Aziz Nesin‘in yazın dünyamıza kazandırdığı eserler, her dönem okunabilecek en kıymetli değerler olarak daima kendini var edecektir. Bunda hiçbir şüphe yok. Öyküleri, şiirleri, tiyatro oyunları… Ve işlediği konular üzerinden yarattığı dünyalar… Böylesine donanımlı bir yazarın eserlerini nasıl bir ortamda yazdığı, zaman zaman merak konusu olabiliyor. Buna bağlı olarak yöneltilen sorular da doğal olarak ortaya çıkabiliyor.
Aziz Nesin, pek çok değerli yazar gibi aldığı okur mektuplarından bir tanesine oldukça samimi cevaplar veriyor ve nasıl yazdığını en belirgin şekilde ifade ediyor.
Sizler için listeledik.
1. “Birçok ünlü yazar gibi, odamda gidip gelip volta atarak, ayağımı ılık suya sokarak, yatarak yazmam.”
2. “Oysa ben, herhangi normal insan nasıl yazarsa öyle yazarım, başka türlü yazılabileceği de hiç aklıma gelmez. Önüme kağıdı, elime kalemi alır, başlarım yazmaya.”
3. “Çok yazmaktan, sağ elimde on yedi yıldan beri ‘yazar krampı’ denilen bir hastalık vardır.”
4. “Sandalyenin üstünde bağdaş kurarak yazdığım, belki okurlara ilginç gelebilir. Çocukluğumda, yoksul evimizde hep bağdaş kurarak oturduğum için, bu alışkanlık o zamandan kalmadır.”
5. “Gece, gündüz hangi saat olursa olsun, bir olanak bulunca yazmaya çalışırım.”
6. “Hiçbir Türk yazar, yazı yazması için uygun bir ortam arayacak duruma gelmemiştir. Nerede, neresini, nasıl bulursak orada yazmak zorundayız.”
7. “Ben genellikle yazılarımı evimde, tıklım tıklım kitapla dolu odamda yazarım.
Kaynak: 1