Biliyoruz, hepiniz istiyorsunuz başımızda bir Superman olsun. Derde düşünce gelsin bizi kurtarsın. Fakat her türlü kahramanı çıkaran bu topraklar, henüz bir Superman’a ev sahipliği yapamadı.
Biz de, çocuklar televizyonun karşısına dizilmiş oturunca “Benim de bir Superman’im olsa, anne bana niye almıyorsunuz, bizde niye yok?” demesinler diye sizler için araştırdık.
Türkiye’den neden bir Superman çıkamadı?
Uzaylı istilası yok
Eskiler daha iyi bilir ama biz Türkiye’de ne uzaylıya inanan gördük ne de uzaylı istilası gördük. Bir kere Superman’a ihtiyaç yok.
Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısı Kripton nüfusundan fazla
Superman’in sivilde Clark Kent ismiyle gazetecilik mesleğini icra ettiğini, Türkiye’nin de tutuklu gazeteci sayısında dünya birincisi olduğunu bilmeyen yoktur. Adamı Clark Kent’ken alırlar, gıkını çıkartmazlar alimallah. Çok riskli çok.
Nerede soyunacaklar?
Hadi diyelim yerli Superman’de 5 kilo cesaret var, ben gazeteci olurum dedi. Bu adam Clark Kent’ken nerede soyunacak da Superman olacak? Bir kere Türkiye’de telefon kulübesi yok. Acil durumun ayıbı olmaz desen, ortalık yerde soyundurmazlar adamı. Gözünü Ok Meydanı Hastanesi’nde açtırırlar.
Çarpık kentleşme var
Yiğidimiz, Superman’imizin soyunacak yeri de bulduğunu varsayalım, nasıl uçacak bu çarpık kentleşmenin içerisinde? Kimse istemez toplantının ortasında ofisin penceresinden kafalama dalan bir adamı.
Fışkiye çok önemli
Superman saatte 400 km hızla uçuyor. Allah saklasın hızını alamayıp belediyenin önündeki fışkiyeyi kırarsa? Kırmasa da ondan bilinirse? Vatan haini ilan edilirse? Twitter’da itibarını karalamak için hashtag kasılırsa?
Düşüncesi bile ürkütüyor.
Türk insanın aşırı sevgisi Superman’i boğabilir
Sıcakkanlı toplumuz, Superman bize ilk yardım ettiğinde adamı içimize sokasımız gelir. Bıktırırız. Kutuplara zor atar kendini, penguenlere dost olur. Televizyonda belgeseli yayınlanır sonra hafazanallah.
Mavi tayt sorunsalı
Nereden baksanız tutucu bir milletiz. Birileri gelir, “Erkek adam mavi tayt mı giyer lan” der, ağır tatsızlık çıkar. Durduk yere ağzımızın tadı kaçar. O saatten sonra kim Superman olsa rahatsızlık verir, huzur bozar.
Yazık olur pelerine
Şimdi yerli Superman’in annesi İsviçre alplerinden olmayacağına göre, yazık olur o pelerine. Masa örtüsü diye kullanırlar, inatçı lekeler yoldaşı olur. Televizyon örtüsü diye kullanırlar, sabah programı kurbanı olur. Hiç gereği yok.
Bu memlekette herkes Superman
Biliyorsunuz bu memlekette herkes her şeyi biliyor. Güç bela bir Superman buluruz, hükümetten seri açıklamalar gelir: “Biz Superman olmasını da iyi biliriz”, “Pelerinler baş oldu”, “Kripton yıkılırken neredeydiler?”, “Benim bir polisim 1000 Superman eder”, “Kripton’a ayakkabıyla girdiler”, “Uçarken içki içtiler”, “Kendilerine bağladılar”
Bu açıklamalar böyle uzaaar, gider. Adamı olduğuna, olacağına pişman ederler.
Mesnetsiz sorular gelir
Bizde meraklı adam çok. Alırlar Superman’i köşeye, “Vay hemşerim nerelisin?”, “Askerliği nerede yaptın?”, “Ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali?”, “O ‘S’nin anlamı ne?” sorarlar da sorarlar.
Gaz maskeli Superman’a hayır
Malum biz Türkler, biber gazını ekmeğe katık yapar olduk. Havada sürekli bir biber gazı bulutu dolaşıyor. Bizim yüzümüzden Superman sürekli yüksek irtifa uçmasın. Diyelim alçaktan uçtu, biber gazına maruz kaldı. Koskoca Superman’in gözüne Talcid mi sıkacağız? Bizim içimiz sızlar valla.