Angelo Mastropietro, 37 yaşında eski bir iş adamı. 29 yaşında kendisine Multipl Skleroz (MS) teşhisi konunca şehrin gürültüsünden, kalabalığından, iş hayatının stresinden uzakta kendine bir dünya kurmak istemiş ve o an karşısına 800 yıllık bir mağara çıkmış. Sonrası bir JRR Tolkien hikayesi.
Angelo Mastropietro’nun hayatı 29 yaşındayken kendisine konan MS teşhisiyle büyük bir değişim geçirmiş.
İş hayatının stresinden, şehrin kalabalığından kaçıp huzurlu ve sakin bir hayat arayışına girmiş.
Worcestershire’daki Wyre Ormanı içerisinde 800 yıllık bir mağarayı kendisine ev yapmaya karar vermiş.
2 çocuk babası Angelo, hayallerindeki evi inşa edebilmek için 70 ton kayanın oyulmasını göze almış.
Angelo bu mağarayı yağmurlu bir günde arkadaşlarıyla bisiklete binerken sığınacak bir yer ararken keşfetmiş.
Zaten huzurlu, sessiz ve sakin bir yer arayan Angelo için burası tam yaşanacak yer olarak görünmüş.
Ardından kazı, oyma, kesme ve delme çalışmaları başlamış, 70 ton kaya bizzat el işçiliğiyle eve dönüştürülmüş.
Angelo; “MS hastalığı kişinin sağlığını ve yaşam tarzını önemli ölçüde etkiliyor. Kendime kafamın rahat olacağı, sessiz ve sakin bir yer bulmalıydım. Mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürebileceğim bir ev lazımdı bana” diyor.
“Burası harika bir mekan, enerji veriyor, kendimi iyi hissettiriyor.” diye ekliyor.
Uzun süre Avustralya’da yaşayan Angelo 2010 yılında İngiltere’ye dönüyor ve 1999 yılında keşfetmiş olduğu bu mağarayı kendisine ev yapmayı kafasına koyuyor.
Mağarayı 62 bin Euro’ya satın alan Angelo onu bir eve dönüştürmek için 100 bin Euro daha harcıyor.
Her ne kadar modern yaşamın getirdiği sıkıntılardan uzak kalmak istese de, elektrik, su ve hatta wi-fi gibi modern zaman nimetlerinden uzak kalmayı istemiyor.
Bu nedenle evin elektriği, suyu, ısıtması ve hatta internet bağlantısı bile mevcut.
En son 1940 yılında birilerinin yaşadığı 4 odalı bu mağara şimdilerde harika ışıklandırılmış, geniş bir bahçesi olan yerden ısıtmalı bir yaşam alnına dönüşmüş durumda.
Angelo bu evi inşa edebilmek için sekiz ay harcamış ve ortaya çıkan şey hem harcadığı zamana hem de paraya değmiş.
Angelo’nun bu Orta Dünya evinde, ailesiyle birlikte mutlu, sağlıklı ve huzurlu zaman geçirmesini temenni ediyoruz.
