelen teklifi kabul eder. Taylor’u ikna etme çabaları yetersiz kalır ve tek başına Leeds United’ın yolunu tutar. Bunun sebebiyse Revie’nin artık milli takımı çalıştıracak olmasıdır.
“Kazansın, çünkü bu taraftar kazanmaya çok alıştı.”
Don Revie’nin Leeds United’ın Clough ile birlikte çıktığı ilk maçından önce söylediği cümle buydu. Fakat Clough Leeds United’ın başarılarını çirkeflikle kazandığını ve aslında kötü olduklarını vurguluyordu. Daha ilk günden yönetimin tepkisini çekmişti. İyi bir teknik adamdı fakat çok fazla konuşuyordu.
“Cehennem gibi geçen lanet olası 44 gün”
Başta Billy Bremner, Giles ve Norman Hunter olmak üzere oyuncular Clough’la uyum sağlayamadı. Maçlara daha sert çıktılar ve Revie’nin öğrencisi olduklarını, onu istemediklerini her zaman dile getirdiler. Eh Clough da çok hevesli değildi oyuncuların fikrini değiştirmeye. Çok kötü geçen 44 günlük serüvenin ardından Clough ile yollar ayrıldı. Brian Clough artık ülkenin en berbat teknik adamlarından biri olarak lanse ediliyordu. Onun için teknik direktörlük bitme noktasına gelmişti. O bu gidişi ilk seferde “son” olarak bile nitelendirdi.
Pişmanlık, özlem ve özür.
Clough bu kötüü süreçte en fazla Peter Taylor’un yokluğunu çekmişti. Scout anlamında bir dünya markası olan Taylor güneyde Brighton ile sessiz sakin kariyerini devam ettiriyordu. Bir gün Clough büyük bir pişmanlıkla kapıdan çıkıp geldi ve Taylor’un ayaklarına kapandı. En sonunda barışan ikili bu kez durumu parlak olmayan 2. lig ekiplerinde bir taşra kulübü olan Nottingham Forest ile anlaştılar.
Nottingham Forest bugün adı Şampiyonlar Ligi olan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazandı.
1979 sezonunda ikili küllerinden doğup bu işin en iyisi olduklarını kanıtladılar ve yine sıfırdan başlayarak dünyayı Nottingham Forest efsanesi ile tanıştırdılar. Tüm Avrupa bu takımın oynadığı futbolu konuşuyordu.
Ve aynı kupayı 1980’de bir kez daha kazandılar.
Peter Taylor ve Brian Clough ikilisi dünyaya gelebilecek en iyi iki teknik adam olarak anılıyor ve ayrıca bu ikili hiçbir zaman Milli takımı çalıştıramamış en başarılı teknik direktörler olarak da biliniyor.
İngiltere Milli Takımı’na giden Don Revie ise orada da tutunamadı ve Katar’a gitti. Yolsuzluk suçlamalarının hedefi olan Revie’nin başarıları resmen hafızalardan silindi.
Futbol dünyasının bu başarı öyküsü ise 2009’da Damned United (Lanet Takım) filmiyle beyaz perdeye aktarıldı.
