“Direnişle falan hiç işi” olmayan Alp, Eylem için Kuğulu’ya gidiyor; bir süper kahraman, maskesini çıkarıp direnişçilerin arasına karışıyor; Berber Rıfat, tehlikeli Ge-Te-A örgütü hakkında görüş bildiriyor. Pelo, plazadan çıkıp gaz maskesini takıyor; Serdar ve Murat, Gezi Kütüphanesi belgeselini çekiyorlar; Distopik bir geleceğin punk grubu Çapulcular, müzikal bir sabotaj düzenliyor. Trajik aşklar, dış mihraklar, 2029’un İstanbul’u, biber bitkisinin bilmediğiniz yönleri, telekinezi…
Kaybettiklerimiz, kazandıklarımız…
Tanıklıklarımız.
#DirenÇizgiRoman, memleket tarihinin en popüler ve kitlesel direnişinden aldığı ilhamla çizgili öyküler anlatıyor.
Diren konuşma balonu! Diren çini mürekkebi!”
Diye anlatıyorlar, yaptıkları işleri. Proje aslen Can Aslankaya’nın.
Olayı ise çok basit. Gezi Direnişini irdeleyen bir çizgi roman. Superman hep uzaylıları dövecek değil ya? Bu sefer herkes kendi Superman’ini yaratıp faşizmi neden dövmesin diye yola çıkan bir iş.
Kimler var bu “destanın” içinde?
Yigilante Kocagöz, Fatih Yürür, Serdar Kökçeoğlu, Nihal Engin Vrana, Okan Bülbül, Ramazan Abbasoğlu, Beyazıt Kelçeoğlu isimli bir grup cesur çapulcu. Yani bizim türk Avenger’larımız.
Kimsiniz hacı siz? Nereye Assemble?
Biz, bir grup yazar, akademisyen ve eleştirmen, Gezi Parkıyla başlayan ve memleketin farklı yerlerine yayılan direnişten aldığımız ilhamla bir çizgi roman projesine girişmeye karar verdik. Direniş, müzik, video, belgesel, graffiti, sokak sanatı, ilüstrasyon ve grafik tasarım gibi pek çok alanda çalışan sanatçıların harika işler üretmelerine yol açtı. Biz de anlatı sanatlarının en güzellerinden biri kabul ettiğimiz çizgi roman alanında üretim yapmak için bir araya geldik.
Tamam da, biz yazdık biz bozduk olmuyor mu?
Olmuyor. Diren Çizgiroman projesi, Tor yayınevinin himayesinde ingilizceye çevrildi, mesele o zaten lan!
Bir süredir bu haberi bekliyordum ve duyurmaktan delicesine mutluluk duyarım ki #ResistComics, ya da Türkçede bilinen haliyle #DirenÇizgiRoman , sonunda İngilizce olarak çıktı. Eserin önsözünü de yazan editör Can Yalçınkaya, Gezi direnişinden esinlenilmiş Türkçe çizgi roman antolojisinin ardındaki fikirleri özetleyecek kadar da kibar.
#DirenÇizgiroman, çok sesli bir hareket olan ve farklı siyasi, kültürel ve etnik geçmişlere sahip kişileri kucaklayan Gezi Parkı olaylarından esinlenmiştir. Bu hareket aynı zamanda sanattan ve mizahtan da bol bol faydalanmıştır. Gezi Parkı sürecinin birlik beraberliği bizim için oldukça aydınlatıcı oldu. O nedenle antolojimizin felsefesi de devletin zorbalığına karşı gösterilen direnişin ruhunu devam ettirmek ve Gezi Parkı’nın çok sesliliğini, birlikteliğini ve beraberliğini yansıtan bir kitap yaratmak için ortak hareket etmek üzerine kurulu. Bu projeyi benzer düşüncelere sahip kimselerin yaptığı bağışlar sayesinde hayata geçirdik. Onların cömertliği ve güveni bizler için çok şey ifade ediyor.
Ee durup dururken mi başladı mesele?
Hayır angutçuğum. Gezi ile ilgili hiç bir şey durup dururken başlamadı. Bu Avusturalya tabanlı çizer grubu, tabii ki bütçe bulamadılar. Derken, ne mi oldu? Kickstarter!
Levent Cantek. Güzel adamlar, her güzel yerde karşımıza çıkar.
İletişim Yayınları ve genel olarak içinde çizgi roman geçen her konuda umutlarımızdan Levent Cantek, bu projeyi desteklemiş. Kendisi ayriyetten, DumAnkara isimli bir çizgi roman hikayesi yazmış. Çok yaşa!
Ya. İşte bunlar, bir kaç güzel ve deli tip. İyi ki de deliler, iyi ki de varlar!