Şampiyonlar Ligi’nde peri masalına devam eden Ajax, tüm dünyanın dikkatini üzerine toplamayı başarmış durumda. Sıkıcı ve katı bir futbolla oynamadan da görece daha düşük bütçeli takımların da başarılı olabileceğinin kanıtı gibi Şampiyonlar Ligi’nde fırtınalar estirmeye devam ediyorlar. Grup aşamalarında Bayern Münih’e iki maçta da yenilmeyen, Son 16 turunda Real Madrid’e kök söktüren ve Çeyrek Final mücadelesinde turnuvanın favorilerinden olan Ronaldolu Juventus’u deplasmanda yenerek eleyen Ajax’ın oyun felsefesini, altyapısından çıkardığı futbolcuları birlikte inceleyelim.
Total futbola modern bir bakış açısı
Johan Cruyff’un başını çektiği ve 1974’te “total futbol” adı verilen, hücumu ve defansı hep birlikte yapma felsefesine modern dokunuşlarla mükemmelleştirmeyi amaçlayan Ajax, hızlı hücum ve toplu pres üzerine kurumuş bir yapıda. Topu saha içerisinde çok hızlı dolaştırıyor ve rakip takımın zaaflarına odaklanıyor.
Tecrübe ile gençlik dinamizminin harmanlanması
Ajax sadece kendi altyapısından çıkardığı futbolcuları oynatmak için takıntıya sahip değil. Yeri geldiği zaman transfere de para ayırıp, takımın düzenine monte etmekten de hiçbir beis görmüyor. Kendi bütçeleri doğrultusunda yaptıkları transferlerle genç futbolculara saha içerisinde liderlik yapabilecek tecrübeli isimleri harika bir şekilde harmanlıyorlar.
Ajax tesadüfi oynamıyor: Yardımlaşıyorlar ve saha içerisinde birbirlerini tamamlıyorlar
Futbolun bir takım oyunu olduğunu, hücumda da savunmada da bizlere gösteriyor. Bazen küçük üçgenlerle, bazen ise uzun diagonal paslar ile rakip kaleye gitmenin yolunu arıyorlar. 90 dakika boyunca yardımlaşmanın verdiği dinamizmle pres yapmayı sürdürüyorlar.
24 yaş ortalamasına sahip takımın kaptanı 19 yaşında, en değerli futbolcuları Ajax altyapısının ürünü
Takımın kaptanı ve Juventus’u eleyen golün sahibi Matthijs de Ligt henüz 19 yaşında. Aynı zamanda takımının kaptanı. Ajax, kendi altyapısından yetiştirdiği sadece futbol bilgisini öğretmiyor, aynı zamanda Ajax felsefesini de aşılıyor. Johan Cruyff’un mirasının üzerine kurulan Ajax altyapısından A takıma yükselen herbir değer, Ajax’ın kendi köklerine tutunmasını sağlıyor.
2016-17 ve 2017-18 sezonunda elde ettikleri transfer gelirlerinin ulaştığı rakam 161 milyon Euro
Altyapısına verdiği önemle ekol haline gelen Ajax, geçmişte ve günüzüde dünya piyasasına çıkardığı yıldızlarla ün kazanmış bir marka. Ajax’ın dünya futboluna kazandırdığı listemizi görmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Geçtiğimiz iki sezonda sattığı Arkadiusz Milik, Jasper Cillessen, Bazoer, El Ghazi, Victor Fisher, Davinson Sanchez, Davy Klaasen ve nicesini dünya futboluna kazandırmayı başardılar.
Frankie De Jong 75 milyon Euro’ya Barcelona yolcusu, 19 yaşındaki kaptan Matthijs de Ligt için 100 milyon Eurolar konuşuluyor
Transfer piyasasında rakamların çıldırdığı futbol endüstrisinde Ajax bu işin ekmeğini en çok yiyecek kulüplerin başında geliyor. Elde ettiği gelirlerin büyük bir kısmını yine altyapısı için kullanan Ajax, verdikleri emeğin fazlasını almaya devam ediyor.
2018-2019 yılında 155 gol atarak kendi rekorlarını egale ettiler
Ajax hiçbir zaman bir savunma takımı olmadı fakat bu sezon onlar için bile çok özel. Tüm kulvarlarda attıkları 155 gol ile kendi rekorlarını egale ettiler. Hollanda Birinci Futbol Ligi’nde 30 maçta 106 kez rakip fileleri havalandıran lider durumdaki Ajax, eleme turlarından itibaren Şampiyonlar Ligi’nde 32, finale yükseldiği Hollanda Kupası’nda da 17 gol kaydetmeyi başardılar.
Ajax teknik direktörü Erik Ten Hag rakiplerini korkutuyor
Real Madrid’i ve Juventus’u eleyerek Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale çıkan Ajax’ın teknik direktörü Erik Ten Hag, “Real Madrid ve Juventus’un bizden biraz korktuğunu gördünüz. Bu kadar teknik ve yetenekli oyuncularımız varken bizim futbol tarzımıza karşı sahaya çıkmak zor bir iş. İnanımaz bir gece yaşıyoruz. Başardığımız şey kulüp, futbolcular ve Hollanda futbolu için harika. Kendi futbol anlayışımızla kendimi sınırlarımızı aşarak Şampiyonlar Ligi favorilerinden birini daha eledik.” diyor.
Ajax’ın futbolunu izlemek, gelecekteki futbolun ayak seslerini dinlemek gibi. Yıllar içerisinde bu kadronun ne kadar önemli olacağını tekrar tekrar hatırlayacağız.