Her zaman dendi, tekrarlayalım: Mizaha karşı şiddet geri teper, işlemez.
Hafta sonu gördüklerinden kahrolmayan insanlığından utansın ama hafta sonu yaşananlar bitti gibi gözüküyor (şimdilik!).
Hafta sonundan geriye ise yine orantısız mizah kaldı.
Ayrıca aşağıdakileri sevecekler Gezi Parkı hakkındaki bu listelerimizi de sevdi:
- Gezi Parkı Direnişini Anlatan 83 Duvar Yazısı #occupygezi
- #DirenGeziParkı Eylemlerinden Çıkan En Yaratıcı 71 Çalışma
- Necati Şaşmaz’ın #GeziParkı Basın Açıklamasının “Acil Değil Ama Çabuk Çabuk” Tam Metni
- Gezi Parkı Direnişinin En Yaratıcı Pankartları
Necati Şaşmaz remix’i ile başlayalım, arka planda dursun
Hafta sonunun en parlak görüntüleri Kazlıçeşme’den geldi
Şu sıralar terör örgütü olarak suçlanan Çarşı grubunun taklit pankartları getirildi ama font yanlıştı
Çarşı’nın (çArşı!) gerçek bayrağı ise tam olarak şöyle oluyor
“Erdoğan’ın götünün kılıyık!”
AK Yürüyenler
“Ne biçim ortam lan bu?”
Aynı zamanda bir tepki olarak ayran kutularıyla sevgiyi ifade etmek
Bu arada polis direnişçilere çilekli su sıkmakla meşguldü. Hatta TOMA’lara limon atıldığı bile konuşuldu
Egemen Bağış da tam o sırada Twitter’ı çözmeye çalışıyordu
O silene kadar ise iş işten geçmişti
İnş cnm yhaa!
Bütün bunlar bir gencimizin başını yaktı: İdeoloji karmaşası yaşayan çocuk
Bir polisimiz ise acınası durumdaydı: “Osurayım mı?”
Gelin o zaman Yiğit Bulut’u dinleyelim: Telekinezi ile ölüm saçanlar
Unutmadan Yiğit Bulut, sene 2000’lerin ortası
Bir Facebook kullanıcısının ise dünyadan haberi yoktu
Redhack ise asılsız ve şuursuz bir şekilde suçlanıyordu
Hülya Avşar’ın görüşmesini de aman unutmayalım
Bütün bunların üzerine çıldıran bir vatandaş İstiklal’e ve çevik kuvvete dehşet saçtı
Kendisinin T-800 yani Terminatör olduğu ortaya çıktı
Maliye Bakanı ise bir ekonomi profesöründen doğruları öğreniyordu
Melih Gökçek de kendince Gezi Parkı’nın sırlarını ortaya çıkardı ancak haber Zaytung düzmecesiydi
Gezi Parkı’ndaki çocukları hatırlayalım: “Çünkü ben bu parkı seviyorum”
Peki orası güvenli mi?
Pazar günü Babalar Günü’ydü, onu da unutmadık
Gezi’deki çadırlarda fırtınalar koptuğu günler geldi aklımıza
O zaman haydi hep beraber!..
