2013 yazıydı. Tüm Türkiye Gezi protestolarıyla çalkalanıyor, hükümetin her geçen gün vanasını biraz daha açtığı polis şiddeti adeta ateşin üzerine benzin döküyordu.
Çocuklar pes etmedi, çocuklar direndi. Çocuklar yalnızca polise değil içlerinde yeşeren intikama da direndiler. Şiddete yönelmediler. O kadar kayıtsız kaldılar ki kendilerini şiddete yönlendirmeye çalışan provokatörlere; o şiddet eylemlerini bile onlar yerine yine polis yaptı. Güya eylemciler gibi yüzlerini gizleyip kendi tomalarına molotof kokteyli attılar. Kendi çakma direnişçilerine yalandan su sıktılar. TV’ler full HD yayınladı. Çok güzel bir temsildi. İzledik çekirdek çitleyerek. Onlarda şiddet çoktu ne de olsa. Bir sefer de bu şiddeti “Geziciler”i temsilen canlandırsalar ne tomalarındaki suları eksilirdi ne de nefretleri…
Türk Tabipleri Birliği’nin yaklaşık 10,000 kişinin yaralandığını rapor ettiği olayların tek faturası bununla sınırlı değildi. Nefret hareketi ateşli silahlarla, gaz kapsülleriyle, sopalarla (birisi çocuk) 8 gencimizi acımasızca katletti.
İşte bu gençlerimizden birisinin hikayesi bu. 19 yaşında aramızdan kopartılan, hep 19’unda kalacak olan Ali İsmail Korkmaz’ın hikayesi…
Ali İsmail Korkmaz Kimdir?
Hayata sımsıkı bağlı; yüreği doğa, insan, hayvan sevgisiyle çarpan bir gençti Ali İsmail Korkmaz. 1994 yılında Antakya’da dünyaya gelen Ali İsmail, ilk öğrenimini Ekinci Nevzat Ceylan İlköğretim Okulu’nda tamamladıktan sonra Antakya Hüseyin Özbuğday Lisesi’nde orta öğrenimine başladı. Ali İsmail, daha lise öğrencisiyken “Toplum İçin Gençlik” hareketini başlatarak arkadaşlarıyla birlikte çeşitli projelere imza attı. Liseden mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi İngilizce Bölümünü kazandı.
Toplum İçin Gençlik
Ali İsmail Korkmaz; 2011 yılında, yani henüz 17 yaşındayken, “Toplum İçin Gençlik” isimli bir hareket başlattı ve arkadaşlarını da örgütleyerek bu kapsamda bir çok etkinlik yaptı.
Yaptıkları ilk etkinlik okulun bahçesini temizlemek olan bu grup, daha sonra Huzur evi ziyareti, engelliler için mavi kapak toplama, İlköğretim öğrencilerine okumayı sevdirme, İmkanları kısıtlı olan köy okullarına kitap kıyafet desteği yapma gibi bir çok etkinlik gerçekleştirdiler.
Düşlerinde Özgür Dünya olan Ali İsmail, bu düşlerini gerçekleştirmek için bir çok faaliyet yapmıştı ve Toplum için yeni faaliyetler yapmayı planlıyordu. Hatta bu kapsamda yaptığı ve yapmayı planladığı etkinlikleri raporluyor ve notlar alıyordu.
Ali İsmail KORKMAZ Vakfı’nın çıkış noktası da Ali İsmail’in yarım kalan düşlerini hayata geçirmekti.
Cellatlarıyla Karşılaştığı O Kara Gece
Üniversite için bulunduğu Eskişehir’deki Gezi eylemlerine katılan Korkmaz, 2 Haziran 2013 gece yarısı polis şiddetinden kaçarken Yunus Emre Caddesi’ndeki Sanayi Sokak’a girdi. Buradaki Harman Ekmek Fırını önünde bekleşen eli sopalı esnaf ve sivil polisler tarafından dövüldü.
Özellikle başına ağır darbeler alan Ali İsmail Korkmaz, daha sonra Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitti. Dr. Hasan Gülcü, çekilen tomografinin ardından Korkmaz’ı beyin cerrahisi yerine ortopedi servisine yönlendirip sonrasında da evine yolladı.
Ali İsmail, aynı gün Odunpazarı Polis Merkezi’ne gidip ifade verdi. 3 Haziran 2013’te saat 19:41’de tutanaklara geçen anlatımları, son tanıklığı oldu. İfade sırasında hatırlama ve konuşmada güçlük çeken Ali İsmail ifadeden sonra Eskişehir Devlet Hastanesi’ne gitti.
“VURMAYIN ÖLDÜM!”
Eskişehir’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında gaz maskeli, coplu ve beyzbol sopalı 5-6 kişi tarafından dövülen ve 38 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden 19 yaşındaki Eskişehir Üniversitesi öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada ortaya çıkan ikinci tanık o gece evinin balkonundan olan biteni izlediğini anlattı.
İsmail Saymaz’ın Radikal’de yer alan haberine göre, tanık ifadesinde sokaktan,“Vurmayın, öldüm” sesleri geldiğini, fırıncının müdahale etmeden baktığını anlattı.
Sonra 4 sivil ve 3 resmi polisi copla, sivil genci meşe odunuyla gördüğünü belirten tanık, şöyle devam etti: “Sivil vatandaşın elinde meşe sopası gördüm. Üzerinde dizden aşağısı beyaz şeritli siyah renkli eşofman vardı. Bu sivil vatandaş fırının önünde polislere ‘Siz bize destek olursanız hepsini sinkaf ederiz’ dedi. Polisler ile bu sivil vatandaş oradan gelip geçen vatandaşlara vuruyorlardı. Bu sivil vatandaş yine bağırarak, ‘Bugün 34 kişiyi götürdüm’ diyordu. Yolda gelirken yemin ettim. Yaşım 36, 36 tanesini götüreceğim’ dedi.
37 Gün Sonra Gelen O Kara Haber…
Eskişehir Devlet Hastanesi’nde yapılan kontrolde, beyin kanaması geçirdiği saptanınca acil olarak Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderildi. Ertesi gün ameliyata alındı. 37 gün boyunca komada kalan Korkmaz’ın 10 Temmuz 2013’te ölüm haberi geldi.
10,000’lerce Kişiyi Bir Araya Getiren Cenaze Töreni
Ali İsmail Korkmaz’ın dün Eskişehir’den yola çıkarılan naaşı, sabah saatlerinde Antakya merkeze bağlı Ekinci Köyü’ne getirildi. Köy evinin avlusunda dualar eşliğinde birkaç saat bekledikten sonra, saat 12.00’de cenaze için mezarlığa doğru yola çıkıldı. Ankara’daki direniş eylemlerinde yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün ailesi ve Antakya’daki direnişte yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in ailesi de cenaze evindeydi.
Ev ile mezarlık arasındaki iki kilometrelik yol yaklaşık 10 binlerce kişinin katılımıyla yüründü. Yol boyunca gençler, “Ağlama ana evlatların burada” sloganı attı. Kitlenin yürüyüşü esnasında ise, “Ali’ye uzanan eller kırılsın”, “Katil Erdoğan”, “Katil devlet hesap verecek sloganları atıldı.
Bir buçuk saat süren yürüyüşten sonra mezarlıkta yapılan dini törenin ardından Ali İsmail Korkmaz Ekinci Köyü Mezarlığı’na defnedildi.
Dövülme Anı Görüntülerinin Gün Yüzüne Çıkması
Görüntülerin gün yüzüne çıkmasında emeği olan gazeteci İsmail Saymaz’ın yaptığı açıklama:
“Polis, İsmail’in hastaneye kaldırıldığı gün, dövüldüğü sokak ve civardaki 30 kameranın görüntülerini topladı. Kameraların 16’sı bozuk çıktı.
İki kamera kritikti. İlki sokağa bakan Beşik Otel’in kamerası. Bu kamerada 20 dakikalık bir bölüm ve ve İsmail’in saldırıya uğradıktan sonra sokaktan çıkarken ki 76 saniyelik bölüm ‘kayıp’tı. Otel sahibi Erdoğan Gözseçen, söz konusu ‘kayıp’ bölümleri o sırada ‘şalterin kapalı olmasına’ bağladı. Ancak aynı görüntülerde, iki sivil polisin otele giriş görüntülerinin bulunması, kameraların bu iki polis tarafından kapattırılmış olabileceği kuşkusunu doğurdu.
2’nci kritik kamera Harman Fırını’nın kamerasıydı. Sahibi İsmail Koyuncu, ilk gün polise kameranın bozuk olduğunu, çalışmadığını söyledi. Polis ertesi gün tekrar gidip kameraya el koydu. İncelemede, kameranın polisin Harman Fırın’a gittiği ilk gün formatlandığı, bazı görüntülerin silindiği ortaya çıktı. Bunun üzerine kamera, Korkmaz’ın avukatlarının da devreye girmesiyle Eskişehir Üniversitesi’nde görevli bir bilirkişiye götürüldü. Ancak sonuç alınamadı.
Savcı Hakan Ali Erkan kamerayı bir de Jandarma Kriminal Dairesi’ne gönderdi. Uzmanlar, kameradaki görüntüleri kurtarmayı başarıp olduğu gibi savcıya iade etti.”
Açılan davada kimler yargılandı?
Görüntülere göre Korkmaz’ı öldüresiye dövenler arasında İsmail Koyuncu’nun yanısıra akrabaları Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar ve polis Mevlüt Saldoğan’ın bulunduğu saptandı. Beşi de tutuklandı. Olay yerinde bulunan polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin ve Yalçın Akbulut’un tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Bu sanıklar ana davada TCK 81/1, yani ‘kasten adam öldürme’ suçundan yargılanıyor.
Savcı Hakan Ali Erkan ayrıca Dr. Hasan Gülcü’ye de uzman doktorun tavsiyesine rağmen Korkmaz’ı beyin cerrahisi yerine ortopedi polikliniğe yönlendirdiği için ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ suçundan, hastanede Ali İsmail Korkmaz’ın ifadesini almayıp kendisini karakola yönlendiren polis memuru Vedat Esen’e de ‘görevini kötüye kullanma’ suçundan dava açtı. Erkan, 18 Temmuz’da görevini bir başka savcıya, Hasan Gönen’e devretti.
Öte yandan 7 Temmuz 2014’te Dr. Hasan Gölcü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi ve kendisi suçsuz bulundu. Korkmaz Ailesi’nin avukatlarının yaptığı itiraz da reddedilince yargısal süreç kapanmış oldu.
Linççilere linç! Korkusuyla Başsavcılık Davayı Kayseri’ye Taşıdı
Ana davanın sanıkları 20 Kasım’da Eskişehir’deki ilk duruşmada yargılanmaya başlanacaktı. Fakat davanın görüleceği şehir değişti. Valilik ve Cumhuriyet Başsavcılığı davanın Eskişehir’de görülmesinin ‘güvenlik açısından tehlikeli’ olduğu yönünde görüş bildirince ana dava Kayseri’ye alındı. Tanıkların Eskişehir ve Ankara’da, Korkmaz ailesinin ise Hatay’da ifade vermesi kararlaştırıldı. Böylece dava dört şehre bölünmüş oldu.
İşin ilginç yanı şu ki Eskişehir bu tür davalarda özellikle tercih edilen bir şehirdi. Uğur Kaymaz, Bahtiyar Aydın, Çoban Vezir Tekçe, Şerzan Kurt davaları gibi birçok gerilimli davanın Eskişehir’de görülmesi uygun bulunmuştu.
Adli Tıp Raporu Ölüm Sebebini Açıkladı: Darp!
Mahkeme Korkmaz’ın ölümüne hangi yaranın veya darbenin sebebiyet verdiğinin, kalp rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ilaçların ölümüne etki edip etmediğinin araştırılmasını talep etti. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanıp mahkemeye iletilen raporda dayakla ölüm arasında illiyet bağı tespit edildi. Boyun ve yüzdeki kemik kırıklarının beyin kanamasına ve ölüme yol açtığı belirtildi. Raporda Korkmaz’ın kullandığı ilaçların beyin kanamasını hızlandırdığı da kaydedildi.
Görüntüleri İnceleyen Tübitak’ın Raporu Sanıkların Suçlarını Deşifre Etti
Sanık avukatlarının görüntülere de yansıyan; o gece dövdükleri kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını iddia etmesi üzerine görüntüler TÜBİTAK’a gönderilmiş ve dövülen şahsın Alİ İsmail Korkmaz olup olmadığının tespit edilmesi istenmişti.
12 Ağustos tarihinde dava dosyasına girebilen TÜBİTAK raporunda, Ali İsmail’i döven kişilerin yargılanan sanıklar olduğu tespit edilirken, olay yerindeki kameralara ‘dışarıdan’ müdahale edildiği belirtildi.
Ali İsmail Korkmaz’ın dövülme anına ait görüntüler fırın sahibi ve bilirkişi Serkan Uğurluoğlu’nun da görüntüleri tarafından silinmiş fakat Jandarma Kriminal Dairesi’nin çalışmaları sonucunda kurtarılmıştı.
Suçu Sabit Katillere İskontolu Cezalar!
Sanık Polis Yalçın Akbulut 12 yıl hapis. İyi halden 1/6 indirimle 10 yıl hapis cezası ve tutuklama kararı verildi.
Sanık Mevlüt Saldoğan için 13 yıl hapis verildi. İyi halden indirimle 10 yıl 10 ay hapis tutukluluğun devamına karar verildi.
Tutuklu yargılanan polis memuru Mevlüt Saldoğan’a ‘ölüme sebebiyet vermek’ suçundan 13 yıl hapis cezası, ‘geleceğini etkilemeden’ 10 yıl 10 ay hapse indirildi. Diğer polis memuru Yalçın Akbulut’a ise önce 12 yıl hapis cezası verilirken ceza 10 yıla indirildi.
Üç fırıncı Muhammed Vatansever, Ramazan ve İsmail Koyuncu 6 yıl 8’er yıl hapis cezası aldı. Diğer fırıncı Ebubekir Harlar’ın ise tahliyesine karar verildi.
Polisler Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin’in beraatine karar verildi!
10 yıl 10 ay hapis cezası verilen polis memuru Mevlüt Saldoğan 4 yıl 2 ay hapis cezası yattıktan sonra denetimli serbestlik kapsamında tahliye olacak.
Ali İsmail Korkmaz’ın annesi, “Ali’nin canı bu kadar ucuz olmamalıydı” diyerek karara tepki gösterdi. Salonda karara karşı tepki büyüdü. Heyet kaçtı. “Anaların öfkesi katilleri boğacak, Biz bitti demeden bu dava bitmez!” Sloganları adliyeyi ve adliye önünü inletti.
Görüntüleri Silen Polise Beraat
Haziran Ayaklanması’nda polislerin ve sivillerin saldırısı sonucu 38 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü sokağa bakan Beşik Otel’e ait güvenlik kamerasını “Kameraları kapatın, hatta daha önceki saate gel, on dakika öncesine” şeklinde emir vererek sildiren polis memuru Hüseyin Engin ile bu emre uyup şalteri indiren otel sahibi Erdoğan Gözseçen yargılandıkları davadan beraat etti.
Savunma ve taleplerin ardından kararını açıklayan mahkeme, delillerin yok edildiğine ilişkin ses kaydı TÜBİTAK tarafından ortaya çıkarıldığı halde sanıklar için beraat kararı verdi. Mahkeme, beraata gerekçe olarak ise “delil yetersizliğini” gösterdi.
Ali İsmail, Kuşları Annesinin Göz Yaşlarıyla Sulayacak
Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun (FKF) katkılarıyla Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğrencisi Murat Yeşilgöz ile heykeltıraş Metin Kılıç tarafından Ali İsmail Korkmaz’ın bire bir ölçülerde heykeli yapıldı. Kuşlar su içsin diye avuçlarını açmış halde yapılan Korkmaz’ın heykeli saat 14.00’de Eskibağlar Mahallesi İsmet İnönü Caddesi’ndeki Espark Alışveriş Merkezi’nin yanına konuldu.
Galatasaray’lılara Bile Fenerbahçe Marşı Söyletti
Artık hiçbir sporcunun adı Ali İsmail Korkmaz kadar yankılanmayacak tribünlerde. Ali İsmail Korkmaz Gezi Ruhu Yıkılmaz! Ali İsmail Korkmaz Bu Millet Bunu Unutmaz!
Kaynaklar
Ali İsmail Korkmaz Vakfı
Türk Tabipler Birliği
Gazeteci İsmail Saymaz
Diken.com
Cumhuriyet
BirGün
Sol.org
Odatv