Özellikle belirtelim; bu liste hem 68 olaylarını hem Gezi Direnişi’ne şahit olmuş ve yaşamış birinin kaleminden çıkmıştır.
68 kuşağına mensup insanlarız ve anlatacak çok güzel hikâyelerimiz var. Öncelikle, 68 kuşağından olmak, o dönemdeyken hissettiğimiz şeylerimiz veya canımızı acıtan hikâyelerimiz var demek. 68’e mensup olmaktan şeref duyuyorduk, ama umutsuzduk. Çünkü önümüzde, 12 Eylül’den sonra yetişen hissiz çocuklar vardı ve mücadeleler nesillerarası devam etmezse sadece verilen eforla kalacak olan şeylerdi. Sonra bir şey oldu. Çok güzel bir şey. Torunumuz yaşında çocuklar akıllı telefonlarını bırakıp bilgisayar başından kalkıp büyüklerini örnek alarak sokağa çıktı. Tabii ki bunu, 68’li amcalarından daha değişik bir şekilde yaptılar. Çünkü hayat farklı, insan farklı, algı farklı. Açıkçası onların 68’li amcaları olarak biz onları biraz kıskandık.
Mücadele aynı, yaşam farklı. Nasıl mı?
1. 68 olayları tamamen erkek egemen bir toplumun bireysel hareketiyken Gezi kadınlarımızın daha aktif rol aldığı bireyselden topluma geçişti.
2. 68 olaylarında hep aktif eylem türü seçilmişti. Gezi’deki pasif eylem türü ise en az aktif eylem türü kadar etkili olduğunu gösterdi.
3. 68 olaylarında özellikle işçi kesimine (emekçilere) hitap edilmiştir. Gezi’de her kesime mesaj verilmiştir.
4. 68 olaylarında aktörler sakal, bıyık, parka, postaldı. Gezi’de aktörler çiçek, bayrak, yırtık blue jean.
5. 68 olaylarında erkek aktörler Kadir İnanır imajlı (sert bakışlı otoriter); Gezi’de aktörler sevgi dolu, paylaşımcı.
6. 68 olaylarında eylemler üç büyük ilimizde yaygındı. Gezi’de ise bir ilimiz hariç hepsinde.
7. 68 olaylarının aktörleri aileleri tarafından genelde desteklenmedi. Gezi’de ise kahramanlarımız aileleri tarafından hep desteklendi.
8. 68 olayları ilk oluş itibarıyla her zaman ayrı bir yerdedir. Fakat Gezi yerel yönetime ve kısmen genel otoriteye diz çöktürüşü bakımından çok daha ayrı bir yerdedir.